Türkiye’de bulunan akademisyen, yazar ve din bilginleri, yayınladıkları ortak bildiri ile Müslümanları, İslam aleminin ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmaya çağırdı. Grup, Türkiye-İsrail ilişkilerinde Mescid-i Aksa’nın ’kırmızı çizgi’leri olduğunu da ekledi.
Ahmet Taşgetiren, Nurettin Yıldız, Mustafa Ağırman, Ömer Döngel, Ali Rıza Demircan, Bülent Yıldırım ve Mustafa Karataş gibi kanaat önderi, İslam alimi ve akademisyenlerden oluşan yaklaşık 50 kişi, yayınladıkları ortak bildiri ile Müslümanlara Mescid-Aksa’ya sahip çıkma çağrısında bulundu. Eyüp Buluşmaları Platformu olarak Fatih’teki Reşadiye Otel’de düzenledikleri basın toplantısı ile bildiriyi kamuoyu ile paylaşan din bilginleri, Kudüs’ün yalnızca bir Filistin sorunu olmadığını, bunun bir insanlık sorunu olduğunu vurguladı.
"1994’DE EL-HALİL’DE SERGİLENEN OYUN"
Eyüp Buluşmaları Platformu adına sözcü Abdullah Yılmaz tarafından okunan bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Kudüs kaygılarımız artıyor. Gün yok ki Mescid-i Aksa’ya yönelik yeni bir saldırı ile sarsılmayalım. Son aylarda yüzlerce Filistinli kardeşimiz Siyonist kurşunlarla can verdi, binlerce yaralı bir o kadar da tutuklu var. Kırk yaşın altındaki Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişi engelleniyor. 1994 yılında El- Halil’de İbrahim el Halil Camii’nde sergilenen oyun, şimdi Mescid-i Aksa’da sergilenmek isteniyor. Yıllardır yaptıkları arkeolojik kazılardan sonra şimdi aleni saldırganlık yolunu seçtiler. Kudüs’ün demografik yapısını sürekli Yahudiler lehine değiştiriyorlar. Siyonistlerin aşamalı ’Yahudileştirme’ politikaları batı desteği ile devam ediyor. İslam alemi ise bu tehlike gelişmeler karşısında Mescid-i Aksa’ya sahip çıkamıyor. Ümmetin suskunluğu, ’işgalci’ rejimi şımarttıkça şımartıyor. Kınamalar, akan kanı durdurmuyor, yıkım ve kıyım devam ediyor. Kudüs bir Filistin sorunu , Arap sorunu değil insanlık sorunudur. Kuru bir toprak davası değil, insanlığın kuruluşunun kapısıdır Kudüs. Kudüs’ün özgürlüğü ümmetin özgürlüğü demektir. Öyleyse gün, Kudüs için bir şeyler yapma, Mescid-i Aksa’yı yalnız bırakmama günüdür. Tüm devlet yetkili ve yöneticilerine uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrı; Kudüs’ün özgürlüğü için hep birlikte harekete geçmeye, konuyu Türkiye ve dünya gündemine taşımaya, Kudüs’ün yeninden İslami kimliğe kavuşturulmasını sağlamaya ve Siyonist rejimin Mescid-i Aksa’yı yıkma planlarını engellemek için sonuç alıcı adımlar atmaya davet ediyoruz."
"TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE MESCİD-İ AKSA ’KIRMIZI’ ÇİZGİMİZ"
Platform sözcüsü Abdullah Yılmaz, okunan bildirinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yılmaz, 2010’dan bu yana dondurulan Türkiye-İsrail ilişkilerinin yeniden normale dönmesine yönelik atılan adımların sorulması üzerine, "Bizim kırmızı çizgimiz Mescid-i Aksa’dır. Gazze’ye yapılan ambargonun kaldırılmasıdır. Filistin’deki katliamların durdurulmasıdır ve Filistin’in özgürlüğüdür. Buna hizmet edecek her türlü siyasal açılımları destekleriz. Eğer hizmet etmiyorsa da buna karşı çıkarız" cevabını verdi.
Bir gazetecinin, İsrail mallarına yapılan boykot çağrısına ilişkin yönelttiği soruya da cevap veren Yılmaz, boykotların netice alıcı şekilde uygulanması ve topyekün bir kampanya şeklinde yapılmasının yararlı olacağını düşündüğünü belirtti. Abdullah Yılmaz, yapılan boykot çağrısına ilişkin duyarlılığı yükseltmek için çağrıyı yineleyebileceklerini de kaydetti.
