Dermatoloji Uzmanı Dr. Güneş Ertürk, ameliyatsız yüz germe tekniklerinden bahsetti. Ertürk, “Ameliyatsız yüz germe son yıllarda oldukça popüler. Yüzde yanaklar, çene hattı ve boyun bölgesindeki kırışık ve sarkmalar ameliyatsız işlemlerle toparlanabilmektedir. Özellikle 35-55 yaş aralığında daha etkili olan bu yöntemler sosyal-iş hayatına rahatlıkla devam edilebildiği için tercih edilmektedir. Ayrıca erken yaşlarda yapıldığında cildi ve yüz koruyarak uzun vadede sarkma ve kırışmaların oranını oldukça azaltmaktadır” dedi.
Ertürk söz konusu teknikleri şöyle açıkladı: “Özellikle 30-40 yaş aralığında göz ve alın bölgesinde başlayan kırışıklık, çökme ve yanak bölgesinde hafif gevşemeler lazerler, radyofrekans, PRP ve mezoterapik yöntemlerden fayda görmektedir. Bu yaş aralığında aşırı kilo alıp verme ve sigara içme sonucu fazla sarkma ve kırışma söz konusu ise hyaluronik asitli yarı mezoterapik yarı dolgu özelliğinde gençlik aşısı veya dolgular daha etkili olmaktadır.”
“55 yaş sonrası ameliyatsız yüz germe tedavilerinin etkinliği düşmektedir”“Özellikle 40 yaş sonrası cilt gevşemesine, cilt altında değişikliklerin eşlik etmesi, yani cilt bağlarında gevşeme, yağ ve kemik kayıpları da eklendiğinden, ciltten daha derinde etkili olan yöntemlerin devreye girmesi gerekmektedir” diyen Ertürk, “Derin dokularda sıkılaşma oluşturan fokuslu ultrason, lazerlift yanak sarkması ve gıdı bölgesinde tercih edilmektedir. Yüz bölgesinde derin kırışmalar, yağ ve kemik değişiklikleri nedeniyle tedaviye dolgu eklenmesi daha etkili sonuçlar alınmasını sağlamaktadır. Çene altı bölgesi ve gıdı alanında ise gençlik ipi germe ve toparlanma oluşturarak fokuslu ultrason ve lazerliftin yetersiz kaldığı durumlarda etkinliği arttırmaktadır. Daha ileri yaşlarda 55 yaş sonrası ameliyatsız yüz germe tedavilerinin etkinliği düşmektedir. Erken yaşlardan itibaren düzenli işlem yapılması yüzü koruyarak, bu yaşlara gelindiğinde yapılan işlemlerin başarı oranını arttırmaktadır” şeklinde konuştu.
Ameliyatsız yüz germe işlemlerinin kişinin yüzünü ve cilt kalitesini koruduğuna da dikkat çeken Ertürk, “Yüz ve cilt yaşını 5-10 yıl geriye çeker. Kişi buradan tekrar yaşlanmaya devam eder. Düzenli olarak, yüzün ihtiyacına göre, abartılı olamayan işlem yapılması kişinin doğal görünümünü korurken yaşına göre genç tutar” dedi.