ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti'nin seçim sürecine ilişkin bilgi veren Ünal, AK Parti'nin sürekli sahada bir parti olduğunu belirterek "AK Parti seçim için bir kampanyayı sadece bir prosedür gereği olarak yürütüyor." diye konuştu.
Ünal, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın 24 Haziran tarihini açıkladığı andan itibaren çalışmaların hızlı bir şekilde başlatıldığını anlatan Ünal, şöyle konuştu:
"2 Mayıs'ta temayülümüzü gerçekleştiriyoruz, bütün Türkiye'de. 4 Mayıs'ta genel başkan yardımcılarımızın başkanlığında, MKYK'den, Gençlik Kolları MKYK ve Kadın Kolları MKYK'den birer kişi olmak üzere toplam 4'er kişiden oluşan 14 tane komisyon oluşturuyoruz ve bu 14 komisyon 4 gün bu adaylarla tek tek yüz yüze mülakatları gerçekleştiriyor. 8 Mayıs günü de alt komisyon raporu hazırlanmış oluyor."
Ara komisyonun ise 9-10 Mayıs'ta toplanacağını anlatan Ünal, 12-20 Mayıs'a kadar da "seçici kurul" denilen üst komisyonun 600 adayı listelere yerleştireceğini, 21 Mayıs'ta da milletvekili adaylarını teslim edeceklerini söyledi.
Ünal, 1 Mayıs'ta da cumhurbaşkanlığı aday sürecinin başlayacağına ve parti genel başkanlarının aynı zamanda cumhurbaşkanı adayı olduğuna dikkati çekerek "AK Parti olarak, yürüteceğimiz kampanyanın taşıyıcısı, lokomotifi Cumhurbaşkanımız olacak. 20 Mayıs'tan sonra aday tanıtım kampanyamızı gerçekleştireceğiz. 6 Mayıs'ta İstanbul İl Kongresi'nde Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla bir manifesto paylaşacak. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul İl Kongresinde aynı zamanda cumhurbaşkanı adayımız olarak, hem ülkemize hem dünyaya dönük bir bildiri, manifesto okuyacak." dedi.
"Bu dönem Türkiye'nin şahlanış dönemi olacak"Türkiye'nin yeni döneminin önemini dile getiren Ünal, "Yürütmenin daha etkin olduğu, yasamanın daha itibarlı olduğu, yargının daha bağımsız olduğu bir döneme adım atıyoruz ki bu dönem Türkiye'nin şahlanış dönemi olacak." değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın miting takvimine ilişkin bir soru üzerine Ünal, Erdoğan'a Özbekistan ve Kore ziyaretleri ile manifestoyu açıklanmasının ardından kampanya ana hatlarının belirlendiği bir sunum yapılacağını söyledi.
"Çağrılara rağmen er meydanına Kemal Kılıçdaroğlu çıkmadı"Ünal, TBMM'nin takvimine ilişkin soruyu yanıtlarken şu anda Mecliste eğitim komisyonunda bir görüşme ile imar düzenlemesine yönelik bir düzenleme olduğunu vurgulayarak "TBMM Meclis Grubu diğer parti gruplarıyla görüşerek, önümüzdeki süreçte bir Meclis takvimi de belirleyecek. Meclis grubumuz bunu kamuoyuyla paylaşacak." dedi.
Muhalefet cephesinde "inanılmaz bir dağılmışlık" olduğunu ifade eden Ünal, "Bu yeni sistemde aslolan siyasi partilerin genel başkanlarının aday olmasıdır ama bütün çağrılara rağmen er meydanına Kemal Kılıçdaroğlu çıkmadı ve genel başkan adayı olmadı." şeklinde konuştu.
