ASELSAN'ın yürüttüğü projeleri sızdırmışlar

ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ASELSAN'daki yapılanmasına yönelik 25 kişi hakkında "silahlı terör örgütü üyeliği" iddiasıyla 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.

Anayasal Suçlara Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Mustafa Gökçe tarafından hazırlanan iddianamede Abdullah Yayla, Ali Tunçkılıç, Alişen Tekinbay, Attila İlhan, Bayram Acar, Berat Atalay, Bilgin Erol, Burak Koca, Erol Akyurt, Gürsoy Güngör, Hakan Demirci, Hasan Hüseyin Türkanoğlu, İsmail Sin, Murat Erdoğan, Numan Beşikçi, Onur Sancar, Sedat Çöteli, Sefa Demir, Selçuk Türer, Tuncay Tepe, Yakup Bulut, Yılmaz Alakavuk, Yiğit Ali Doğan, Zafer Keskin ve Zafer Türkkan şüpheli olarak yer aldı.

İddianamede, sanıklar hakkında "silahlı terör örgütü üyeliği" iddiasıyla 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

Şüphelilerden Zafer Keskin, Zafer Türkkan, Yiğit Ali Doğan ve İsmail Sin'in, TSK'ya kripto yazılım hazırlayan ASELSAN Haberleşme Bilgi Teknolojileri Elektronik Üretim Müdürlüğünün kripto bölümünde teknisyen olarak çalıştığı belirlendi.

İddianameye göre, ASELSAN tarafından yürütülen bazı projeler, kurumda çalışan FETÖ mensuplarınca dışarıya sızdırıldı. Şüphelilerin kullandıkları bilgisayarlarda yapılan incelemede, şüphelilere ait e-posta kayıtlarının eklerinde "Hizmete Özel" gizlilik dereceli proje belgeleri içeren dosyalar bulundu.

İddianamede, "Grup abisinin, yanında taşıdığı, içerisinde Linux işletim sistemi olan USB'yi bilgisayara takarak bilgisayarı açtığı, daha sonra asıl verinin bulunduğu Truecrypt isimli program ile şifrelenmiş başka bir USB'yi bilgisayara taktığı ve Linux üzerindeki şifre ile Truecrypt isimli programı açtığı" bilgisi yer aldı.

Grup abisinin, bu şekilde dosyaların görünür hale gelmesiyle şirkette görev yapan personel, görev yeri değişiklikleri, kurumdaki gelişmeler, ASELSAN tarafından yürütülen projeler, projelerin durumu ve hangi aşamada olduğu konularında topladığı bilgileri şifrelenmiş bu programa kaydettiği anlaşıldı.

Örgütün, ASELSAN'da görev yapan üyelerinden her ay maaşlarının belli oranında himmet parası topladığı, paranın, haftalık veya aylık toplantılarda grup abisine elden verildiği tespit edildi.

Örgüt mensuplarının ayrıca, maaşlarını aldıkları bankanın her yıl kendilerine "maaş promosyonu" olarak verdiği parayı, "dinen caiz olmadığı" gerekçesiyle hücresel yapı içerisinde bağlı oldukları grup abisine elden verdikleri anlaşıldı.

"Himmet parası" adı altında toplanan yaklaşık 10 bin dolar, FETÖ'nün ASELSAN'daki yapılanması içerisinde yer alan bir örgüt üyesi tarafından, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i ziyaret amacıyla 2014 Mart ayında gerçekleştirilen gezi sırasında ABD'ye götürülerek, burada açık kimliği belirlenemeyen bir örgüt mensubuna "Kutsal Hoca Payı" olarak teslim edildi.

Şirkette bölüm sorumlusu veya grup başkanı gibi yönetici pozisyonunda görev yapan FETÖ mensuplarının kurumda görev yapan örgüt üyelerine imtiyazlı davrandıkları, onlara kurum içerisinde önemli görevlere gelmeleri için yüksek sicil notları verdikleri, örgüt üyelerini yurt içi ve yurt dışı görevlere gönderdikleri, onların kurumda önemli projelerin yürütüldüğü bölümlerde çalışmalarını sağladıkları belirlendi.

