İZMİR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti (DP), Anavatan Partisi (ANAP), Doğruyol Partisi'nin (DYP) Cumhuriyet ve Atatürk ile bir sorunu olmadığını belirterek, "Ne diyor Nilüfer Hanım (Celal Bayar'ın kızı) 'Atatürk tek adamlığı aklından geçirmemiştir' diyor. Evet geçirmemiştir. Bunu en iyi bilen kişi rahmetli Celal Bayar'dır, onun en yakın arkadaşlarından birisidir." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İzmir'de bir otelde iş adamları ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada parti genel başkanı olarak değil, ülkesini, bayrağını seven bir vatandaş kimliği ile konuştuğunu belirten Kılıçdaroğlu, vatandaşların 16 Nisan'da bir partiyi, bir kişiyi seçmeyeceğini, demokratik parlamenter sistem veya tek adam rejimi arasında bir tercih yapacağını ifade etti.
Değişik çevrelerin "Niçin Anayasa Mahkemesine gitmediniz" sorusunu kendilerine yönelttiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Onlara şu cevabı verdik, 'Bir milletin kaderini bir mahkeme değil, o milletin kendisi seçer. Ön yargılarımızdan arınıp, mensup olduğumuz üyesi olduğumuz partileri bir kenara bırakıp, belli bir ortak paydada uzlaşabiliyorsak, çözemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur." diye konuştu.
Slogan atmanın, alkışlamanın hiçbir önem taşımadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, asıl önemli olan konunun 16 Nisan'da sandığa gitmek ve inanılan değerleri sandığa yansıtmak olduğunu belirtti.
"Bir kişinin düşüncesi öne çıkacak"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, halk oylamasına sunulan 18 maddenin Türkiye Cumhuriyeti'nin sorunlarını çözmediğini, aksine ülkeyi belirsiz bir sürece soktuğunu savunarak, "80 milyonu bir kişiye emanet ediyoruz, 80 milyonun düşüncesi bir yana, bir kişinin düşüncesi dominant olarak öne çıkacak, o ne derse o olacak." dedi.
Başbakanlığın, Bakanlar Kurulu'nun olmadığı bir düzenin getirilmek istendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, yeni sistemde bir kişinin arzu ettiği sayı kadar başkan yardımcısı, bakan belirleyebileceğini, oysa bugün her bakanlığın bir yasasının bulunduğunu, bakanlıkların, müsteşarların, genel müdürlerin görevlerinin tanımlandığını, yetkinin de TBMM'de olduğuna işaret etti.
"Amcasının oğlu ilkokul mezunu olabilir ve onu milli eğitim bakanlığına müsteşar olarak atayabilir"
Demokratik parlamenter rejimde bir bakanlığın kurulması için konunun önce parlamentoya geldiğini, komisyonlarda görüşüldüğünü, ilgili meslek kuruluşlarının görüş bildirdiğini, değişik partilerin milletvekillerinin görüşlerini dile getirdiğini, önergeler verildiğini, genel kurulda görüşüldükten sonra yasalaştığını, tüm bu süreçte toplumsal olgunlaşma sürecinin de yaşandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Tek adam rejiminde ise bunların hiçbirisi olmayacak. Bir sabah Resmi Gazete'yi açtığınızda bir bakanlığı göreceksiniz ve orada tanımları yapılmış olacak, yani ortak akıl olmayacak." diye konuştu.
Mevcut parlamenter sistemde müsteşarın, genel müdürlerin, şube müdürlerinin kriterlerini yasaların belirlediğine işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Tek adam rejiminde bütün kuralları, standartları bir kişi belirleyecek. Amcasının oğlu ilkokul mezunu olabilir ve onu milli eğitim bakanlığına müsteşar olarak atayabilir." dedi.
"Bu anayasa değişikliği kabul edilirse devlette çift başlılık olacak"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin "Bu anayasa değişikliği kabul edilirse devlette çift başlılık olacak. Çünkü cumhurbaşkanı aynı zamanda partisin genel başkanı olacak." dedi.
Kılıçdaroğlu, İzmir'de bir otelde iş adamları ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Burada, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği için "çift başlılığı kaldırmak için değiştiriyoruz" dendiğini, ancak şu an çift başlılık bulunmadığını, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve TBMM başkanının görevlerinin tanımlandığını belirtti.
