KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, New York dönüşü Ercan Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Akıncı, “kandırıldık” ifadesini kullandığına yönelik soruya, “Benim böyle bir ifadem olmadı. Kandırıldık diye bir ifade söz konusu değil. Bunu Simerini gazetesi yaymış benim de önüme geldi sosyal medyada” dedi. Akıncı, New York’a gitmeden önce Anastasiadis ile birlikte BM Genel Sekreterine ne tür bir mesaj verileceğine dair anlayış beraberliğinin olduğunu ve bu anlayış beraberliğinin Eide’nin önünde gerçekleştiğini kaydederek, “ Genel Sekretere, Kıbrıs’a dönüp çalışmalarımızı yaptıktan sonra teyit edilmek kaydıyla 5’linin hazırlıklarını başlatmasını söyleyecektik. Anlayışımız buydu. Belli bir tarihte 5’li yap, anlaştık şeklinde değildi. Bu anlayışı orada göremedik. Anastasiadis bu konuda geri adım attı. Sayın Eide’ye de bunu ifade ettik. Yoksa kandırıldık anlamında değil” yanıtını verdi. sürece çomak sokmak isteyen bazı çevrelerin olduğunu Simeri’nin de bu grup içinde yer aldığını belirten Akıncı, onarın çarpıtması olarak değerlendirdiğini, kandırıldık ifadesini kullanmadığını söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, “Genel Sekreter ile gerçekleştirdiğim telefon görüşmesinden sonra çok net olarak görüyorum ki BM’nin kafasında da oluşmuş bir yol haritası vardır. Bunu taraflar uzlaşmadıkça onlar da açıklayamıyor” dedi.
Dönüşümlü başkanlık konusuna da değinen Mustafa Akıncı, “Dönüşümlü başkanlık mutlaka bu çözümde Kıbrıs Türk halkı olarak görmek istediğimizdir. Dönüşümlü başkanlık, siyasi eşitliğimizin önemli bir unsuru görürüz. Dönüşümlü başkanlık olmadığı takdirde ne çapraz ağırlıklı oy ne de referandum söz konusu olacak. o konuda tavrımız nettir” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğunun hislerine tercüman olduğumu düşünüyorum”
Akıncı, , “Erdoğan ile New York’ta görüşemedik. 15-20 gün önce iki kez görüştük. New York’ta görüşeceğiz diye bir zorunluluk yoktu. Türk heyetinin tüm temaslarından haberimiz oldu. Erdoğan ile koordine etmemiz gereken durum olsa yapardık. Ancak öyle bir ihtiyaç doğmadan” dedi.
New York’ta yaptığı “Türkiye sığınılacak limanımız” ifadesinin sorulması üzerine, “Tamamen garantiler bağlamında kullandığım bir sözcük oldu. Bu Kıbrıslı Türklerin büyük çoğunluğunun hislerine tercüman olduğumu düşünüyorum. Zafiyetin, acizliğin, zavallılığın ifadesi olarak algılandıysa reddederim. Kıbrıs Türk halkı böyle bir durum da değil. Sadece garantiler bağlamında kullanılmış bir ifadedir. Kıbrıs Türk’ün Türkiye’nin dışında, bize önerilen uluslararası güç modelleri var, ona cevabendi” açıklamasını yaptı.
dikGAZETE.com