CHP'nin ittifak arayışlarına ilişkin bir soruya Ünal, şu cevabı verdi:
"Siz 15 tane milletvekilini iadeli taahhütlü başka bir siyasi partiye gönderiyorsunuz, şimdi bunların o partiden tekrar sizin partinize gelecekleri konuşuluyor. Sonra ittifak yapmayı düşündüğünüz siyasi partinin genel başkanıyla görüşüyorsunuz. Bu görüşme sırasında karşılıklı diyaloglardan dışarıya, basına sızan ve basın toplantısındaki ifadelerden anlıyoruz ki 'Topumu geri ver, ben oynamıyorum' kıvamında bir diyalog arada geçiyor. Bu siyaset, siyaset değil. Güçlü bir ittifak için samimiyet ve net duruş gerekir. Bu samimiyet ve net duruş bunlarda yok. Aynı zaman da eğer masa başında siz bir ittifak, mutabakat arayışı içerisindeyseniz, masa başında yapılan işe 'ittifak' denmez. Bunun toplumsal ve siyasal desteği olmadığı için buna dense dense 'kumpas' denir. Bunun da böyle olduğu zaten kişisel kavgalarında görülüyor."
Ünal, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Cumhur İttifakı'nın ise toplumsal ve siyasal desteğe sahip, samimi, net, açık ve doğal olduğunu aktardı.
"Aldığı tavır, pozisyon kendi kişisel sorumluluğudur"CHP'nin Türkiye'ye demokrasi ve huzur getireceklerini söylediğini anlatan Ünal, "Kendi partisinin içerisinde demokrasisi ve huzuru olmayan bir siyasi parti, Türkiye'ye nasıl huzur, demokrasi ve özgürlük getirecek. Bugüne kadar 16 yıldır Türkiye'de demokrasiyi, güçlendiren hakların ve özgürlüklerin alanlarını açan, genişleten, zenginleştiren, refahı ve huzuru pekiştiren AK Parti olmuştur. Bundan sonra da AK Parti olacaktır." diye konuştu.
Soru üzerine Abdullah Gül ile ilgili de değerlendirme yapan Ünal, şunları söyledi:
"Her şeyden önce bunu daha önce de ifade ettim, Abdullah Gül AK Parti'nin Dışişleri Bakanlığı yapmış, Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı adayını açıklarken 'Kardeşim Abdullah Gül' diye bunu açıklamış ve bizim 11. Cumhurbaşkanımız. Cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonraki süreçte bugün kendisi de ifade etti siyasete mesafeli durduğunu söyledi. İşte sorumluluklarının da olduğunu ifade etti. Sayın Abdullah Gül, bugün AK Partili olarak ben başlangıçtaki değerlere, ilkelere son derece bağlıyım açıklaması da yaptı. Bu süreç içerisinde aldığı tavır, pozisyon kendi kişisel sorumluluğudur. Bugün de zaten kendisi bunu açıkladı.
Bu konu üzerinde daha fazla konuşmanın ve 11. Cumhurbaşkanına ilişkin bir şeyler söylemenin bir gereğinin olmadığı, bugün zaten kendi açıklamasıyla da bunu kendisi ifade etti. Eğer Sayın Abdullah Gül bu siyasetin içerisinde bir aktör olarak bu süreçlerde yer alacak olsaydı bugün siyasetin, bu siyasetin bir parçası olarak kendisini konuşurduk. Kendisi bugün bütün bu süreçlerin içerisinde olmayacağını açıkladığı için bütün bu süreçlerin içerisinde olmayacağını açıklayan bir aktörle ilgili açıkçası bir şey söylemek de doğru olmaz."
Zamanında yapılan bazı şeylerle Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı seçtirmek istemeyenler olduğunu anlatan Ünal, "Şimdi ne değişti de Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Abdullah Gül'le ilgili sürekli olarak birtakım ifadeler kullanıyor. Bazen Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili konuşmaktan açıkçası hicap ediyorum." görüşünü dile getirdi.
2002'deki dünyanın bugün olmadığını, hatta 2014'teki dünyanın bugün olmadığını aktaran Ünal, "Düşünün Kuzey Kore ile Güney Kore bir ay önce füzeleri ve karşılıklı füze tehditlerini konuşurken ve dünya Kuzey Kore'nin Güney Kore'yi ne zaman vuracağını beklerken bugün bir de baktık ki iki ülkenin lideri el ele görüntü verdiler. Yarın tekrar bunların birbirlerine füze tehditlerinde bulunup bulunmayacaklarını bilmiyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu nasıl bir dünyada yaşıyor ve bu dünyanın şartları dinamikleri nedir bilmiyorum ama bu dünyada yaşamadığı kesin.
