USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Genel

Arınç’tan Diyarbakır’da ’süreç’ açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecine ilişkin, "Allah da şahittir ki bunun için çok sabır gösteriyoruz. Muhataplarımızdan çoğu zaman karşılık bulamasak bile masadan kalkmıyoruz, masayı devirmiyoruz" dedi.Dün çeşitli açılış ve ziyaretlerde bulun

Arınç’tan Diyarbakır’da ’süreç’ açıklaması
13-05-2015 16:39
Google News

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çözüm sürecine ilişkin, "Allah da şahittir ki bunun için çok sabır gösteriyoruz. Muhataplarımızdan çoğu zaman karşılık bulamasak bile masadan kalkmıyoruz, masayı devirmiyoruz" dedi.
Dün çeşitli açılış ve ziyaretlerde bulunmak amacıyla Diyarbakır’a gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bugün sabah saatlerinde kentteki yerel ve ulusal medya temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda hem süreç hem de seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Arınç, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Polis Evi’nde yapılan toplantıda, dün yaptığı açılış ve ziyaretler ile partisinin Diyarbakır milletvekili adaylarını değerlendirerek konuşmasına başlayan Arınç, üç dönem üst üste kazandıkları seçim başarısına dördüncüsünü ekleyeceklerine gönülden inandığını belirtti. Bu dönemde de AK Parti’nin tek başına iktidar olacağının herkesçe söylendiğini ifade eden Arınç, önceki başarılarını aratmayacak güçlü bir seçim başarısı kazanacaklarına inandıklarını vurguladı.

“BELEDİYE ÇABA GÖSTERMEDİ”
Daha sonra AK Parti hükümetlerinin çalışmalarını anlatan Arınç, Diyarbakır Büyükşehir ve Sur ilçe belediyelerine de sitem etti. Üç yıl önce Diyarbakır İçkale’de bulunan tarihi Hazreti Süleyman Camisi’ni dönemin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir ve Sur Belediye Başkanı ile birlikte açtıklarını anlatan Arınç, “Caminin içerisinin temiz olması, çevresindeki bazı binaların yıkılması ve TOKİ ile işbirliği yapılması konusunda söz vermiştiler. Ancak gidip orayı gördüğümde çok üzüldüm. Bu değerin ortaya çıkarılması lazım. Hiçbir zarar vermeden. TOKİ bu konuda çalışmalarını ve projesini yaptı. Protokolü belediyeye iletti. Ancak ilettiği ile kaldı ve belediyeden şimdiye kadar hiçbir çaba olmadı. Eleştirmek için söylemiyorum. Hazreti Süleyman Camii ve çevresi Diyarbakır için değil, bütün Müslümanlar için önemlidir. Bakınız biz Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Eğil’deki peygamberler makamını bundan 5 yıl önce restore ettik ve açtık. Oraya 3 defa gittiğim için biliyorum. Herkesin ziyaret etmekten mutlu olduğu iki bilinen peygamberin kabrinin olduğu yeri pırıl pırıl bir hale getirdik. Belediyenin TOKİ ile işbirliği yaparak, Hazreti Süleyman Cami ve çevresini pırıl pırıl bir hale getirmesini bekliyoruz. Bu bir belediyecilik hizmetidir. Yoksa vakıflara düşen bir şey olsaydı biz camiyi restore ettiğimize göre diğer konuları da süratle yerine getirecektik” dedi.

