Konya
Orta Torosların eteğine kurulu ve bölgenin en eski yerleşim yerlerinden olan Bozkır'daki Çağlayan Mahallesi'nde 40 yıldır geçimlerini arıcılıkla sağlayan Abidin ve Aslı Demiryakan çifti, mesleğe evlendikleri yıl, omuz omuza vererek başladı.
Arıcılıktan elde ettikleri gelirle 3 çocuk okutan çift için arılar, hayatın önemli bir parçasını oluşturuyor.
Başlarda zorlansalar da alıştıktan sonra sevgiyle gece gündüz birlikte çalışan karı koca, ömürleri ve sağlıkları yettiği sürece mesleği sürdürmek istiyor.
Bir süre İstanbul'da demircilik yaptıktan sonra memleketi Bozkır'a dönerek evlenen ve arıcılığı yıllardır sürdüren 61 yaşındaki Abidin Demiryakan, AA muhabirine, huzuru ve mutluluğu köyünde, memleketindeki doğal yaşamda bulduğunu söyledi.
Arıcılığa 1980'de başladığı zaman bu mesleğin bölgenin geçim kaynağı olduğunu dile getiren Demiryakan, "O zamanlar Çağlayan'da 120 arıcı vardı. Buraların mesleği oydu. Herkes devam etmedi ama biz devam ettik.
Şimdi buralarda 15-20 arıcı ya var ya da yok. Tabii bana eşim yol arkadaşı oldu. Beraber yapıyoruz bu işi. Bin 800 metre yükseklikte eşimle beraber bu balı üretmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Mesleğiyle okuttuğu 3 çocuğunun da öğretmen olduğunu belirten Demiryakan, şöyle konuştu:
"Mesleğimiz, ekmek kapımız. Evlendik bu işe başladık. Arıcılık bizim nikah yüzüğümüz gibi oldu. 40 yıldır bu işi yapıyoruz. 55-60 kovan çiçek balı üretiyoruz. Kışın da Antalya'ya gidiyoruz, pazarlarda satıyoruz yaptığımız balı. Bana göre arıcılık da avcılık gibidir. Yani av hastalığı gibi bir hastalıktır arı. Arıya başlayan insan bırakamaz. Severek yapıyoruz."
Demiryakan, keyifle devam ettikleri mesleklerinde en çok önem verdikleri şeyin sağlıklı üretim olduğuna vurgu yaparak, "Kendi sağlımız da milletimizin sağlığı da bizim için önemli. Birinci plan para değil, sağlık yani bizim için. Devletimiz de bu yüzden lütfen sahte balları sattırmasın. Sahte ballar bizi bitiriyor." ifadesini kullandı.
"Başlangıçta acemiydik, şu anda hayatımızın bir parçası oldu"
Abidin Demiryakan'ın eşi 57 yaşındaki Aslı Demiryakan da mesleği devam ettiren az sayıda aileden biri olmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Ömrünün yarısından fazlasını arıcılık mesaisiyle geçirdiğini anlatan Demiryakan, şunları kaydetti:
"Mutluyum, buradan kazandığımız parayla çocuklarımızı okuttuk, ellerine birer meslek verdik. Şimdi üçü de öğretmen. Severek yaptık. Doğrusu, alıştıktan sonra severek yapıyoruz. Başlangıçta acemiydik, hiç bilmediğimiz için biraz zorlandık ama şu anda hayatımızın bir parçası oldu. Ömrümüz yettiğinde devam etmek istiyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com