Zaten bir lokomotif arayışından dolayı bunlar Abdullah Gül'ü konuşuyorlar. Şimdi lider ve liderlikle tek adamı ve tek adamlığı karıştırıyorlar. Bu ülkede geçmişte güçlü bir lider olarak Adnan Menderes çıktı, 'diktatör', 'tek adam' dediler. Turgut Özal çıktı 'diktatör', 'tek adam' dediler."
"Recep Tayyip Erdoğan'ı lider olarak bu millet seçti"Yüksek Seçim Kurulunun, İYİ Parti'nin seçime girebileceği konusunda karar verdiğini anımsatan Ünal, şöyle devam etti:
"CHP'nin Yüksek Seçim Kurulunda temsilcisi var. Bal gibi de Yüksek Seçim Kurulundaki temayülün, görüşmelerin oradaki hukuki mülahazaların sonuçlarına dair bir kanaatleri var. Burada mesele İYİ Parti'nin seçime girip girmemesi değil. Zaten orada karşılıklı olarak sözde İYİ Parti ile CHP arasındaki ilişkilere ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meral Akşener ile yaptığı görüşmeden sonra kısa görüşmeden sonra kısa basın toplantısındaki sözlere baktığınız zaman benim kastettiğim o yönetme sorununun, beceriksizliğin ve ilişki yönetimindeki temel sorunların neler olduğu, samimiyetsizliğin ne olduğu orada net bir şekilde ortaya çıkıyor." şeklinde konuştu.
Meral Akşener'in cumhurbaşkanlığında iddialı olduğu sözlerine de değinen Ünal, "Şimdi iddialı olmak ayrı bir şey, lider olmak ayrı bir şey. Kimin lider olup olmayacağına millet karar veriyor. Recep Tayyip Erdoğan, 'Ben liderim' diye ortaya çıkmadı. Recep Tayyip Erdoğan'ı lider olarak bu millet seçti. İddialı olmakla 'Ben liderim.' demekle lider olunmuyor." dedi.
"Bedelli askerlik gündemimizde yok"Bir soru üzerine bedelli askerlikle ilgili de değerlendirme yapan Ünal, şu ifadeleri kullandı:
"Dün Başbakanımıza bu konuda kişisel görüşünü sordular. Başbakanımız da 'Benim bu konudaki düşüncem müspet' dedi. Yani Başbakanımız, 'Bizim gündemimizde bir düzenleme var, bizim gündemimizde bir çalışma var' gibi bir ifade kullanmadı. 'Kişisel olarak benim düşüncem müspet bakıyorum.' dedi. Şu anda AK Parti'nin gündeminde bedelli ile ilgili bir düzenleme yok. Seçimden sonra artık biliyorsunuz, yeni hükümet sistemi yeni dönem. Şimdi bize diyorlar ki 'Sizin seçim vaadiniz ne?' Bizim en büyük seçim vaadimiz onlarca yıldan beri Bülent Ecevit'in bu düzen değişmeli dediği o soğuk savaş yıllarına göre dizayn edilmiş idari sistem, hükümet sistemi değişiyor ve hükümet sistemiyle birlikte biz her alanı yeniden dizayn ediyor, yeniden düzenliyoruz. Dolayısıyla yeni dönemde ne olur ona yeni dönemde bakacağız."
İttifak konusunda ise Milli Mutabakat Komisyonu olarak bir araya geleceklerini anlatan Ünal, şunları kaydetti:
"Bu toplantıda, ittifak protokolünün yazımı gerçekleştirilecek. Hem ittifak hem müşterek liste bu çerçevede de görüşmelerimiz devam ediyor. Büyük Birlik Partisi ile de bu çerçevede görüşmelerimiz devam ediyor. Bu görüşmeler nihayete erdiğinde bizim Büyük Birlik Partisi ile bir araya gelişimizin şekli ve usulü ne olacak onu da kamuoyuyla paylaşacağız. Pazartesi günü muhtemelen bir araya geleceğiz."