USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Antalya Diplomasi Forumu'nda “Orta Doğu'da Barış: İki Devletli Çözüm Zamanı” paneli düzenl

Antalya Diplomasi Forumu'nda düzenlenen “Orta Doğu'da Barış: İki Devletli Çözüm Zamanı” başlıklı panelde İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi'ndeki insanlık krizi ve Filistinlilere uygulanan soykırımın çözüm yolları ele alındı.

Antalya Diplomasi Forumu'nda “Orta Doğu'da Barış: İki Devletli Çözüm Zamanı” paneli düzenl
11-04-2025 18:12
Google News
Antalya

Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Antalya Diplomasi Forumu'nda moderatörlüğünü SETA Washington DC İcra Direktörü Kadir Üstün’ün yaptığı panele, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Filistin'in Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kuruluşlardan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Ömer Avadallah, Gazze için Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılanma Koordinatörü ve BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatör Vekili, Sigrid Kaag, İletişim Danışmanı Faizal Dawjee ve Çin'in Orta Doğu Özel Temsilcisi Zhai Jun katıldı.

Filistin meselesinin tarihinden bahseden Arap Birliği Genel Sekreteri Ebu Gayt, 29 Kasım 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, burada alınan 181 sayılı kararla Filistin'in ikiye ayrılarak yüzde 50'sinin Filistinlilere yüzde 50'sinin Yahudilere verildiğini hatırlattı.

Filistinlilerin bu kararı beğenmediğini aktaran Ebu Gayt, 15 Mayıs 1948'de İsrail'in devletini ilan ettiğini ve sonrasında birkaç savaş görüldüğünü söyledi.

"İşin başında şu çok açıktı: İsrailliler Filistin topraklarında bir Filistinli istemiyordu." diye konuşan Ebu Gayt, şöyle konuştu:

“Eylül 1987'de İsrail, Mısır ve ABD arasında Camp David Anlaşması, 1991'de Madrid Konferansı ve 1993'te de Oslo süreci yaşandı. Bu zamana kadar Filistin topraklarında yüzde 50, yüzde 50 şeklinde olan oran Yahudiler lehine yüzde 78'e yüzde 22 olarak değişti.”

İsrail'in, müzakerelerin sürdüğü yaklaşık 45 yıllık süreçte Filistin topraklarında işgale devam ettiğini vurgulayan Ebu Gayt, bugün gelinen noktada bu yüzde 22'nin bile Filistinlilerden alındığını kaydetti.

Ebu Gayt, iki devletli çözümün yeni bir kavram olmadığını aslında BM Genel Kurulunun kararıyla Filistin devleti fikrinin zaten atılmış olduğunu ifade ederek Madrid Konferansı'nda Mısır heyetinin bir parçası olduğunu ve orada dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Yitzhak Shamir'in heyete "Filistinlilerle 10 yıl müzakere yaparım ve benden bir parça bile alamazlar." dediğini aktardı.

İsrail'in 7 buçuk milyon Filistinli hakkında "Ya öldürürüz hepsini ya da onları vatanlarının dışına iteriz" şeklinde düşündüğünü belirten Ebu Gayt, Filistinlilerin topraklarından ayırılmak istendiğini ancak bu toprakların Filistinlilere ait olduğunu belirtti.

Ebu Gayt, "İsraillilere ve Batı ülkelerine harekete geçmeleri için baskı uygulamazsak maalesef neredeyse Holokost'un (soykırım) tekrarını göreceğiz." dedi.

UNRWA: "Siyasi bir hedef haline geldik"

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini de konuşmasında Filistinli mültecilere hizmet veren bir uluslararası kuruluş olarak 7 Ekim sonrasında yaşadıkları zorluklara dikkati çekti.

Lazzarini, Filistinli mülteciler için farklı alanlarda hizmet verdiklerini söyleyerek 7 Ekim'den sonra "hedef haline getirildiklerini" kaydetti.

İsrail'in UNRWA'ya yönelik tutumuna dair Lazzarini, şunları ifade etti:

"Biz, aslında siyasi bir hedef haline geldik. UNRWA'nın Doğu Kudüs'teki varlığının engellenmesi ve İsrail makamlarıyla iletişime geçmesinin yasaklanması bu kurumu ortadan kaldırmaya yönelik adımlardır."