“SÜREÇ İÇİN ÇOK SABIR GÖSTERİYORUZ”
Hizmetin yanında Türkiye’nin ve dünyanın gözünün üzerinde olduğu diğer bir konunun da çözüm süreci olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:
“Bu bölgeyi ve Türkiye’yi ayağı kaldıracak olan şey çözüm sürecinin yani kavganın bitmesi, terörün bitmesi akan kanların gözyaşlarını bitmesi, milletimizin kucaklaşması ve el ele vermesi olmazsa olmaz şartımızdır. Siz de biliyorsunuz, Allah da şahittir ki bunun için çok sabır gösteriyoruz. Yapılması gerekenleri atılması gereken adımları atıyoruz. Muhataplarımızdan çoğu zaman karşılık bulamasak bile masadan kalkmıyoruz, masayı devirmiyoruz. Dolayısıyla sürecin başarıya ulaşmasının en büyük teminatı da hükümetimiz devamıdır. Bu iradeyi gösterecek başka bir parti ve başka bir iktidar söz konusu değildir. Allah korusun, hiç ümit etmiyoruz ve böyle bir şeye ihtimal de vermiyoruz ama başka bir koalisyon hükümetinin ya da başka bir iktidarın Türkiye’de söz konusu olduğunu düşünün ve arkasından çözüm sürecini unutun. Havada bulut sen bunu unut. Çünkü bu işe başlayan, bu işe devam eden bu iş için hayatını ortaya koyan tek iktidar AK Parti iktidarıdır. Çözüm süreci iyidir, faydalıdır, güzeldir diyen herkesin bu şansı iyi kullanması lazım. Bu işin sahibi olan ve her türlü eleştiriye karşı bu işi başarı ile sonuçlandırmaya çalışan hükümetimiz için halkımız gerekeni yapacaktır.”

“KARARLARIN UYGULANMASINI İSTİYORUZ”
Çözüm sürecine Kandil’in tavrına ilişkin bir soruyu değerlendiren Arınç, süreci hükümet kanadı olarak çok ciddi bulduklarını ve önem verdiklerini belirterek, bunun çocuk oyuncağı olmadığına işaret etti. Bu konudaki muhataplarının herkesçe bilindiğine vurgu yapan Arınç, “Milletvekilleri ne zaman gitmek isterlerse adaya gidiyorlar ve Öcalan ile görüşüyorlar. Öcalan’ın mesajları bir şekilde başka noktalara gidiyor. Şüphesiz bu konuda verilen kararların da uygulanmasını istiyoruz. 2013’ün Nevruz kutlamasında burada okunan bildiri veya mesajın ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bu maddeler yerine getirilmiyor. Bazı olaylar bunları engelledi. Buna rağmen biz süreci bitirmedik. Bu seneki Nevruz gününde buradan verilen mesajda bahar aylarında PKK’nın bir kongre toplaması ve bu kongrede alınacak kararların ne olduğu açıkça ilan edildi. Bu konuda bahar ayında bir toplantının yapılmadığını biliyoruz. Ama yapılacağını düşünüyoruz. Seçimden sonra sürecin ivme kazanacağına ve başarıya gideceğine inanıyoruz. Şüphesiz Kandil’de örgütün silahlı yöneticilerinin veya bu noktada ismi çokça geçen insanların farklı mesajları düşünceleri ve talimatları oluyor. Elinde silahlı gücü bulunduranların süreci isteyip istemedikleri konusunda biz süreci takip edenler olarak kanaat sahibiyiz. Silahlı güç, silah bırakmadıkça, Türkiye topraklarından çıkmadıkça, bu sürecin belli aktörlerle devam etmesini uygun görürüz. Eğer önder olarak kabul ettikleri şahsın sözü Kandil için de geçerliyse alınan kararların uygulanması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kandil’dekilerin zaman zaman kendi ajansları aracılığıyla talimatlar verdiklerini bildiklerini anlatan Arınç, “Ama bu süreç içerisinde asıl belirleyici olanların onlar olmadığını düşünüyoruz. Onlar provokasyonlar yoluyla 6-7 Ekim benzeri olaylar yapmayı düşünüyorlar ama bu konuda güçlü değiller. Dolayısıyla biz onların ne söylediklerini, ne yaptıklarını istihbarat kurumlarımızla değerlendiririz ama onları muhataplarına cevap verme ihtiyacı duymayız” diye konuştu.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