30-10-2015 19:25
Yıllarca MHP bünyesinde siyaset yapan Fahri Kopar ve Adil Kılıç, MHP’nin artık Ülkücü camianın beklentilerine karşılık vermediğini belirterek, AK Parti’ye geçti. Kopar ve Kılıç, “Ülkücülere ’katil’ diyen bir siyasi parti başkanının karşısında önünü ilikleyip kendisinden az oy almasına rağmen başbakanlık sundu” dedi.
Yıllarca Ülkücü camia içinde yer alan ve Milliyetçi Hareket Partisi bünyesinde siyaset yapan Fahri Kopar ve Afrika Türkiye İş Adamları Birliği Genel Başkanı Adil Kılıç, MHP’nin artık Ülkücü camianın beklentilerine karşılık vermediğini ileri sürerek AK Parti’ye geçti. Kopar ve Kılıç’ın yanı sıra bir dönem Büyük Birlik Partisi’nde Merkez Karar Yürütme Kurulu üyeliğinde bulunan Prof. Dr. Çetin Aygün ve Mustafa Sarıkaya da AK Parti’ye geçerek 1 Kasım seçimlerinde destek verme kararı aldı.
Uzun yıllardan bu yana Ülkücü camia içinde yer alan Fahri Kopar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ’paralel yapılanma’ konusundaki yaklaşımını eleştirerek, “Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden bir parti ve onun başındaki genel başkan, İsrail menşeli bir odağın milli kurumlarımıza yaptığı operasyona nasıl sessiz kalır ve hatta destek verir. Daha da ötesi; nasıl bu odağın ürettiği yalan ve iftiraları kendisine seçim malzemesi yapıp miting meydanlarında onu dile getirir. Bu, Ülkücü için züldür” dedi.
MHP’nin, partinin yöneticileri eliyle Ülkücülerin adresi olmaktan çıkarıldığını öne süren Kopar, “Bizim ülkücülük hayallerimizi, ideallerimizi bugün AK Parti gerçekleştirdi. MHP ve Bahçeli ile biz Ülkücü olarak yolumuzu ayırdık. MHP’yi adım adım CHP’lileştirdiler. MHP ve Bahçeli hiç iyi bir sınav vermediler. Daha önce iktidar ortağı olduğu dönemde hem Savunma Bakanlığı hem Sanayi Bakanlığı elinde olduğu halde yerli ve milli silah üretme konusunda hiçbir çabaları olmadı. Oysa şimdi görüyoruz ki sayın Erdoğan’ın özel çabaları sonucu bu ülke tank, helikopter, savaş gemisi ve insansız hava aracı yaptı. Şimdi de savaş uçağının çalışmalarının yarısı bitti” diye konuştu.
"ÜLKEMİZİN KURTULUŞU İÇİN İSTİKRARA DESTEK VERİYORUZ"
1970’li yıllardan bu yana Ülkücü camia içinde aktif şekilde yer alan Afrika Türkiye İş Adamları Birliği Genel Başkanı Adil Kılıç da Devlet Bahçeli’yi eleştirerek, “Sayın Bahçeli, Ülkücülere ’katil’ diyen bir siyasi parti başkanı karşısında önünü ilikleyip, kendisinden az oy almasına rağmen başbakanlık sundu. Şimdi ise bağımsızlık için bütün saldırılara direnen Türkiye’nin halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanına hakaret ediyor, onu tanımıyor. Bu nasıl bir Ülkücülük? Biz bunların yanında nasıl olacağız? Elbette ki istikrarın yanında olacağız. Elbette ki Haçlı Seferlerine her şeyiyle direnen Tayyip Erdoğan’ın yanında olacağız. Tayyip Erdoğan’ın istikrar misyonunun yanında duracağız. Biz hiçbir partinin kölesi değiliz. Biz Türkiye sevdalısıyız. Onun için istikrarın yanındayız. Ülkemizin kurtuluşu için istikrara destek veriyoruz” şeklinde konuştu.
Büyük Birlik Partisi’nde Merkez Karar Yürütme Kurulu üyeliği yapan, geçtiğimiz dönemde de Milliyetçi Hareket Partisi’nden Kağıthane Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Prof. Dr. Çetin Aygün de 1 Kasım’da AK Parti’yi destekleme kararı alarak, “1 Kasım seçimlerinde isteğimiz AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesidir” dedi.
Aygün, “Koalisyonlara muhtaç olmak istemiyoruz. 1 Kasım seçimleri Türkiye’nin istikrarı için çok önemli bir seçimdir. Ben Büyük Birlik Partisi’nde uzun yıllar görev yaptım. MHP’de kısa bir dönem belediye başkan adayı oldum. Oradaki arkadaşlarımın da bu dönem AK Parti’yi desteklemesini istiyorum” diye konuştu.
