Anayasa Mahkemesi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredildikten sonra satılan Demirbank'ın, yabancı uyruklu 6 hissedarına ödenen tazminatların enflasyon karşısında değer kaybetmesi nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği sonucuna vardı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) 6 Aralık 2000'de zararın öz kaynaklarını aştığı gerekçesiyle Demirbank'ın TMSF'ye devredilmesine karar verdi.
TMSF'nin talebi üzerine BDDK tarafından satışa çıkarılan bankanın 350 milyon bedelle başka bir bankaya satılması kararlaştırıldı.
Frankfurt Menkul Kıymetler Borsası aracılığıyla Demirbank hissesi satın alan yabancı uyruklu 6 başvurucu, hisse senetleri bedellerinin tazmini taleplerinin BDDK tarafından reddedilmesi üzerine Danıştay'da dava açtı.
Yargı süreçlerinden sonuç alamayan başvurucular, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, hisse senetlerinin geçersiz kılınması üzerine başvurucular yararına yargılama sonucunda hükmedilen tazminatların enflasyon karşısında değer kaybetmesi nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği sonucuna vardı.
İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için iki başvurucuya bin 961'er lira tazminat ödenmesine hükmeden Anayasa Mahkemesi, diğer başvuruculardan birine 38 bin 230, diğerine 38 bin 536, bir başvurucuya 2 bin 380, başka bir başvurucuya da 2 bin 388 lira tazminat ödenmesine karar verdi.
KarardanKararda, başvurucuların tazminat tutarlarının hesaplandığı 5 Aralık 2000 tarihi ile alacakların ödenebilmesine ilişkin kararın verildiği 29 Aralık 2010 tarihi arasındaki döneme göre yapılan değerlendirme sonucunda uygulanan yasal faize rağmen aynı dönemde toplam enflasyonun yaklaşık yüzde 300'ün üzerinde olduğu belirtildi.
Başvurucular lehine hükmedilen tazminatların enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğradının tespit edildiği vurgulanan kararda, ayrıca tazminatların başvuruculara yaklaşık 10 yıl sonra ödenebildiğine dikkat çekildi.
Kararda, şunlar kaydedildi:
"Başvurucuların tazminatların yetersiz olduğuna yönelik diğer şikayetleri yerinde görülmemekle birlikte yaklaşık 10 yıl sonra ödenmesine karar verilen bu tazminat tutarlarının derece mahkemelerince güncellenmeyip yalnızca dava tarihinden sonra kanuni faiz işletilmesiyle enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratıldığı anlaşılmaktadır. Halbuki hukuka aykırı bulunan söz konusu müdahalenin sonuçları bakımından uygun ve adil bir giderimden söz edilebilmesi için hükmedilen tazminat tutarlarının değer kaybına uğratılmadan makul bir sürede ödenmesi gerekir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com