Lazzarini, UNRWA'nın geleceğinin bölgedeki çatışmadan etkilendiğini vurgulayarak "Bu kurumun geleceği ne olacak? Bu siyasi gelişmelere bağlı. UNRWA, siyasi çerçeve olmadan hayatta kalamaz." dedi.

Gazze'de hizmet vermekte çok ciddi zorluklar yaşandığını ve bölgede "dünyada cehennemin yaşandığını" ifade eden Lazzarini, "Bu yüzden ateşkese ihtiyacımız var. Siyasi irade gerekiyor. Gazze'ye yardım edilmesi gerekiyor. İhtiyacı olan bir halka yardımı ortadan kaldırırsanız, insani yardımı silah olarak kullanırsınız." diye konuştu.

"İki devletli çözüm, İsrail işgalin sonlandırılması"

Filistin'in Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kuruluşlardan Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Ömer Avadallah da 7 Ekim 2023'ten itibaren devam eden İsrail saldırılarının Filistin'e etkisini anlattı.

Avadallah, "İki devletli çözüm başlığı altında birçok neslin anladığı, bu süregelen işgalin sonlandırılmasıdır. Bazı ülkeler ve aktörler için çatışmanın durması ama bizim için İsrail'in yasa dışı işgalinin sona ermesi." ifadelerini kullandı.

İki devletli çözümle "tüm yasa dışı yerleşimlerin ortadan kaldırılmasını" beklediklerini belirten Avadallah, "İki devletli çözümün gerçek tanımı, bunun sadece Filistinliler için değil, bütün bölgenin yararına olduğudur. Zira, İsrail bölgeyi tamamen ateşe atmak istiyor." görüşünü dile getirdi.

"Soykırım ve zulüm devam ediyor ve bunun kapsamı bütün bölgede genişliyor." diyen Avadallah, Gazze'de devam eden soykırımın yanı sıra tüm Filistin halkının sadece hayatlarını değil, umutlarını da kaybettiğini vurguladı.

Avadallah, şöyle devam etti:

"Uluslararası toplumun herhangi bir somut adım atma niyeti olup olmadığını bilemiyorum. Hiçbir somut adım atmadan herkes sadece konuşuyor."

Bazı ülkelerin İsrail'e silah satmaya devam ettiğini ve kimsenin İsrail'i sorumlu tutmadığını dile getiren Avadallah, "Biz bu bölgenin sahibiyiz, biz bu toprakların yerli topluluğuyuz ve hep yeni önerilerle gelen biziz." dedi.

İsrail'in "sadece Filistin halkının umutlarını değil, Filistin terminolojisini ortadan kaldırmaya çalıştığını" vurgulayan Avadallah, İsrail'in Filistinlilerin geleceğini yok ettiğini kaydetti.

Avadallah, İsrail'in Filistinlileri "İsraillilere hizmet ederek İsrail'de yaşama, gönüllü olarak Filistin dışına çıkma ve İsrail ordusu tarafından öldürülme" seçeneklerini kabul etmeye zorladığını aktardı.

Filistinli yetkili ayrıca Filistinlilerin Gazze'yi "Gazze'de kalarak inşa etmek istediğini" söyledi.

“Uluslararası toplum insancıl hukuka destek vermediği için ciddi bir darbe aldı”

BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatör Vekili, Sigrid Kaag ise iki devletli çözüm konusunda yeni bir şey denenmesi ve uygulamaya çalışılması gerektiğini belirterek Filistinlilerin bağımsız ve yaşayabilir bir devlet olma hakkına sahip olduğunu aktardı.

Gazze’de yıkım, travma ve umutsuzluk olduğunun altını çizen Kaag, burada yeni bir hayat oluşturmak için büyük riskler bulunduğuna dikkati çekti.

Kaag, BM’ye üye devletlerin net olması ve mevcut söylemlerin ötesine geçebilmesi gerektiğini vurgulayarak “İki tarafın da yapması gerekenler var. Ama ortada bir işgal var. O yüzden asimetrik bir ilişki var ve bunu anlamamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Gazze’de geçim kaynakları ve konutlar konusunda sahadaki değişikliklerin görülmesi gerektiğini belirten Kaag, şunları söyledi:

“Zorla yerinden edilme konusunda net olmamız gerekiyor. Gazze’nin yıkımı insanların burada yaşam olmadığını düşünmelerine sevk edebilir. Çünkü Filistinliler çok eğitimli bir halk. Çocukları için en iyisini istiyorlar.

