ABD ve Türkiye’nin karşılıklı vize başvurularını askıya alması ile birlikte hem ekonomik anlamda hem de siyasi anlamda tedirginlik artmaya başladı. Amerika’nın bu tavrının 15 Temmuz konusunda daha fazla üstlerine gelinmemesi için ortaya çıktığının altını çizen Prof. Dr. Emre Alkin, “ABD, ‘15 Temmuz ile ilgili biz hatalı olabiliriz ama daha fazla üstümüze gelmeyin yoksa böyle sertleşmeye devam edeceğiz’ demek istiyor” dedi.
ABD, personel güvenliğini gerekçe göstererek Türkiye'den yapılan vize başvurularını tamamen durdurdu. Kararın ardından Türkiye'de misilleme yaparak karşı karar aldı. ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un FETÖ'den tutuklanması ile başlayan bu adımlar sonrasında da hem Türkiye cephesinde hem de ABD cephesinde gergin bir ortam söz konusu olmaya başladı. Gerek Dolar ve Euro’nun artış göstermesi gerekse her iki tarafında birbirine misilleme amaçlı attığı bu adımlar karşısında önemli değerlendirmelerde bulunan Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcı Prof. Dr. Emre Alkin, “Türkiye bu haksız durum karşısında dik durmaya devam etmeli” dedi.
“Meselenin kilitlendiği yer 15 Temmuz”
Yapılanların aslında Amerika’nın 15 Temmuz konusunda daha fazla kendi üstlerine gelinilmemesi için olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Emre Alkin, “ABD 15 Temmuz süreci ile alakalı sorumluluğu olduğunu kabul etmemekle beraber Türk makamlarının ısrarlı taleplerini de cevap vermiyor. Aslında bir yandan, ‘Biz 15 Temmuz ile alakalı evet bir yanlış yapmış olabiliriz. Hükümetimiz bu işe karışmasa da içimizden bu işe karışmış olanlar olabilir. Ancak daha fazla üstümüze gelmeyin ve bizden bir talepte bulunmayın’ demek istiyor. Fakat Türkiye de hiçbir suç cezasız kalmaz mantığıyla hareket ederek FETÖ elebaşının iade talebinde bulunuyor. Tabi ABD bu haklı talebe cevap vermedikçe bu konuda Türkiye inceleme kapsamında tek başına kalıyor ve kendi incelemesini ve teftişini kendi yapıyor. Bunun sonucunda da personel listesinde bile bulunmayan bir Amerikan konsolosluğu çalışanı diyelim bu aşamada tutuklanmış. Buna misilleme olarak da ABD büyükelçiliğinin böyle bir adım attığını düşünüyoruz. Türk hükümeti de haklı olarak karşı bir adım attı ve vize süreçleri askıya alındı” ifadelerini kullandı.
“’Trump geldi, dertler bitti’ tezi çürüdü”
Trump ile birlikte yaşanan otorite boşluğunun da etkisinin altını çizen Alkin, ““Şimdi bu hem Türkiye açısından hem de ABD açısından hoş bir gelişme değil. Trump başa gediği zaman, ‘ Obama gitti, yaşasın artık Türkiye’ye daha fazla önem verilecek’ teorisin de çürüdüğü ortada. Yani Trump bence Obama’dan daha büyük bir otorite boşluğu oluşturdu. O boşluğunda çeşitli mihraplar tarafından doldurulduğu görülüyor. Trump Amerika’yı merkezden tek başına yürütmeye çalışıyor fakat şuan Amerika’yı bürokrasi ve Amerika’nın derin devleti yönetiyor. Dolayısıyla ortaya çıkan sonuç bu otorite boşluğunu sonucudur. Kimse Trump’ı ciddiye almıyor. Bu yüzden bu sonuç kaçınılmazdı. Yani ‘Trump geldi, dertler bitti’ tezi çürümüş oldu. Bu olaylardan sonra herkesin korkusu şu; ‘Şimdi Amerika’nın attığı bu adım başka konularda da Avrupalılara bir ışık yakarsa. Avrupalılar da buna benzer bir adım atmaya kalkarsa sonuç ne olur?’ Yani tabi ki de kimse için iyi olmaz. Özellikle İdlib’te bir hareket başlayacak. Bu harekâtın öncesinde Amerika bürokrasisin sakar bir şekilde attığı bu adımın sonuçları olacak. Yalnız bunları en çok iki ülkenin vatandaşları, iş adamları ve turistleri çekecek. Çoluğunu çocuğunu Türkiye’ye ya da Amerika’ya göndermiş olanlar var. Aslında bu Amerika’nın bir şekilde Türkiye’nin 15 Temmuz konusunda daha fazla üzerime gelme şeklindeki bir mesajıdır. ‘Tamam, bizde de kusur var fakat üzerimize bu konuda daha fazla gelme sen geldikçe biz sertleşeceğiz’ demek istiyor. Bunu mesajı da Amerika’nın bürokrasisi veriyor” şeklinde konuştu.”