Çift başlılığın, aynı işi iki kişinin yapmaya kalkması halinde olacağını anlatan Kılıçdaroğlu, "Biri diğerinin işine müdahale etmediği sürece çift başlılık olmaz. Ne zaman olacak, bu anayasa değişikliği kabul edilirse, devlette çift başlılık olacak. Çünkü cumhurbaşkanı aynı zamanda partisin genel başkanı olacak." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının tarafsızlığını savunduklarını kaydederek, cumhurbaşkanlığı makamının ortak değer, cumhurbaşkanının da devletin sigortası olduğunu söyledi. Devlette en temel krizler çıktığı zaman cumhurbaşkanının iktidar ve muhalefeti çağırıp, "Beyler derin krizden geçiyor, biz bunu nasıl aşarız." dediğini, bunun en son örneğini 15 Temmuz'dan sonra yaşandığını anlatan Kılıçdaroğlu, bunu ancak tarafsız bir cumhurbaşkanının yapabileceğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, değişikliğin olması halinde cumhurbaşkanının hem valiyi, hem de partisinin il başkanını tayin edeceğini, bu nedenle tabanda çift başlılık olacağını savundu.
Bunun bir parti meselesi olmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Yeni anayasa değişikliğine göre bir kişiye yetki verdik, tek başına OHAL ilan etme yetkisi ve Türkiye'nin milli güvenlik siyasetini tek başına belirleme yetkisi. Tek başına OHAL ilan edebilecek. Bugün nasıl ilan ediliyor, önce MGK'da görüşülüyor, sonra Bakanlar Kurulunda, oradan TBMM'ye gelir. 550 milletvekili oturur görüşür, hükümete OHAL yetkisi verilir ya da verilmez. 550'yi, MGK'yı bir tarafa bırakıyorsun, bir kişiye.. 'Bir kişi böyle bir şey asla kullanamaz'. Birisi kullanmaz, öbürü gelir kullanır. Sınırı, ölçüsü, zamanı, değerlendireceği organ da yok. OHAL'in önemi şu, bu yetkiyi kullanan kişi temel hak ve özgürlüklerinde, siyasi hak ve özgürlüklerde tek başına kararname çıkarma hakkına sahip. 'Bu yetkiler verilsin, ne olacak?' diyebilirsiniz. Faturası şu, hata yaparsa faturayı 80 milyon ödeyecek."
"Yeni bir devlet, yeni bir rejim inşa etmek istiyorlar"
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un 16 Nisan'la ilgili "Halk kendi devletini kurmak için adım atıyor" dediğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz devletimizi ne zaman kurduk. Acıyla gözyaşıyla kurduk. Şehitler verdik, gazilerimiz var. Sıradan bir devlet mi? Yani Amasya Tamimi boşuna mı söylendi? Erzurum, Sivas kongresi boşuna mı toplandı? TBMM'yi boşuna mı açtık, Türkiye Cumhuriyetini boşuna mı kurduk? Yeni devlet arayışı nereden çıktı, hangi gerekçeyle çıktı? Yeni bir devlet, yeni bir rejim inşa etmek istiyorlar. Sizin Türkiye Cumhuriyeti devletinden alıp veremediğiniz nedir? Yeri geldi Türkiye Cumhuriyeti'ni bile sildiniz. Bu devletten, bu cumhuriyetten, parlamenter sistemden ne istiyorsunuz?"
Kendisi hakkında "Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor" denildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Madem ki doğruları söylemiyorum, büyük bir fırsat veriyorum size, gelirsiniz bir televizyon kanalında medeni insanlar gibi konuşuruz. Beni mahcup edin. Deyin ki 'arkadaş sen bilmiyorsun.' Söz verdim, siz yarım saat konuşun, vallahi 15 dakika konuşacağım, yeter ki gelin. Binali Bey diyor ki, 'Efendim 16 Nisan'dan sonra oturup konuşuruz'. 16 Nisan'dan sonra ne konuşacağız. Yetkili biri olsa hadi neyse diyeceğim, ama yetkili de değil."
.
dikGAZETE.com