"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza attığı gerekçesiyle "PKK/KCK silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan 1 yıl 3 ay hapse mahkum edilen akademisyen Zübeyde Füsun Üstel’in cezası onandı.
"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza attığı gerekçesiyle "PKK/KCK silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan 1 yıl 3 ay hapse çarptırılan Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel’in yaptığı itiraz İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince karara bağlandı.
3. Ceza Dairesi kararında, yerel mahkemenin verdiği kararda usule ve esasa ilişkin herhangi aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından da değerlendirmenin yerinde olduğu belirtildi.
Sanığa verilen cezanın kanuni bağlamda uygulandığı belirtilen ceza dairesinin kararında, bu nedenle sanık Üstel’in avukatınca ileri sürülen nedenlerin yerinde görülmeyerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği kaydedildi.
Oy çokluğu ile alınan karar kapsamında, sanık Üstel’in cezası kesinleşmiş olurken bu karar "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza attığı gerekçesiyle " yargılanan akademisyenlere verilen cezalara ilişkin ilk onama kararı oldu.
"PKK’NIN YAYINLADIĞI BİLDİRİLERDEN FARKI YOK"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, bazı akademisyenlerin imzaladıkları bildiriye ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, sanıkların içinde bulunduğu bin 128 kişi tarafından 11 Ocak 2016’da "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı "PKK/KCK terör örgütüne destek bildirisi" yayınlandığı, terör örgütünün alenen propagandasının yapıldığı kaydedilmişti.
Bildiriyi imzalayan Galatasaray Üniversitesinden Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel’in de "terör örgütü propagandası yapmak’’ suçundan 1 yıl 6 aydan, 7,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Üstel’i "PKK/KCK silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme gerekçeli kararında, söz konusu bildiri metinlerinin ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırı hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği, metnin öz itibariyle PKK’nın yayınladığı bildirilerden bir farkının olmadığı belirtilmişti.
(Yusuf Melikoğlu/İHA)