USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
İnsan&Hayat

Antalya'da Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Antalya'da Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler

Antalya'da Mutlaka Görmeniz Gereken Yerler
09-07-2024 13:34
Google News

Antalya, Türkiye'nin güney sahilinde yer alan, doğal ve tarihi zenginlikleriyle ünlü bir turizm cennetidir. Bu güzel şehir hem tarih hem de doğa severler için bir dizi eşsiz ziyaret noktası sunar. Bu noktalar arasında antik kentler, şelaleler, müzeler ve yürüyüş rotaları gibi çeşitli güzellikler bulunur. Üstelik, farklı dönemlerden kalma izler taşıyan pek çok yapı, ziyaretçilerine geçmişe yolculuk yapma fırsatı tanır. Hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bu yerler, tarihi ve kültürel mirasın yanında muhteşem doğal manzaraları ile de büyüler. İşte Antalya'da mutlaka görmeniz gereken yerler:

Antalya Müzesi

Antalya Müzesi, Türkiye'nin en büyük ve en önemli müzelerinden biridir. Müze, tarih öncesi dönemlerden Osmanlı İmparatorluğu'na kadar geniş bir yelpazede eserlere ev sahipliği yapar. Özellikle Roma dönemi heykelleri ve Likya Lahitleri, ziyaretçilerin ilgisini çeken başlıca objelerdir. 1922 yılında kurulan Antalya Müzesi, alanında uzman arkeologlar ve tarihçilerin titiz çalışmaları sonucunda zengin bir koleksiyona sahip olmuştur. Müze, 30.000 metrekarelik bir alana yayılmakta ve 13 teşhir salonunda binlerce eseri barındırmaktadır. Her bir salon, belirli bir dönemi ya da temayı ele alarak ziyaretçilere zengin bir tarih yelpazesi sunar.

Düden Şelalesi

Düden Şelalesi, Antalya'nın kuzeydoğusunda yer alan ve doğanın ihtişamını gözler önüne seren büyüleyici bir doğal güzelliktir. Şelale, ihtişamlı su akışı ve etrafındaki yoğun bitki örtüsü ile ziyaretçilerine huzur dolu bir atmosfer sunar. Güçlü su akışı, şelalenin çevresinde oluşturduğu su buharı ile serinletici bir etki yaratır ve bu da yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir nokta haline getirir. Şelalenin çevresinde bulunan park ve yürüyüş yolları, doğa severler için mükemmel bir keşif rotasıdır. Ziyaretçiler hem şelalenin muhteşem manzarasının tadını çıkarabilir hem de kuş sesleri eşliğinde huzur dolu doğa yürüyüşleri yapabilir. Piknik alanları, ailelerin ve arkadaş gruplarının keyifli vakit geçirmesi için uygun mekanlar sunar. Ayrıca burada güzel fotoğraflar çekmek için sayısız fırsat bulunmaktadır; şelalenin farklı açılardan çekilmiş fotoğrafları Instagram'ınız için harika kareler olacaktır.

Olimpos Antik Kenti

Olimpos Antik Kenti, tarih ve doğanın iç içe geçtiği benzersiz bir nokta olarak öne çıkar. Antik Romalılar döneminde önemli bir liman kenti olan Olimpos, günümüzde tarihi kalıntıları ve doğal güzellikleriyle ziyaretçileri cezbeder. Kentin antik tiyatrosu, hamamları, mezarları ve akropolü ziyaretçilere geçmişe yapılacak unutulmaz bir yolculuğun kapılarını aralar. Özellikle antik tiyatroda düzenlenen etkinlikler, bu tarihi mekanın zengin atmosferini yaşamak için harika bir fırsattır. Antik kalıntıların yanı sıra Olimpos, doğa severler için de bir cennet niteliğindedir. Olimpos Milli Parkı, zengin bitki örtüsü ve çeşitli hayvan türleri ile doğa yürüyüşleri ve kuş gözlemi için ideal bir yerdir. Park içerisinde yer alan yürüyüş rotaları ve göletler, ziyaretçilere huzur verici ve dinlendirici bir ortam sunar. Olimpos'un bu doğal güzellikleri, ziyaretçilerine adeta bir tablo gibi görüntüler sunar.

Kurşunlu Şelalesi

Kurşunlu Şelalesi, Antalya'nın doğusunda Kepez ilçesi sınırlarında yer alan ve büyüleyici güzelliklere sahip bir doğa harikasıdır. Bu şelale, Akdeniz Bölgesi'nin eşsiz doğası ve Antalya'nın berrak sularıyla birleşerek ziyaretçilerine unutulmaz anılar sunar. Kurşunlu Şelalesi'nin bulunduğu alan, yemyeşil bitki örtüsü ve gür akan suyu ile adeta bir kartpostal görüntüsü yaratır. Şelale, 18 metre yüksekliğinde bir çağlayandan dökülen suları ve bunların oluşturduğu küçük göletlerle dikkat çeker. Bu göletler arasında su birikintileri ve küçük dereler görünümü andıran akıntılar yer alır. Ziyaretçiler, şelale çevresinde yer alan yürüyüş parkurlarında doğanın tadını çıkarabilir, çeşitli bitki ve hayvan türlerini gözlemleme fırsatı bulabilirler. Özellikle kuş gözlemi meraklıları için ideal bir yerdir.

