ANKARA - Yeşim Sert Karaaslan
Son yıllarda çok tartışılan ve basında "akciğer kanseri aşısı" olarak yer alan ilacı geliştiren Küba Moleküler İmmünoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. Agustin Lage Davila, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesinde kanser dışında çok sayıda sağlık sorununa ilişkin bilimsel çalışmaların yürütüldüğünü söyledi.
Farklı hastalık gruplarına ilişkin 100'den fazla alanda araştırma ve geliştirme projelerinin yürütüldüğünü ifade eden Davila, akciğer kanserinin tedavisine dönük aşı çalışmasının bunlardan sadece biri olduğunu vurguladı.
Akciğer kanseri aşısını geliştiren ekibin başında kendisinin yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Davila, "akciğer kanseri aşısı" olarak bilinen ilacın dikkat çektiğini anımsatarak, "Çünkü, ABD de bu aşıyla çok ilgilendi ve bu aşının ortaklaşa geliştirilmesi için bizimle bir anlaşma imzaladılar." diye konuştu.
Önleyici değil, tedavi ediciAşının önleyici nitelik taşımadığını ve tedavi amaçlı yapıldığını vurgulayan Davila, "Bu önemli. Çünkü genellikle önleyici diye basında yer aldı. Aşımız, tedaviye yönelik. Yani hastalık geliştikten sonra uygulanıyor." açıklamasında bulundu.
"Şu ana kadar 5 binden fazla kişiye uygulandı"Söz konusu aşının Küba'da test edildiğini ve uygulamaya sokulduğunu ifade eden Davila, "Aşımız Küba'da tescilli. Bunun dışında Arjantin, Kolombiya'da tescilli bir ilaç. Küba'da tescil edildiğinden bu yana kullanılmaya başlandı. Şu an itibariyle 5 binden fazla kişide uygulandı." bilsini verdi.
Prof. Dr. Davila, bir kanser ilacının başarısının iki parametre üzerinden ölçüldüğünü anlatarak, şunları kaydetti:
"Birincisi, aşıyı alan tüm popülasyonda yaşam beklentisinin ne kadar uzadığına bakılıyor. Bu popülasyona bakıldığında da yaşam süresindeki uzamanın 6 ay olduğu belirlendi. İkinci parametre ise ortalama yaşam süresinin ötesinde kaç hastanın uzun yıllar yaşadığıdır. Bu bakımdan incelendiğinde de hastaların yüzde 20'sinin yaşam süresi yıllarca uzamış durumdadır. Bu bilgilere göre değerlendirirsek, aşıyı alan popülasyonunun tamamında ortalama ömür 6 ay uzadı. Bunların içindeki yüzde 20'lik hasta grubunun ise yaşam süreleri birkaç yılın üstünde. Aşının üstünden çok uzun yıllar geçmedi henüz ama aşıyı alan ve 10 senedir hayatta olan hastalarımız var."
"Başka ürünlerle kombinasyonları üzerinde duruluyor"Aşının 3. ve 4. evre hasta grubunda uygulandığını, bu tedavi için yurt dışından da çok sayıda kişinin ülkelerine geldiğini anlatan Davila, "Küba Sağlık Hizmetleri Kurumu tarafından, yurt dışından tedavi için ülkeye gelenler koordine ediliyor. Latin Amerika ve Çin başta olmak üzere farklı ülkelerden hasta geliyor. Özellikle birinci sıra Venezuella olmak üzere Kolombiya'dan da çok kişi geliyor." diye konuştu.
Akciğer kanseri aşısının daha da geliştirilmesi için çalışmaların yapıldığını da aktaran Davila, sözlerine şöyle devam etti:
"İlaç geliştirme alanında zaman ilerledikçe ve deneyimler biriktikçe daha iyi sonuçlar elde ediliyor. Çünkü, bunlara paralel olarak ilaçta geliştirme yapılıyor ya da başka ürünlerle kombinasyonları üzerinde duruluyor. Bu alanda da buna dönük girişimlerimiz var."
"Dünyanın ilk yüzde yüz sentetik aşısını ürettik"Davila, akciğer kanseri dışında çeşitli enfeksiyonlara yönelik önleyici aşı üzerine çalışmaların söz konusu olduğunu da vurgulayarak, "Bu kapsamda tehlikeli beyin zarına zarar veren bir bakterinin yarattığı hastalığa karşı dünyanın ilk yüzde yüz sentetik aşısını ürettik. Yani herhangi bir mikrobiyolojik ajan kullanmadan o hastalığa karşı etkili olan aşı ürettik." dedi.
Bunun bir tür menenjit hastalığı olduğunu belirten Davila, şu bilgileri verdi:
"Küba'da bu çok yaygın bir hastalıkken şimdi nadir görülen bir hastalık haline geldi. Söz konusu aşı, popülasyonda kullanıma girdi. Aşının çok etkili olduğu tespit edildi. ABD'den bir teklif gelmedi çünkü benzer bir aşı kendilerinde var. Ancak bizim ürettiğimizin ayırt edici özelliği yüzde 100 sentetik olması."
Hepatit tedavisine yönelik aşıların da üretildiğini anlatan Davila, ülkelerinde bu hastalığı ortadan kaldırmak üzere ilerlediklerini söyledi. Prof. Dr. Davila, ABD ile diyabet hastalarının ayaklarında yaşanan sorunun tedavisine yönelik bir ilaç geliştirilmesi üzerine çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com