Anadolu'nun kilidi olarak nitelendirilen ve geçmişten günümüze yurdun önemli kalesi konumunda olan Erzurum'da, "93 Harbi" olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı'nın yaşandığı Aziziye Tabyalarında 142. yıl önce şehit olan yaklaşık 500 kişi, düzenlenecek yürüyüş ve organizasyonlarla anılacak.
Erzurum Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, "93 Harbi" olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nda, Ayazpaşa Camisi müezzini Abdullah Efendi'nin sabah namazı sonrası cami minaresine çıkıp okuduğu sela ve yaptığı çağrının ardından Erzurum halkının ellerindeki nacak, kazma ve kürek ile bir araya gelip Aziziye Tabyası'na koşarak Ruslar ile savaşan Türk askerine yaptığı yardım sayesinde düşmanın yenilmesinin yıl dönümünde "ecdada saygı" yürüyüşü düzenlenecek.
Bu çerçevede söz konusu dönemdeki vatan savunması şuurunun unutulmaması için kentteki camilerden okunacak selalar sonrası camilerin önünde bir araya gelecek olan Erzurumlular, 9 Kasım Cumartesi günü sabahın ilk ışıklarıyla ellerine Türk bayraklarıyla Aziziye ve Mecidiye tabyalarına yürüyecek.
Tarihte kadın ve erkek her yaştan insanın verdiği bu mücadele sonucunda Erzurum'un Rusların eline geçmesini önlendiği Aziziye Tabyaları önüne kadar şehitleri anmak için yürüyecek binlerce kişi, birçok şehit mezarının yer aldığı ve milli park olarak koruma altına alınan bölgede ecdada saygısını gösterecek. Söz konusu etkinliğin daha fazla insana ulaşması için Abdullah Efendi'nin o gün verdiği mücadeleyi konu alan bir kısa film yapılmasının yanı sıra düzenlenecek konferansla Nene Hatun için yapılan ilk akademik çalışma sonucu hayatını konu alan kitap vatandaşlara dağıtılacak.
Türkiye'nin birçok yerinden bu özel gün için Erzurum'a gelecek vatandaşlar, muharebenin 142. yılında, Aziziye Tabyalarında Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Erzurum Teknik Üniversitesince (ETÜ) organize edilecek etkinliklerle şehitleri anacak.
ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birçok şehir gibi Erzurum'un da tabyalar şehri olduğunu söyledi. Tabyaların şehirlerin savunulması amacıyla yapıldığını belirten Küçükuğurlu, "Tabyalar modern savunma unsurları olarak karşımıza çıkıyor. Kaleler yerine düşmanı şehirden daha uzakta tutmak için silah teknolojisine karşı yapılmış önemli yapıtlardır." dedi.
Küçükuğurlu, tabyaların farklı dönemlerde inşa edildiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Erzurum'da 52 tabya var ve bunların en önemli dönüm noktası 93 Harbi'dir. Bu harbin öncesi ve sonrasına pek çok tabyanın yapıldığını görüyoruz. Aziziye ve Mecidiye Tabyaları herkesin bildiği ve ziyaret ettiği yerlerdir. Şehrin doğusunda Top Dağı'ndaki bu tabyalar 93 Harbi'nde önemli savunma hatlarıydı. Doğusunda Rusların geldiği yerde başka bir tabya yoktu ve bunlar Rusları karşılıyordu. Bu yüzden Aziziye destanı çok önemlidir. Bu destan Rusların şehre girmesini engellemek üzere askerin yardımına koşan Erzurumlular tarafından yazılmıştır."
"Bu tabyalar ele geçseydi Erzurum düşecekti"Erzurum'un Anadolu için önemli bir kent olduğunu vurgulayan Küçükuğurlu, kentin düşman eline geçmemesi için kadın erkek her yaştan insanın muharebe meydanında vatan savunması yaptığını aktardı. Küçükuğurlu, şunları söyledi:
"Erzurumlular bu savaşta yaklaşık 500 şehit vermiştir ve bunların yaklaşık 15'i kadındır. Çocuklar enteresan bir rol oynamıştır. Kadınların bir kısmı ön cephede bir kısmı ise su taşıma ve ekmek götürme gibi işler yapmıştır. Dolayısıyla şehirde kim varsa tabyaları vermemek üzere hücum etmiştir. Bu tabyalar ele geçseydi Erzurum düşecekti. Bu yüzden ecdadımız çok önemli bir zafer kazanmıştır. Aziziye Tabyaları olmasaydı Top Dağı'nı biraz zor tutardık. 4 Kasım 1877'de Aziziye'nin biraz daha doğusunda Deve Boynu Savaşı oldu ve bu dönemde bu tabyalar yoktu. Eğer tabyalar olsaydı belki de deve boynunda düşmanı durduracaktık. Tabya olmadığı için düşman Aziziye'ye kadar geldi. Aziziye Tabyaları olmasaydı her anlamda Erzurum işgale uğrayacak noktaya gelecekti."
"Abdullah Efendi zor günde sahneye çıkan bir kahramandır"Türk askerinin halkla Ruslara karşı çetin bir muhabereye girdiğini anlatan Küçükuğurlu, bu mücadelede dönemin önemli isimlerinden olan Ayazpaşa Camisi müezzini Abdullah Efendi'nin rolünün çok büyük olduğuna dikkati çekti. Küçükuğurlu, şu ifadeleri kullandı:
"Abdullah Efendi zor günde sahneye çıkan bir kahramandır. 9 Kasım'da sabaha doğru pusu kurarak sızan Ruslar, Aziziye'deki 3 numaralı tabyaya girdi. Daha sonra bir numaralı tabyaya doğru ilerlediği sırada kumandan Bahri Bey çok çetin bir mücadeleye girişti. Silah sesleri Erzurum'da duyuluyor ama kimse sesin nereden geldiğini anlamıyordu. Herkes teyakkuz halinde ve bazı camilerden selalar verilirken davullar çalınıp diğerleri uyandırılmaya çalışılıyordu. Bu sırada Aziziye baskınını haber alan Abdullah Efendi cami minaresinden 'Ey ahali düşman Aziziye'yi basmış Allah'ını seven askerin yardımına koşsun.' şeklinde çağrıda bulundu. Bunu duyan insanlar kahramanlıklarını ortaya koyarak tabyalara hücum etti."
Her yıl binlerce kişinin şehitleri anmak ve ecdada saygı için Aziziye Tabyalarına yürüyüş düzenlediğini hatırlatan Küçükuğurlu, destanın 142. yıl dönümü için yapılan etkinliklerde birtakım yenilikler olacağını dile getirdi. Küçükuğurlu, şunları kaydetti:
"Müezzin Abdullah Efendi'yi anlatan 2 dakikalık kısa film gösterimi olacak. 9 Kasım akşamı Yakutiye Medresesi'ndeki konferansta Nene Hatun ile ilgili ilk akademi çalışmayı kitaplaştırıp orada insanlara vereceğiz. Aziziye Tabyalarında ise Valiliğimiz koordinesinde biraz daha farklı organizasyonlar yapmayı planlıyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com