COX’S BAZAR - Tuğrul Çam
Myanmar’daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş’e sığınan binlerce Arakanlı Müslüman (Rohingya), zor şartlar altında yaşadıkları kampta dünyanın yardım elini uzatmasını bekliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Arakan'da yıllar süren insani dramın bilinmesini istemedilerEmine Erdoğan ve beraberindeki heyet, Arakanlı sığınmacıların barındıkları kampları ziyaret etmek üzere Bangladeş'te'Myanmar hükümeti Bangladeş sınırına mayın döşüyor'İİT'den Arakanlı Müslümanlar için Myanmar'ı ziyaret talebiBangladeş'e geçen Arakanlı Müslüman sayısı 146 bine ulaştı'Myanmar hükümeti aşırıcı Budist gruplarla mücadele edemiyor'Myanmar’da Müslümanlara yönelik şiddet olaylarının iki hafta önce artması üzerine evlerini terk ederek komşu Bangladeş’e geçen binlerce kişi, Bangladeş’in Cox’s Bazar kenti yakınlarındaki Kutupalong Kampı'na yerleşmeye başladı.
Son birkaç günde sınırı geçerek Bangladeş’e girenlerin sayısının arttığı, kamptaki Arakanlı Müslümanların sayısının 120 bini geçtiği belirtiliyor. Yerel yardım görevlileri ise bu sayının 150 bine ulaştığını ifade ediyor.
Canlarını kurtarmak için evlerini terk eden Müslümanlar, Kutupalong Kampı'nda zor şartlar altında yaşıyor. BM Mülteciler Yüksel Komiserliği, UNICEF, Uluslararası Göç Örgütü ve Dünya Gıda Programı gibi uluslararası kuruluşların yardım çalışmaları yürüttüğü ancak bunların çok yetersiz kaldığı belirtiliyor.
Yeterli gıda ve temiz suyun bulunmadığı kamptaki koşullardan özellikle çocuklar ve yaşlılar kötü etkileniyor. Barınma imkanlarının son derece yetersiz olduğu kampta binlerce kişi naylon brandalar, tenekeler ya da bambulardan yapılmış barakalarda geceyi geçiriyor. Mutfak ve banyo gibi imkanların neredeyse hiç olmadığı barakalarda kalanların sağlık sorunlarıyla karşılaşmasından endişe ediliyor.
Günlerce yürüyerek Bangladeş'e geliyorlarArakanlı Müslümanların dramı, iki hafta önce Myanmar ordusunun silahlı militanlarla mücadele gerekçesiyle Arakan'da saldırılar düzenlemesiyle başladı ve 25 Ağustos'tan bu yana çok sayıda Arakanlı Müslüman hayatını kaybetti. Saldırılarda hedef alınan 60'tan fazla köyün çoğu yakıldı.
Myanmar hükümetinin uluslararası kuruluşlara bölgeye giriş izni vermemesi nedeniyle ölü sayısı tam olarak saptanamıyor. Arakanlı sivil toplum kuruluşları, hayatını kaybeden sivillerin sayısının bini aştığını belirtirken bazıları da rakamın binlerce olduğunu iddia ediyor.
AA muhabirinin konuştuğu Arakanlı Müslümanların birçoğu yakınlarının Myanmar’daki saldırılarda öldüğünü ya da yaralandığını, canlarını kurtarmak için yanlarına hiçbir şey alamadan kaçtıklarını söyledi.
Hemen hepsinin ailesinden vurulanlar varMyanmar'dan kaçanlardan Abul Kalam, iki gün önce ailesiyle kampa geldiğini, dedesinin Budist milliyetçilerinin saldırısında hayatını kaybettiğini söyledi. Köylerinde birçok evin ateşe verildiğini dile getiren Abul Kalam, ordunun da köye helikopterlerden ateş açtığını, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini anlattı. Canlarını kurtarabilmek için 6 çocuğu ve eşiyle kaçtıklarını söyleyen Abul Kalam, kalacak yerlerinin olmadığını ve bir okul binasına geçici olarak yerleştirildiklerini ifade etti.
Mahmut Kemal adlı Arakanlı Müslüman, Myanmar ordusunun köylerine açtığı ateşte babasının hayatını kaybettiğini söyledi. Kemal, “sırf Müslüman oldukları için” saldırıya uğradıklarını vurguladı.
"Açlıktan muz ağacı yedik"Bangladeş'e kaçan Arakanlı Müslümanlardan Camir Hüseyin, saldırılardan sonra ailesiyle canlarını kurtarmak için kaçtıklarını, yaklaşık 8 gün yürüdükten sonra sınıra ulaştıklarını söyledi.
Hüseyin, “Yolda yürürken yiyecek bulamadık, aç kaldık. Bu yüzden ormanda bulduğumuz meyvesi olmayan muz ağaçlarının yenebilecek kısımlarını yedik. Böylece hayatta kalıp kampa ulaştık.” dedi.
Hamile Hasina'nın dramıKutupalong Kampı'nda kadın ve çocukların sayıca fazla olduğu dikkati çekiyor. Çok sayıda kadın, kocasını kaybettiğini ve çocuklarıyla kaçtığını anlatıyor.
Bu kadınlardan biri de iki çocuğu olan ve üçüncüsünü karnında taşıyan Hasina Begüm. AA muhabirine başından geçenleri aktaran Hasina Begüm, kocası Rafik’in 10 gün önce Myanmar ordusunun saldırısında öldüğünü söyledi.
Kocasının ölümü üzerine komşularının yardımıyla kaçmayı başaran Begüm, toplam 10 gün boyunca yürüdüklerini ve 3 gün önce de Kutupalong Kampı'na vardıklarını belirtti.
Begüm, kampta zor şartlar altında yaşamaya başladıklarını ifade ederek “İki çocuğum için yeterli yiyecek bulamıyorum. Buranın halkı yardım ederse karnımızı doyuruyoruz. Yardım eden olmazsa gece aç yatıyoruz.” diye konuştu.
dikGAZETE.com