Sapadere Kanyonu

Sapadere Kanyonu, Antalya’nın doğusunda, Alanya ilçesi yakınlarında bulunur ve doğa severler için adeta bir cennettir. Sessiz ve sakin yapısıyla bilinen kanyon, doğayla baş başa kalmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Kanyonun içinde yürüyüş yaparak, yemyeşil bitki örtüsü ve çarpıcı kaya oluşumları arasında kaybolabilir, doğanın sunduğu huzuru hissedebilirsiniz. Kanyonu keşfetmek için oluşturulan ahşap yürüyüş noktaları ve patikalar sayesinde rahatça gezebilir, her adımınızda değişen manzaralarla karşılaşabilirsiniz. Özellikle yaz aylarında, kanyonun serin sularında yüzmek büyük keyif verir. Kayalıklardan akan buz gibi su, yazın sıcağında serin bir mola vermek için ideal bir yerdir. Ayrıca kanyonun içinde yer alan küçük şelaleler ve su havuzları, doğal bir yüzme deneyimi sunar.

Aspendos Antik Kenti

Aspendos Antik Kenti, Antalya'nın Serik ilçesi yakınlarında yer alır ve Roma döneminden kalma, çok iyi korunmuş antik tiyatrosuyla ünlüdür. Tiyatro, 15.000 kişilik kapasitesi ve muhteşem akustiği ile dikkat çeker. Sapasağlam ayakta kalmış bu yapının her köşesi tarih ile yoğrulmuş olup, adeta geçmişe bir yolculuk hissi verir. Aspendos Tiyatrosu, günümüzde çeşitli etkinliklere ve konserlere ev sahipliği yaparak ziyaretçilerine hem kültürel hem de tarihi bir deneyim sunar. Antik kent sadece tiyatrodan ibaret değildir; burada ayrıca antik su kemerleri, agora, bazilika ve diğer yapılar da görülmeye değerdir. Su kemerleri, özellikle Roma mühendisliğinin ne denli ileri seviyede olduğunu gözler önüne serer. Bu kemerler, o dönemde şehir halkının su ihtiyacını karşılamak için büyük bir marifetle inşa edilmiştir. Aspendos antik kenti, aynı zamanda tarihsel araştırmalar ve arkeoloji ile ilgilenenler için adeta bir açık hava müzesidir. Burada yapılan kazılar ve araştırmalar, bölgenin tarihine ışık tutmaktadır. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yapılan rehberli turlar, ziyaretçilere antik kent hakkında daha detaylı bilgi edinme imkanını sunar.

Damlataş Mağarası

Damlataş Mağarası, Alanya'nın en tanınmış turistik cazibe merkezlerinden biridir ve 1948 yılında bir liman inşası sırasında tesadüfen keşfedilmiştir. Mağara, içindeki olağanüstü sarkıt ve dikitlerle dikkat çeker ve binlerce yıl boyunca yavaş yavaş oluşmuş bu doğal yapılar, mağaraya mistik bir atmosfer kazandırır. Ziyaretçiler, mağaranın içinde gezerken, doğanın sabırla işlediği bu muhteşem oluşumları yakından görme şansını elde ederler. Mağara, yılın her döneminde sabit kalan 22-23 °C iç sıcaklığı ile bilinir. Bu istikrarlı sıcaklık, özellikle yaz aylarının kavurucu sıcaklıklarından kaçmak isteyen ziyaretçilere rahat bir sığınak sunar. Ayrıca mağaranın içindeki yüksek nem oranı ve temiz havası, astım ve diğer solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için doğal bir tedavi ortamı yaratır. Ziyaretçiler, mağarada geçirdikleri zaman boyunca nefes almalarının olumlu yönde etkilendiğini belirtmişlerdir. Damlataş Mağarası'nın turistik cazibesi sadece doğal özellikleriyle sınırlı değildir. Mağara, aynı zamanda bölgenin tarihine ve kültürüne de ışık tutar. Girişin hemen yanındaki bilgi panolarında, mağaranın keşfi ve oluşumu hakkında ayrıntılı bilgiler yer alır. Bu bilgiler, ziyaretçilere mağaranın jeolojik ve tarihi önemini daha iyi anlama fırsatı sunar. Ayrıca mağaranın içindeki yürüyüş yolları ve belirgin işaretler, ziyaretçilerin güvenli ve keyifli bir tur geçirmesini sağlar.

Likya Yolu

Likya Yolu, Antalya'dan başlayarak Muğla'ya kadar uzanan, 540 kilometrelik bir yürüyüş rotasıdır. Bu yol, antik Likya uygarlığına ait kalıntılar ve muhteşem doğa manzaraları sunar. Yürüyüş severler ve macera arayanlar için ideal bir rota olan Likya Yolu, unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlar. Likya Yolu boyunca göreceğiniz kalıntılar arasında antik tiyatrolar, yollar, mezarlar ve sarnıçlar bulunur. Tarih meraklıları için adeta bir açık hava müzesi niteliğinde olan bu patika, ziyaretçilerine adım attıkları her noktada Likya Uygarlığı'nın izlerini keşfetme fırsatı sunar. Tarihle iç içe olmanın yanı sıra, manzaranın sunduğu doğal güzellikler de Likya Yolu'nun cazibesini artırır. Yol boyunca rastlayacağınız koylar ve plajlar, yürüyüşünüze keyifli molalar verme imkanı sunar. Özellikle yaz aylarında denizin serinletici etkisi, yolculuğunuzu daha da katlanabilir hale getirir. Akdeniz’in masmavi sularında yüzme molaları vererek hem enerji depolayabilir hem de manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Bu bakir plajlar, kalabalıktan uzak, huzur dolu anlar yaşatır.

Antalya ve çevresi, ziyaretçilerine tarih ve doğanın iç içe geçtiği bir tatil deneyimi sunar. Bu benzersiz güzellikleri rahat bir şekilde keşfetmek için Antalya araç kiralama hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.

.

.

.

-Tanıtım haber-

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