Büyük Birlik Partisi’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte uzun yıllar siyaset yapan ve MKYK’da görev alan Mustafa Sarıkaya ise, “Ben AK Parti’yi Gezi sürecinde sevdim. AK Parti ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan o süreçte ülkeyi perişan etmek isteyenlere karşı dimdik durdu. Bugün Muhsin Başkan’ın ideallerini bir bir gerçekleştiren AK Parti var. Ben başka yerde nasıl olacağım? Benim bırakıp geldiğim MHP, şu an Amerika’ya hizmet eden ’paralel yapı’ya teslim olmuş durumdadır. Onun için, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan AK Parti’ye hizmet etmek, milli mücadeleye hizmet etmektir düşüncesindeyim” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Yıllarca Ülkücü camia içinde yer alan ve Milliyetçi Hareket Partisi bünyesinde siyaset yapan Fahri Kopar ve Afrika Türkiye İş Adamları Birliği Genel Başkanı Adil Kılıç, MHP’nin artık Ülkücü camianın beklentilerine karşılık vermediğini ileri sürerek AK Parti’ye geçti. Kopar ve Kılıç’ın yanı sıra bir dönem Büyük Birlik Partisi’nde Merkez Karar Yürütme Kurulu üyeliğinde bulunan Prof. Dr. Çetin Aygün ve Mustafa Sarıkaya da AK Parti’ye geçerek 1 Kasım seçimlerinde destek verme kararı aldı.
Uzun yıllardan bu yana Ülkücü camia içinde yer alan Fahri Kopar, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ’paralel yapılanma’ konusundaki yaklaşımını eleştirerek, “Türk milliyetçisi olduğunu iddia eden bir parti ve onun başındaki genel başkan, İsrail menşeli bir odağın milli kurumlarımıza yaptığı operasyona nasıl sessiz kalır ve hatta destek verir. Daha da ötesi; nasıl bu odağın ürettiği yalan ve iftiraları kendisine seçim malzemesi yapıp miting meydanlarında onu dile getirir. Bu, Ülkücü için züldür” dedi.
MHP’nin, partinin yöneticileri eliyle Ülkücülerin adresi olmaktan çıkarıldığını öne süren Kopar, “Bizim ülkücülük hayallerimizi, ideallerimizi bugün AK Parti gerçekleştirdi. MHP ve Bahçeli ile biz Ülkücü olarak yolumuzu ayırdık. MHP’yi adım adım CHP’lileştirdiler. MHP ve Bahçeli hiç iyi bir sınav vermediler. Daha önce iktidar ortağı olduğu dönemde hem Savunma Bakanlığı hem Sanayi Bakanlığı elinde olduğu halde yerli ve milli silah üretme konusunda hiçbir çabaları olmadı. Oysa şimdi görüyoruz ki sayın Erdoğan’ın özel çabaları sonucu bu ülke tank, helikopter, savaş gemisi ve insansız hava aracı yaptı. Şimdi de savaş uçağının çalışmalarının yarısı bitti” diye konuştu.
"ÜLKEMİZİN KURTULUŞU İÇİN İSTİKRARA DESTEK VERİYORUZ"
1970’li yıllardan bu yana Ülkücü camia içinde aktif şekilde yer alan Afrika Türkiye İş Adamları Birliği Genel Başkanı Adil Kılıç da Devlet Bahçeli’yi eleştirerek, “Sayın Bahçeli, Ülkücülere ’katil’ diyen bir siyasi parti başkanı karşısında önünü ilikleyip, kendisinden az oy almasına rağmen başbakanlık sundu. Şimdi ise bağımsızlık için bütün saldırılara direnen Türkiye’nin halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanına hakaret ediyor, onu tanımıyor. Bu nasıl bir Ülkücülük? Biz bunların yanında nasıl olacağız? Elbette ki istikrarın yanında olacağız. Elbette ki Haçlı Seferlerine her şeyiyle direnen Tayyip Erdoğan’ın yanında olacağız. Tayyip Erdoğan’ın istikrar misyonunun yanında duracağız. Biz hiçbir partinin kölesi değiliz. Biz Türkiye sevdalısıyız. Onun için istikrarın yanındayız. Ülkemizin kurtuluşu için istikrara destek veriyoruz” şeklinde konuştu.
Büyük Birlik Partisi’nde Merkez Karar Yürütme Kurulu üyeliği yapan, geçtiğimiz dönemde de Milliyetçi Hareket Partisi’nden Kağıthane Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Prof. Dr. Çetin Aygün de 1 Kasım’da AK Parti’yi destekleme kararı alarak, “1 Kasım seçimlerinde isteğimiz AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesidir” dedi.
Aygün, “Koalisyonlara muhtaç olmak istemiyoruz. 1 Kasım seçimleri Türkiye’nin istikrarı için çok önemli bir seçimdir. Ben Büyük Birlik Partisi’nde uzun yıllar görev yaptım. MHP’de kısa bir dönem belediye başkan adayı oldum. Oradaki arkadaşlarımın da bu dönem AK Parti’yi desteklemesini istiyorum” diye konuştu.
Büyük Birlik Partisi’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte uzun yıllar siyaset yapan ve MKYK’da görev alan Mustafa Sarıkaya ise, “Ben AK Parti’yi Gezi sürecinde sevdim. AK Parti ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan o süreçte ülkeyi perişan etmek isteyenlere karşı dimdik durdu. Bugün Muhsin Başkan’ın ideallerini bir bir gerçekleştiren AK Parti var. Ben başka yerde nasıl olacağım? Benim bırakıp geldiğim MHP, şu an Amerika’ya hizmet eden ’paralel yapı’ya teslim olmuş durumdadır. Onun için, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kurulan AK Parti’ye hizmet etmek, milli mücadeleye hizmet etmektir düşüncesindeyim” ifadelerini kullandı.
(İHA)