Yönetici pozisyonunda görev yapan FETÖ mensupları, örgüt üyelerine yer açmak için ihtiyaç olmayan bölümlere personel verdi, örgüt üyesi olmayan personeli başarısız göstermek için onların görev yaptığı ve personel ihtiyacı olan bölümlere personel alımı yapmadı.

Uzun süre devam eden bir projede görev alan ekibi görevden alıp yerine başka bir ekip vermek veya ekipteki personelin yerine taşeron firma personeli almak suretiyle projeleri yavaşlattıkları da tespit edildi.

Örgüt üyeleri, görev yaptıkları birimlerde staj yapan kişilerden FETÖ mensubu olan, örgüte sempatiyle bakan stajyerlerin isimlerini kurumda yönetici konumundaki örgüt üyelerine bildirerek onların şirkette işe girmelerini de sağladı.

İddianameye göre, ASELSAN'da başlangıçta dağınık bir şekilde örgütsel faaliyetlerini sürdürdükleri anlaşılan FETÖ mensupları, 2005'te, KHK ile kapatılan Memurlar Vakfının (MEVA) İzmir Caddesi'ndeki hizmet binasında yaptıkları toplantıyla sadece ASELSAN'da görev yapan örgüt mensuplarından oluşan "Aselsan Grubu" adında yeni bir grup oluşturdu. Bu tarihten sonra FETÖ'nün, ASELSAN'da daha planlı ve organize bir şekilde örgütsel faaliyetlerde bulunması sağlandı.

ASELSAN'da görev yapan örgüt mensuplarının yemek, kahvaltı, piknik, gezi organizasyonu gibi örgütsel faaliyetlerin giderleri, MEVA tarafından finanse edildi. FETÖ, ASELSAN çalışanı örgüt mensuplarına, örgütsel faaliyetlerde kullanılması amacıyla bir de ev tahsis etti.

FETÖ, yargı, emniyet, mülkiye, TSK ve MİT'te olduğu gibi ASELSAN'da da mahrem hizmetler yapılanmasına benzer bir yapılanmaya gitti. ASELSAN'daki FETÖ yapılanmasında da her birimin kendi içerisinde hücresel bir yapılanmaya sahip olduğu, bir örgüt mensubunun en fazla bir üst sorumlusunu ve bir altında bulunan örgüt mensubunu tanıdığı belirlendi. Bu şekilde sorumlu düzeydeki örgüt mensuplarının deşifre olması engellenmek istendi.

İddianamede, ASELSAN çalışanı FETÖ mensuplarının, kendilerini gizlemek için uyguladığı yöntemlere de yer verildi.

Buna göre, toplantılardan önce örgüt mensuplarının cep telefonları kapatılıp toplanarak başka bir odada muhafaza edildi. Örgüt toplantılarında dinlenecek veya izlenecek Fetullah Gülen'e ait vaaz videoları, harici hard diskte taşındı. Örgüt mensuplarına kod isim verildi. ASELSAN çalışanı örgüt mensupları biri kendi adına kayıtlı olmayan en az iki GSM hattı kullandı, örgütsel görüşmeleri kendi adına kayıtlı olmayan GSM hattıyla yaptı, sık sık telefon numarası değiştirdi.

Örgüt mensuplarının, kendini gizlemek için top sakal bırakma, küpe takma, iş yerinde gizli abdest alma, tuvalette abdest alma, namazı ima ile kılma, gerektiğinde namaz kılmama, Cuma namazına gitmeme, ramazan ayında bazı günler oruç tutmama, oruç tutmadığını göstermek için iş yerindeki yöneticilerinin ve diğer kişilerin göreceği şekilde açıktan yemek yeme, çay ve kahve içme, gerektiğinde oruç tutmama, alkol kullanma, kendisi veya eşi başörtülü olanların başörtüsünü açma, evlerinde vitrin ve dolap gibi görünür yerlere alkolü içki şişeleri koyma gibi yöntemleri de kullandıkları belirlendi.