Öte yandan, Mescid-i Aksa’ya yönelik geçtiğimiz yılın sonunda Dünya Müslüman Alimler Birliği, Müslümanlara El-Aksa için ’büyük başkaldırı’ çağrısında bulunmuştu.
(İHA)
Ahmet Taşgetiren, Nurettin Yıldız, Mustafa Ağırman, Ömer Döngel, Ali Rıza Demircan, Bülent Yıldırım ve Mustafa Karataş gibi kanaat önderi, İslam alimi ve akademisyenlerden oluşan yaklaşık 50 kişi, yayınladıkları ortak bildiri ile Müslümanlara Mescid-Aksa’ya sahip çıkma çağrısında bulundu. Eyüp Buluşmaları Platformu olarak Fatih’teki Reşadiye Otel’de düzenledikleri basın toplantısı ile bildiriyi kamuoyu ile paylaşan din bilginleri, Kudüs’ün yalnızca bir Filistin sorunu olmadığını, bunun bir insanlık sorunu olduğunu vurguladı.
"1994’DE EL-HALİL’DE SERGİLENEN OYUN"
Eyüp Buluşmaları Platformu adına sözcü Abdullah Yılmaz tarafından okunan bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Kudüs kaygılarımız artıyor. Gün yok ki Mescid-i Aksa’ya yönelik yeni bir saldırı ile sarsılmayalım. Son aylarda yüzlerce Filistinli kardeşimiz Siyonist kurşunlarla can verdi, binlerce yaralı bir o kadar da tutuklu var. Kırk yaşın altındaki Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişi engelleniyor. 1994 yılında El- Halil’de İbrahim el Halil Camii’nde sergilenen oyun, şimdi Mescid-i Aksa’da sergilenmek isteniyor. Yıllardır yaptıkları arkeolojik kazılardan sonra şimdi aleni saldırganlık yolunu seçtiler. Kudüs’ün demografik yapısını sürekli Yahudiler lehine değiştiriyorlar. Siyonistlerin aşamalı ’Yahudileştirme’ politikaları batı desteği ile devam ediyor. İslam alemi ise bu tehlike gelişmeler karşısında Mescid-i Aksa’ya sahip çıkamıyor. Ümmetin suskunluğu, ’işgalci’ rejimi şımarttıkça şımartıyor. Kınamalar, akan kanı durdurmuyor, yıkım ve kıyım devam ediyor. Kudüs bir Filistin sorunu , Arap sorunu değil insanlık sorunudur. Kuru bir toprak davası değil, insanlığın kuruluşunun kapısıdır Kudüs. Kudüs’ün özgürlüğü ümmetin özgürlüğü demektir. Öyleyse gün, Kudüs için bir şeyler yapma, Mescid-i Aksa’yı yalnız bırakmama günüdür. Tüm devlet yetkili ve yöneticilerine uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrı; Kudüs’ün özgürlüğü için hep birlikte harekete geçmeye, konuyu Türkiye ve dünya gündemine taşımaya, Kudüs’ün yeninden İslami kimliğe kavuşturulmasını sağlamaya ve Siyonist rejimin Mescid-i Aksa’yı yıkma planlarını engellemek için sonuç alıcı adımlar atmaya davet ediyoruz."
"TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE MESCİD-İ AKSA ’KIRMIZI’ ÇİZGİMİZ"
Platform sözcüsü Abdullah Yılmaz, okunan bildirinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yılmaz, 2010’dan bu yana dondurulan Türkiye-İsrail ilişkilerinin yeniden normale dönmesine yönelik atılan adımların sorulması üzerine, "Bizim kırmızı çizgimiz Mescid-i Aksa’dır. Gazze’ye yapılan ambargonun kaldırılmasıdır. Filistin’deki katliamların durdurulmasıdır ve Filistin’in özgürlüğüdür. Buna hizmet edecek her türlü siyasal açılımları destekleriz. Eğer hizmet etmiyorsa da buna karşı çıkarız" cevabını verdi.
Bir gazetecinin, İsrail mallarına yapılan boykot çağrısına ilişkin yönelttiği soruya da cevap veren Yılmaz, boykotların netice alıcı şekilde uygulanması ve topyekün bir kampanya şeklinde yapılmasının yararlı olacağını düşündüğünü belirtti. Abdullah Yılmaz, yapılan boykot çağrısına ilişkin duyarlılığı yükseltmek için çağrıyı yineleyebileceklerini de kaydetti.
Öte yandan, Mescid-i Aksa’ya yönelik geçtiğimiz yılın sonunda Dünya Müslüman Alimler Birliği, Müslümanlara El-Aksa için ’büyük başkaldırı’ çağrısında bulunmuştu.
(İHA)