Bir çadırda yaşayan, suyun, tıbbi bakım ve eğitimin olmadığı ortamda kim çocuklarını büyütmek ister. Tarihsel bir fırsatımız var ancak bana göre bu ortadan kayboluyor.”

Kaag, gerçekçi olunması gerektiğini dile getirerek “Filistinliler hiçbir yere gitmeyecek. Uluslararası toplum insancıl hukuka destek vermediği için ciddi bir darbe aldı. Artık sözlerden eyleme geçmek gerekiyor.” diye konuştu.

“Soykırım buradaki sözde uluslararası kanunu ortadan kaldırdı”

Faizal Dawjee de “barış görüşmelerinin aslında işgalin devamı için kullanılan bir araç” olduğu yorumunda bulunarak, “Barış görüşmelerinin garanti altına aldığı şey, İsrail için güvenli alan yaratmasıdır. Filistinliler için özgürlük, İsrail’in güvenliğinin sadece bir yan ürünü.” değerlendirmesinde bulundu.

Filistin devletinin kurulması için bir toprak kalmadığını belirten Dawjee, "son 18 aydır şahit olunan şeyin tamamen bir yok ediliş, Filistin topraklarının tamamen yok edilişi olduğunu" vurguladı.

Dawjee, şunları kaydetti:

“İşgalci İsrail’in, Netanyahu hükümetinin, işgal ettikleri bu toprağı paylaşma niyetleri yok. 7 Ekim'de bunu söylediler. Filistinlileri tamamen ortadan kaldıracaklarını söylediler. Neden bunu kendilerinin söyledikleri gibi anlamıyorsunuz, farklı şekilde tanımlayama çalışıyorsunuz? Burada etnik temizlik var.”

Sadece iki saat uzaklıkta soykırım gerçekleştirildiğini vurgulayan Dawjee, bu koşullarda sürdürülebilir ve yaşayabilir bir devletin nasıl oluşturulabileceğine dikkati çekti.

Filistin’de barış ve özgürleştirme için bir strateji ve süreç olmadığını savunan Dawjee, “Soykırım buradaki sözde uluslararası kanunu ortadan kaldırdı, Batı'nın tarafsızlığını ortadan kaldırdı ve aynı zamanda alternatifler bulmamız gerektiğinin altını çizdi.” dedi.

"Gazze'de çatışmadan kaçınmanın tek yolu iki devletli çözüm"

Çin'in Orta Doğu Özel Temsilcisi Zhai Jun, 7 Ekim 2023 sonrasında "iki devletli çözümün geleceğinin yok edildiğini" belirterek uluslararası toplumun görüş birliği içinde 4 konu üzerinde durması gerektiğine işaret etti.

Birinci olarak, "Acil ateşkese ihtiyacımız var" diyen Jun, Çin'in ateşkese katkı sağlayan aktörlerin çabalarını desteklediğini söyledi.

Jun, ikinci olarak "Gazze'de ateşkes sonrası yönetişimin" önemine vurgu yaparak "Filistin halkının iradesine destek vermemiz gerekiyor. Gazze'nin statüsünün değiştirilmesine dair herhangi bir adım, barış yerine kaos getirir." dedi.

Gazze'deki Filistinlilerin yerinden edilmesinin "Filistin devletinin altını oyduğunu" kaydeden Jun, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliğinin konferanslarını desteklediklerini ifade etti.

Jun, Filistin devletinin kurulması için Filistinli gruplar arasında uzlaşmanın sağlanması gerektiğini savunarak Çin'in başkenti Pekin'de Temmuz 2024'te Filistinli gruplar arasında yapılan toplantıyı hatırlattı.

Dördüncü olarak "Filistin'in dünya çapında tanınması" gerektiğini söyleyen Jun, "BM, Filistin'i tam üye olarak kabul etmeli." ifadelerini kullandı.

Jun, sözlerini şöyle tamamladı:

"İki devletli çözüm için yapabileceğimiz çok şey var. Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi. Bu yönde çabalarımızı artırmamız gerekiyor. Gazze'de çatışmadan kaçınmanın tek yolu iki devletli çözüm."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