İSTANBUL (AA) - Akkim Yapı Kimyasalları Yönetim Kurulu Başkanı Hazreti Akdemir, "Oto bakım onarım endüstrisine yönelik ürün çeşitliliğimizi daha da arttırarak İhracat hacmimizi genişletmeyi ve ülke ekonomisine katkımızı daha üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Akdemir yaptığı yazılı açıklamada, otomotiv sanayinin sağladığı katmadeğer ve etkileşim içinde olduğu diğer sanayi kollarıyla, ülke ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu belirterek, özellikle satış sonrası hizmetlerde kimyasal ürünlerin kullanımının çok yaygın olduğunu, otomotiv endüstrisindeki gelişmenin, kimya sanayisine de çok ciddi katkı sağladığını aktardı.
Otomotiv sanayisinin gelişmekte olduğu pazarların, ihracatları için ciddi bir potansiyel barındırdığını bildiren Akdemir, şunları kaydetti:
"Akkim olarak, yapı-inşaat, mobilya, deniz araçları, teknik endüstri ve otomotiv bakım onarım sektörü olmak üzere 6 ana kategoride 450'nin üzerinde ürün çeşidimiz var. Gelecek dönemde bu sayıyı arttırmak için ciddi alt yapı ve AR-GE yatırımları yapıyoruz. Oto bakım onarım endüstrisine yönelik ürün çeşitliliğimizi daha da arttırarak İhracat hacmimizi genişletmeyi ve ülke ekonomisine katkımızı daha üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz.
Amacımız faaliyet gösterdiğimiz her pazarda müşterilerimiz için rekabetçi yeni fırsatlar ve anlamlı iş deneyimleri sunmak. Bunu sağlamak için dünya pazarlarındaki hızlı değişim sürecini sürekli takip ediyoruz, rekabet avantajımızı korumak için yetenekli insan kaynağına, AR-GE'ye, inovasyona, pazarlamaya ve üretim teknolojisine sürekli yatırım yapıyoruz."
Akdemir, otomotiv sanayi ve satış sonrası bakım onarım kimyasalları alanında Türk üreticilerinin dünya standartlarında ürünler geliştirebildiğine, bu konuda Avrupalı birçok rakibinin önünde olduğuna dikkati çekerek, buna rağmen hala "İthal ürün kalitelidir.", "İthalse iyidir." gibi algıların yanlış olduğunu aktardı.
Akdemir, "Sadece bu endüstride değil, diğer bir çok endüstride bu tutum hakim. Son kullanıcıda da bu algı var. Ben Türk ürünlerinin en az ithal ürünler kadar, hatta daha da kaliteli olduğuna inanıyorum. Türk Malı markasının güçlenmesi için biz üreticilere önemli görevler düşüyor. Yurtiçinde ve dışındaki çalışmalarımızda bu konu üzerine daha fazla emek ve zaman harcamamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.