USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Alzaymırlı yakını olan bireyler bu poliklinikte farkındalık kazanıyor

Prof. Dr. Gülsen Babacan Yıldız, açtığı "Alzheimer Hasta Yakını Polikliniği"nde hasta yakınlarını buluşturarak hem bilgi alışverişinde bulunmalarını hem de hastalarının yaşam kalitelerini artıracak farkındalığa ulaşmalarını sağlıyor.

Alzaymırlı yakını olan bireyler bu poliklinikte farkındalık kazanıyor
15-02-2020 14:42
Google News
İstanbul

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülsen Babacan Yıldız, hizmete soktuğu "Alzheimer Hasta Yakını Polikliniği"nde hasta yakınlarını bir araya getirerek birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlamanın yanı sıra hastalarının yaşam kalitelerini artıracak farkındalığa erişmeleri için onlara destek veriyor.

Beynin zihinsel ve davranışsal işlevlerinin bozulmasıyla ortaya çıkan demans (bunama) hastalığının en yaygın görülen tipi olan alzaymırın risk faktörleri arasında genetik yatkınlık, yaşlanma, kafa travmaları, uzun süreli depresyon varlığı, kronik alkol kullanımı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı bulunuyor.

Başta bellek olmak üzere sosyal faaliyetler, günlük işlevler ve davranışlarda bozulmayla kendini gösteren alzaymır, "erken", "orta" ve "ileri" şeklinde 3 evreden oluşuyor.

Basit unutkanlıklarla başlayan hastalık, zamanla gündelik hayatı etkileyecek tarzda unutkanlık, zamanı ve yerleri karıştırma, konuşma ve anlamada zayıflama, eşyaları kaybetme ve bunlarla ilgili başkalarını suçlama, sosyal aktivitelerden çekilme ile kişilik ve davranış değişiklikleri gösterme gibi belirtilerle seyrediyor.

Alzaymırı önleyen ya da tamamen geçiren bir tedavi yöntemi henüz bulunmazken, ilerleme hızını yavaşlatmak ve şiddetini azaltmak için erken tanı ve tedavi önem taşıyor.

"Alzaymır paylaştıkça azalır"

Zaman içerisinde temel ihtiyaçlarını gideremeyecek derecede bakıma muhtaç hale dönüşen hastaların elinden kimi zaman eşi ve çocukları kimi zaman da yakın akrabaları tutuyor.

Adeta bebek büyütür gibi özveri gerektiren bakım sürecinde, yakınların hastalarına sabırlı ve şefkatli davranması, onlarla empati kurması gerekiyor.

Hastalığı yaşayan kişi kadar bu süreçten etkilenen, hastalarını bir dakikalığına dahi yalnız bırakamayan, başkasına emanet edemeyen, yaşantılarını onlara göre şekillendiren ve sosyal hayattan uzaklaşan bakım verenlerin, alzaymırı bütün yönleriyle bilerek yakınlarının ne yaşadığını anlayabilmeleri, süreci doğru yönetebilmeleri ve dünya üzerinde bunu yaşayanın sadece kendileri olmadığını görebilmeleri adına uzman kişilerden destek almaları önem taşıyor.

Prof. Dr. Gülsen Babacan Yıldız da "alzaymır paylaştıkça azalır" düşüncesiyle 2 yıl önce "Alzheimer Hasta Yakını Polikliniği"ni ücretsiz hizmete açtı.

Her salı 2 saat boyunca 8 ila 10 hasta yakınını bir araya getiren Yıldız, rahatlamak ve çözüm bulmak için dertlerini paylaşmalarına ve bilgi alışverişinde bulunmalarına yardımcı oluyor.

Yakınlardan hastalarının sağlık durumuna ilişkin gelişmeleri de dinleyen Yıldız, onlara alzaymırın seyri hakkında bilgi vererek, uzun ve engebeli bu yolda sergilemeleri gereken davranışlara dair tavsiyelerde bulunuyor.

"Aile süreci iyi yönetemezse hastalık daha şiddetli ilerliyor"

Prof. Dr. Yıldız, AA muhabirine, 10 demans hastasından 7'sinin alzaymırlı olduğunu belirterek, rahatsızlığın başladığı andan itibaren sürekli ilerlediğini söyledi.

Hastalık riskini artıran en önemli faktörün yaş olduğunu ve Türkiye'de de beklenen yaşam süresinin çok arttığını aktaran Yıldız, ülkede 600 bin civarında hasta olduğunu düşündüklerini kaydetti.

Yıldız, dünyada bu sayının 100 milyon civarında olduğuna işaret ederek, "Hastalık görülme oranı eski yıllara göre neredeyse yüzde 100'ün üzerinde artmış durumda. 65 yaşında yaklaşık yüzde 10 iken 85 yaş civarında yüzde 25'lere, 95'te ise yüzde 50'lere çıkıyor. Yani, 95 yaşındaki 4 kişiden 1'i alzaymır." dedi.

Alzaymırın bir kişinin değil, ailenin hastalığı olduğunu belirten Yıldız, "Hasta yakınlarına destek olmak, onları güçlendirmek, risk altında oldukları için hastalıktan koruyucu eğitimler vermek çok önemli. Bu gerçekten tedavinin bir parçasını oluşturuyor. Çünkü onların desteği hastanın yaşam kalitesini etkiliyor. Hasta yakınları olayı pozitif ele alır ve akıllıca davranırlarsa hastalık semptomları çok daha yavaş ilerliyor, daha az ilaca ihtiyaç oluyor. Hastanın yaşam süresi artıyor. Aile süreci iyi yönetemezse hastalık daha şiddetli ilerliyor ve kısır döngüye giriliyor. O yüzden hasta yakınlarını desteklemek çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