AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesinin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği kararı sert biçimde eleştirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği karara bir tepki de eski TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’dan geldi. Anayasa Mahkemesi’nin Gül ve Erdem kararının ardından çıkan tartışmalara yönelik olarak Kuzu, “Bireysel başvuruyu Türkiye’ye kazandıran AK Parti hükümeti ve parlamentodaki çoğunluk olmuştur. Biz bu hükmü getirdiğimiz zaman muhalefet çok ağır eleştiride bulunmuştu. Referandumda da ret oyu verdiler. Hem Gül hem de Can Dündar bu ret oyu verdikleri kurumdan istifade ederek dışarı çıktılar. Bu yenilikleri Türkiye’ye getiren biz olduk. Yüksek mahkemelerde bize geldiler ve ifadelerinde bu Anayasa Mahkemeleri bizi ezer, bizim üzerimizde kendisini görür dediler. Diğer mahkemelerdeki usulle alakalı hususlara giremez şeklinde bir hüküm koyduk. Ama Anayasa Mahkemesi bu hükme rağmen Danıştay ve Yargıtay’ın itirazlarını haklı çıkaracak şekilde ’en büyük benim başka büyük yok’ şeklinde hareket ederek kararlarını fütursuzca veriyor. Erdem Gül ve Can Dündar ile ilgili verilen kararda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın bir bölümü yasa ve anayasaya uygun olabilir ancak diğer bölümü resmen anayasa ihlalidir, açıkça kanun tanımazlıktır. Tutuksuz yargılansın demiş, kişi haklarını zedeledi demiş. Bence o boyutta bir şey yok. Cumhurbaşkanımız uymayacağım derken bu bölüm için bir şey demiyor. Asıl onun söylediği bölüm ikinci bölümdür. Bu dosyanın içeriğine girerek ve ağır ceza mahkemesinin yerine kendini koyarak nitelendirmede bulunuyor suçla alakalı. ’Bu eylem casusluk değildir’ demiyor ama lafı oraya getiriyor. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü içindedir. Ey mahkeme senin baktığın dava yanlıştır, bakamazsın. Senin böyle bir yetkin yok. Sen kimsin. Anayasa Mahkemesi burada kanunu çok net olarak ihlal etmiştir. Çünkü yasa ve anayasada bireysel başvuruya gitmek için tüm kanun yollarının bitmesi gerekir. Bence bu birazda MİT TIR’larını durduran savcı, hakim, polis ve askerlerin davası görülmeye devam ediyor. Biraz da buna yönelik alt zemini hazırlamaya yönelik gibi geliyor bu karar. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru yetkisini bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Konferansı’nda yaptığı konuşmaya ilişkin ise Kuzu, şunları dedi:
“Ben Züftü Arslan’ın talimat alıp almadığını bilmem. Ben kararın sonucuna bakarım. Bu karar külliyen yanlış. Anayasa Mahkemesi kararlarını verdiğinde gerekçesini yazarak açıklaması lazım. Nerede gerekçe. Kararın gerekçesini görelim. Acelen ne.”
(İHA)
Anayasa Mahkemesi’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği karara bir tepki de eski TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’dan geldi. Anayasa Mahkemesi’nin Gül ve Erdem kararının ardından çıkan tartışmalara yönelik olarak Kuzu, “Bireysel başvuruyu Türkiye’ye kazandıran AK Parti hükümeti ve parlamentodaki çoğunluk olmuştur. Biz bu hükmü getirdiğimiz zaman muhalefet çok ağır eleştiride bulunmuştu. Referandumda da ret oyu verdiler. Hem Gül hem de Can Dündar bu ret oyu verdikleri kurumdan istifade ederek dışarı çıktılar. Bu yenilikleri Türkiye’ye getiren biz olduk. Yüksek mahkemelerde bize geldiler ve ifadelerinde bu Anayasa Mahkemeleri bizi ezer, bizim üzerimizde kendisini görür dediler. Diğer mahkemelerdeki usulle alakalı hususlara giremez şeklinde bir hüküm koyduk. Ama Anayasa Mahkemesi bu hükme rağmen Danıştay ve Yargıtay’ın itirazlarını haklı çıkaracak şekilde ’en büyük benim başka büyük yok’ şeklinde hareket ederek kararlarını fütursuzca veriyor. Erdem Gül ve Can Dündar ile ilgili verilen kararda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın bir bölümü yasa ve anayasaya uygun olabilir ancak diğer bölümü resmen anayasa ihlalidir, açıkça kanun tanımazlıktır. Tutuksuz yargılansın demiş, kişi haklarını zedeledi demiş. Bence o boyutta bir şey yok. Cumhurbaşkanımız uymayacağım derken bu bölüm için bir şey demiyor. Asıl onun söylediği bölüm ikinci bölümdür. Bu dosyanın içeriğine girerek ve ağır ceza mahkemesinin yerine kendini koyarak nitelendirmede bulunuyor suçla alakalı. ’Bu eylem casusluk değildir’ demiyor ama lafı oraya getiriyor. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü içindedir. Ey mahkeme senin baktığın dava yanlıştır, bakamazsın. Senin böyle bir yetkin yok. Sen kimsin. Anayasa Mahkemesi burada kanunu çok net olarak ihlal etmiştir. Çünkü yasa ve anayasada bireysel başvuruya gitmek için tüm kanun yollarının bitmesi gerekir. Bence bu birazda MİT TIR’larını durduran savcı, hakim, polis ve askerlerin davası görülmeye devam ediyor. Biraz da buna yönelik alt zemini hazırlamaya yönelik gibi geliyor bu karar. Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru yetkisini bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Konferansı’nda yaptığı konuşmaya ilişkin ise Kuzu, şunları dedi:
“Ben Züftü Arslan’ın talimat alıp almadığını bilmem. Ben kararın sonucuna bakarım. Bu karar külliyen yanlış. Anayasa Mahkemesi kararlarını verdiğinde gerekçesini yazarak açıklaması lazım. Nerede gerekçe. Kararın gerekçesini görelim. Acelen ne.”
(İHA)