UKHIYA
Myanmar'ın Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik yıllardır süren ve geçen yıl 25 Ağustos'ta yeniden tırmanışa geçen şiddetten en fazla zarar görenler kadın ve çocuklar oldu.
Ailelerinden birçok kişinin vahşice katledilmesine tanık olan kadın ve kız çocukları, pek çok etnik temizlik dalgası ve savaşta silah olarak kullanılan tecavüzlere maruz kaldı ve karınlarında kendilerine tecavüz eden Myanmar askerlerinin bebeklerini taşıyarak Bangladeş'e sığınmak zorunda kaldı.
Tecavüz sonucu hamile kalan Arakanlı kadın ve kız çocukları, toplumdan dışlanma korkusu ve yaşadıkları dehşet nedeniyle bebeklerine sahip çıkmıyor. Bazıları kamplarda buldukları düşük haplarıyla bebeklerinden vazgeçerken bazıları da gizli saklı doğum yapıyor.
Kadınlar utandıkları ve korktukları için konuşmadığından Bangladeş'teki kamplarda kaç bebeğin tecavüz sonucu dünyaya geldiği belirlenemiyor.
"Hayatımın bir anlamı yok"Tecavüz kurbanı bazı kadınlar, yaşadıklarını Associated Press (AP) muhabirine anlattı.
Adının sadece baş harfi ile verilmesini isteyen M, Myanmarlı askerlerin köyündeki bazı evleri ateşe verdiğini anlattı. 2 kızının kaçmayı başardığını söyleyen Arakanlı kadın, 2 yaşındaki oğlunu kurtarmaya çalışırken 6 askerin eline düştüğünü ve tecavüze uğradığını aktardı.
Hamile olduğunu kaçtıkları Bangladeş'te fark ettiğini belirten M, kocasının hamilelikten dolayı kendisini suçladığını söyledi.
Dünyaya getirdiği erkek bebeği istemediğini anlatan kadın, bebeğe isim bile koymadığını, ona baktıkça yaşadığı dehşeti hatırladığını dile getirdi.
M, "Hiçbir şey alacak param yok. Eşim artık beni sevmiyor. Sadece ölmek istiyorum. Hayatımın bir anlamı yok." diye konuştu.
"İnsanlar beni yargılayacaktı"Myanmar askerlerinin tecavüzü sonucu hamile kalan bir diğer Arakanlı Müslüman da kendisini D. olarak tanıttı. Hamile olduğunu ancak Bangladeş'e geçtiğinde fark ettiğini aktaran kadın, kampta bulduğu düşük hapıyla bebeğinin hayatına son verdiğini ifade etti.
D. yaşadıklarını "Bebeği doğurmak zorunda kalsaydım kendi canıma kıyardım çünkü bu benim için büyük bir utanç olurdu. İnsanlar beni yargılayacaktı." ifadeleriyle anlattı.
Tecavüz sonucu hamile kalan bazı Arakanlı Müslüman kadınlar ise insanların şaşırtıcı bir şekilde kendilerini anladığını ve desteklediğini söyledi.
Adını T. olarak açıklayan genç kadın, eşinin kendini boşamasından korktuğu için hamileliğini saklamaya çalıştığını, durum ortaya çıktığında eşinin "Bu senin hatan değil. Yaşadıkların senin kaderindir. Böyle olmasını sen de istemezdin." diyerek destek verdiğini aktardı.
T, yine de yardım görevlilerinden aldığı hapla düşük yaptığını belirtti.
Az sayıdaki kadın ise tecavüz sonucu bile olsa 9 ay karınlarında taşıdıkları bebeklerini sevdiklerini ve büyütmeye çalıştıklarını söyledi.
Bebeğini düşürmek zorunda da kalsa her şeye rağmen sevmeye de devam etse tecavüz kurbanı tüm Arakanlı Müslüman kadınlar, kendilerine bu acıyı yaşatan Myanmarlı askerlerin bir an önce cezalandırılması için "adalet" istiyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com