İZMİR - ŞAFAK YEL
İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Seda Öğretmen, gece gündüz demeden tutkuyla yaptığı mesleğinde başarılı bir kadın yönetici olarak dikkatleri çekiyor.
Türkiye'nin üçüncü büyük kentinin asayişini yöneten Seda Öğretmen, ailesinden daha fazla vakit ayırdığı mesleğini başarılı bir şekilde sürdürüyor.
Seda Öğretmen, babasının farklı illerde emniyet müdürlüğü görevi yaptıktan sonra emekli olduğunu, küçüklükten itibaren polisliğe karşı büyük ilgi duyduğunu anlattı.
Ankara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünde okurken aynı zamanda baba mesleği olan polisliği çok sevdiği için Polis Akademisine de girdiğini söyleyen Öğretmen, bitirdikten sonra 1998 yılında İzmir'de komiser yardımcısı olarak göreve başladığını kaydetti. 2011'de Şanlıurfa'ya tayininin çıktığını belirten Öğretmen, 5 yıl sonra da tekrar İzmir'e dönerek Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olarak görev aldığını ifade etti.
''Meslek aşkı ile evlat aşkı dengesini kurmaya çalışıyorum''
Yeni yılın ilk günlerinde İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü olarak atanan Seda Öğretmen, "Polislik her zaman sevdiğim bir meslekti. Polis olmayı istediğimde babam da çok sevindi. Baba mesleği olduğu için polis mesleğini seçtim." dedi.
Türkiye'nin üçüncü büyük şehrinde görevi gereği 24 saat esasına göre çalıştığını, aynı zamanda bir anne olarak ailesine karşı da sorumluluğunun bulunduğunu aktaran Öğretmen, şöyle konuştu:
"Bir ailem ve bir kızım var. Evimin ve işimin ayrı sorumlulukları var. İkisinin dengesini kurabilmek çok önemli. İşe gidiş geliş saatlerim belli olmuyor. Dolayısıyla bu durum aile yaşantımı etkiliyor. Bazen aileme yeteri kadar zaman ayıramıyorum. Bu mesleği çok sevdiğim için meslek aşkı ile evlat aşkı dengesini kurmaya çalışıyorum.''
"Şüpheliler kendini daha rahat ifade edebiliyor"
Erkek meslektaşlarıyla aynı eğitimi gördüğünü, aynı olaylarla karşılaştığını ancak bir kadın olarak bazı konulara daha farklı yaklaşabildiğini dile getiren Öğretmen, şöyle devam etti:
"Kadın ayrımı yapılmasına da biraz karşıyım. Çünkü ben bir polisim. Kadın olarak bazen annelik dürtüleri etkili olabiliyor. Bir kadın veya anne olarak karşınızdaki şüpheliyle konuştuğunuzda size bazen çok daha rahat kendisini ifade edebiliyor. Kadın olarak arkadaşlarımla daha samimi daha yakın diyaloglar kurulabiliyor. Anne içgüdüsü, benim için bence bir artı diye düşünüyorum.''
dikGAZETE.com