BERLİN (AA) - Almanya’da aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı terör örgütü (NSU) davasında baş sanık Beate Zschaepe, ilk kez sözlü ifade vererek, artık aşırı sağcı düşünceye inanmadığını söyledi.
2000-2007 yıllarında 8’i Türk vatandaşı 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütü davasının baş sanığı Zschaepe, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesindeki davanın 313’üncü duruşmasında üç yıllık suskunluğuna son verdi.
Mahkemede ilk kez konuşan Zschaepe, geçmişte Neonazilerin bazı düşüncelerini paylaştığını ancak bunun artık söz konusu olmadığını iddia ederek, “Bugün insanları geldikleri kökene ya da siyasi görüşlerine göre değil, hareketlerine göre değerlendiriyorum.” dedi.
NSU'nun varlığı ve Türkleri hedef alan cinayetlerin arkasındaki yapı olduğu 4 Kasım 2011’de bir dizi tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. Terör örgütünün üyelerinden Böhnhard ve Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.
NSU'nun üç üyesinden biri olduğu gerekçesiyle halen yargılanan Zschaepe, soygunun ardından hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.
Neonazi terör örgütünün Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurduklarının ortaya çıkması ülkede büyük tartışmalara yol açmıştı. Almanya iç istihbarat teşkilatı BfV'de aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 4 Kasım 2011’den birkaç gün sonra imha edilmesi de büyük kuşku yaratmıştı.
2000-2007 yıllarında 8’i Türk vatandaşı 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütü davasının baş sanığı Zschaepe, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesindeki davanın 313’üncü duruşmasında üç yıllık suskunluğuna son verdi.
Mahkemede ilk kez konuşan Zschaepe, geçmişte Neonazilerin bazı düşüncelerini paylaştığını ancak bunun artık söz konusu olmadığını iddia ederek, “Bugün insanları geldikleri kökene ya da siyasi görüşlerine göre değil, hareketlerine göre değerlendiriyorum.” dedi.
NSU'nun varlığı ve Türkleri hedef alan cinayetlerin arkasındaki yapı olduğu 4 Kasım 2011’de bir dizi tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. Terör örgütünün üyelerinden Böhnhard ve Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettiği öne sürülmüştü.
NSU'nun üç üyesinden biri olduğu gerekçesiyle halen yargılanan Zschaepe, soygunun ardından hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.
Neonazi terör örgütünün Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurduklarının ortaya çıkması ülkede büyük tartışmalara yol açmıştı. Almanya iç istihbarat teşkilatı BfV'de aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 4 Kasım 2011’den birkaç gün sonra imha edilmesi de büyük kuşku yaratmıştı.