USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Dünya

'Arakan'a sadece insani açıdan yaklaşıyoruz'

Türkiye'nin Nepido Büyükelçisi Divanlıoğlu, "Türkiye, Arakan konusunda başından beri en aktif ve en etkili tutuma sahip ülke. Hiçbir beklentimiz yok. Biz, Türkiye olarak meseleye sadece ve sadece insani açıdan yaklaşıyoruz." dedi.

'Arakan'a sadece insani açıdan yaklaşıyoruz'
05-10-2017 16:02
Google News

ANKARA - NAZLI YÜZBAŞIOĞLU

Türkiye'nin Nepido Büyükelçisi Kerem Divanlıoğlu, Türkiye'nin Arakanlı Müslümanlar için attığı diplomatik adımlar ve yaptığı insani yardım desteğine ilişkin, "Türkiye, Arakan konusunda başından beri en aktif ve en etkili tutuma sahip ülke. Hiçbir beklentimiz yok. Biz Türkiye olarak meseleye sadece ve sadece insani açıdan yaklaşıyoruz." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri ve Myanmar'da görevli büyükelçiler ile 2 Ekim'de Myanmar'ın Arakan eyaletini ziyaret eden Divanlıoğlu, izlenimlerini ve Türkiye'nin Arakanlı Müslümanlar için yürüttüğü insani yardım faaliyetlerini AA muhabirine değerlendirdi.

Divanlıoğlu, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çii'nin 19 Eylül'de televizyon ve sosyal medya üzerinden canlı yayınlanan ve başkent Nepido'da yabancı diplomatlara hitap ettiği konuşmasında, "Myanmar hükümetinin uluslararası incelemelerden korkmadığı" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, BM heyetinin ve Myanmar'daki yabancı diplomatların Arakan'a ziyaretinin Suu Çii'nin bu çağrısı üzerine gerçekleştiğini söyledi.

Myanmar'da bulunan yaklaşık 50 büyükelçiliğe ve BM yetkililerine aynı anda iletilen davete büyükelçiliklerin neredeyse tamamının katıldığını vurgulayan Divanlıoğlu, ziyaretin önce 28 Eylül'de yapılmasının planlandığını ancak Arakan'daki şiddetli fırtına nedeniyle ertelenerek 2 Ekim'de gerçekleştiğini belirtti.

"Köylere dönüş için Myanmar nezdinde girişimler devam etmeli"

Divanlıoğlu, Myanmar makamlarının düzenlediği günübirlik ziyarette BM ve diplomatlardan oluşan heyetin, Arakan eyaletinin başkenti Sittwe'ye gittiğini, oradan da üç grup halinde helikopterle Bangladeş sınırındaki Maungdaw ilçesine hareket edildiğini söyledi.

Olaylardan önce bu ilçenin yüzde 90'ının Arakanlı Müslümanlardan oluştuğunu, ilçede küçük bir Budist azınlığın yaşadığını dile getiren Divanlıoğlu, helikopterle ilçeye giderken havadan yaptığı gözlemi "Arakan'ın kuzeyinde tahmini 800 bin civarında Müslüman nüfus var. Onların 500 bini şu anda Bangladeş'te. Helikopterle uçarken çok sayıda yakılmış köy gördüm. Birçok köy tamamen yakılmış ve yerle bir edilmiş." sözleriyle aktardı.

Bölgede korku ve güvensizliğin hakim olduğunu söyleyen Divanlıoğlu, Rathidaung ilçesindeki Müslüman köylerden sadece beşinin ayakta kaldığını belirtti.

"İnsani yardım faaliyetlerinin yeniden başlaması lazım"

Myanmar hükümetinin BM inceleme misyonunu Arakan'a sokmama kararını değerlendiren Divanlıoğlu, "Bu çok büyük bir sorun. Myanmar hükümetinin bu konuda bir açılım yapması lazım." şeklinde konuştu.

Divanlıoğlu, Myanmar'ın, 9 Ekim 2016'da da Arakan'da yaşanan şiddet olaylarının ardından bir araya gelen BM inceleme misyonunu kabul etmediğini hatırlatarak, "Uluslararası toplumun gerçek beklentisi, BM inceleme misyonunun bölgeye gitmesine izin verilmesi. BM'nin Arakan'da, kuzeyde yıllardır yürüttüğü insani yardım faaliyetleri durduruldu. Bu faaliyetlerin süratle yeniden başlatılması lazım. Çünkü bunlar hayat kurtarıcı adımlar. Sırf gıda yardımı değil bu. Yetersiz beslenen çocuklara özel proteinli gıdalar, hamile kadınlara destek gibi adımlar." ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Divanlıoğlu, Türkiye'nin uluslararası toplumla bu konuyu Myanmar hükümeti nezdinde net bir şekilde dile getirmeye devam edeceğini vurguladı.

"Türkiye'nin öncü, müstesna bir konumu var bu krizde"

Türkiye'nin bir yandan diplomatik girişimlerle, diğer yandan insani yardım faaliyetleriyle Arakanlı Müslümanlara destek olduğunu belirten Divanlıoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Türkiye'nin Arakan'daki duruma sadece insani açıdan yaklaştığını vurguladığını hatırlattı.

Türkiye'nin, Myanmar hükümetiyle sorunun çözümü yönünde iletişim kurduğuna dikkati çeken Divanlıoğlu, Myanmar hükümetinin de bunu anladığını ve Türkiye'ye güven duyduğunu söyledi.

Divanlıoğlu, "Türkiye ve TİKA, şu anda bölgede faaliyet yürütebilen çok az sayıdaki ülke ve kuruluş arasında. Bu krizin başında Cumhurbaşkanımızın Aung San Suu Çii ile yaptığı telefon görüşmesi çok kritik rol oynadı." dedi.

Bu görüşmenin ardından Türkiye'nin insani yardımları ulaştırabilmesi için Arakan yönetimiyle iş birliği mekanizmalarının devreye sokulduğunu vurgulayan Divanlıoğlu, şöyle devam etti:

"İlk etapta bin ton acil gıda yardımının ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için TİKA, çok erken bir aşamada hemen devreye girdi. TİKA heyetimiz bölgeye gidip geliyor ve düzenlemeleri eyalet yönetimiyle yapıyor. Ayrıca burada Sosyal Yardım Bakanlığı ile de irtibat halindeyiz. Ben bakanla ve bakan yardımcısıyla görüştüm. Onların bize söylediği 'Biz Türkiye'ye güveniyoruz. Türkiye ile birlikte çalışmak istiyoruz. Sorunun çözümü için bize yardımcı olun. İnsani yardım konusunda da Türkiye'nin bütün katkılarına açığız.'

Türkiye, Arakan konusunda başından beri en aktif ve en etkili tutuma sahip ülke. Hiçbir beklentimiz yok. Biz Türkiye olarak meseleye sadece ve sadece insani açıdan yaklaşıyoruz. O yüzden hem Myanmar ile ikili diyalog kanallarını açık tutuyoruz. Karşılıklı diyaloğu sürdürmek hayati önemli. Hem de uluslararası toplumla birlikte hareket ediyoruz. Türkiye'nin öncü, müstesna bir konumu var bu krizde. Hem Myanmarlılar hem de Arakanlı Müslümanlar bizim orada bir gündemimiz olmadığını, sadece insani açıdan yardım etmek istediğimizi biliyor."

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