“Yatırımcılar ortalığın durulmasını beklemeli”
Yaşanan bu gelişmeler karşısında piyasaların olumsuz etkilendiğini fakat yine de bunun geçici bir durum olduğunu vurgulayarak özellikle yatırımcılara beklemeleri gerektiğinin altını çizen Alkin açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Önümüzdeki günler tabi yabancı sermaye, faizler, döviz kurları ve Borsa İstanbul üzerinde nahoş etkileri olacak. Fakat döviz kurunun yukarı gitmesi, faizlerin bir iki puan artması ile Türkiye’nin içinde bulunduğu diplomatik pozisyonu karşılaştırmamak lazım. İki üç kuruş döviz yukarı çıktı faiz de arttı diye feryat etmek yerine burada oynanan oyunun ne olduğunu çok iyi görmek lazım. Diplomaside ezeli ve ebedi düşmanlık yoktur. Fakat bugün gördüğümüz, ‘Biz güçlüyüz. Hata da etsek kabul edeceksinizdir’ tavrıdır. Bu kabul edilecek bir şey değil. Türkiye de kabul etmediği için sorunlar ortaya çıkıyor zaten. Demokrasi ve insan hakları konusunda bayraktarlık yapan Amerika’nın herkesi, müttefikini ve bulunduğu coğrafyayı mağdur edecek bu davranışı anlamak mümkün değil. Aklıselimin bir süre sonra oluşacağına ben inanıyorum. Çünkü ABD ve Türkiye arasında şahısların üzerinde çok tarihi bir ilişki öz konusu. Dolayısıyla Amerika gibi kurumsal olduğunu düşündüğümüz bir ülkeden atılan bu adımın düzeltileceğine inanıyorum. Fakat bunun birkaç gün piyasaya olumsuz etkileri olacak. Benim yatırımcılara tavsiyem hiçbir acele davranışta bulunmamaları. Çünkü aceleci tavırlar her zaman zarar ettirir. Bence iki adım geriye çekilerek bu tesirin geçmesini beklemek lazım.”
“Dik duruşumuza devam etmeliyiz”
Son olarak da Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman olduğu gibi dik durması gerektiğini de vurgulayan Alkin, “TC, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda her zaman dik durmuştur. Kurtuluş Savaşı bittiğinde de diplomatik ve askeri anlamda genç cumhuriyeti yormak için birçok deneme yapıldı. O zamanlarda Atatürk ve çalışma arkadaşları dik durdu. Bugüne kadar da Türkiye hep dik durmuştur. Şimdide dik durmaya devam etmesi lazım. Çünkü burada haksız bir muamele var. Ayrıca hata yapmış olan bir tarafın da bu hatayı sertlikle örtbas etme çabası var” diyerek sözlerini tamamladı.
ŞEYDA CEYLAN GÖRGENÇ - İHA
.
dikGAZETE.com