Bolu İl Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve AK Parti Merkezi İlçe Başkanı Kazım Konak'ın tek aday olarak katıldığı kongrede konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Türkiye'nin 2000'li yıllarda siyaseten müşkülat çektiğini ve otorite boşluğu olduğunu belirtti, ülkede milletle hükümetin gündeminin farklılık arz ettiği bir yönetim anlayışının yaşandığı sürecin unutulmaması gerektiğini söyledi.
Yazıcı, Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihinin adeta bir darbeler tarihi olduğunu dile getirerek, "1960 darbesini yaşadık. 1971 muhtırası var. 1980 darbesi var. 28 Şubat postmodern darbe süreci var. 2007'de 27 Nisan muhtıralı darbe teşebbüs süreci var. 15 Temmuz 2016'da tarihin en alçak, en gaddar darbe teşebbüsü var. Son ikisi hariç bütün darbeler hedefine ulaşmıştır. İki darbeden birini AK Parti önlemiştir. Diğerini de Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde aziz milletimiz önlemiştir." ifadesini kullandı.
Ülkenin yaşadığı en gaddar darbe olan 15 Temmuz'dan 40 gün sonra Türkiye tarihinin en kıymetli operasyonlarından birinin yapıldığını söyleyen Yazıcı, şöyle devam etti:
"Fırat Kalkanı Operasyonu'nu 40 gün sonra yaptık. 2018 ocak ayında ikinci bir operasyon Zeytin Dalı Operasyonu ve 2019 ekim ayında Barış Pınarı Operasyonu gerçekleşti. İç ve dış güvenliğimiz açısından son derece kıymetli. Anlayan var anlamayan var. Ağzı olan herkesin konuştuğu bir ülkemiz var. Türkiye bu operasyonları yapmak zorundaydı ve bu operasyonlarla bu bölgede dünya ölçeğinde bir aktör, önemli bir ülke olduğunu herkese göstermiştir. Herkes hesabını yeniden gözden geçirmek zorunda kalmıştır."
Türkiye'nin darbe girişimi sürecinden sonra gerçekleştirebildiği bu operasyonların milli savunmaya yapılan yatırımlarla gerçekleşebildiğine işaret eden Yazıcı, "AK Parti hükümetleri milli savunmaya, ülke savunmasına son derece önem verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçlerimiz de dahil iktidara geldiğimizde yüzde 70 ihtiyaç bakımından dışa bağımlı bir ülkeydi. Dışa bağımlılığı yüzde 30'lar seviyesine indirdik. Bu destek ve imalatları yaparak bu çok kıymetli operasyonları Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerçekleştirmiştir." diye konuştu.
"Milletin birliği, bütünlüğü esas"Yazıcı, AK Parti'nin siyaset tarzında projeciliğin esas olduğunu ve değerler üzerinden siyasetin yapılmayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Değerler hepimizin. Vatan hepimizin. Bayrak hepimizin. Devlet hepimizin. Milletin birliği, bütünlüğü esas. Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyorum. Bunlar herkesin. Sadece AK Parti'nin değil. Bunların herkesin olması gerekir. Siyasi ortamda var olan herkesin bu değerlere sahip çıkması lazım. Siyasetin proje üzerine gerçekleşmesi gerekiyor."
AK Parti olarak siyasetten bir beklentileri olmadığını anlatan Yazıcı, şu ifadelere yer verdi:
"Biz birlikte siyaset yapıyoruz. Bizim siyasetten beklentimiz ne çıkardır ne de pozisyon, statü elde etmektir. Bunlar kendi içerisinde gelir, nasipse olur. Siyasete giren insan hak ve özgürlüğünü kendi rızasıyla sınırlayan adamdır. 'Ben siyasete geldim AK Parti'ye ama burada da her istediğimi yaparım.' diyorsanız bu yanlıştır. Adamın biri Elazığ'a depreme gitti, oradan da Palandöken'e gitti. 'Ben spor yaparım.' dedi. Öyle bir özgürlüğün yok hemşehrim, yok. Bilmiyor adam yani. Birde deklare ediyor. Böyle bir şey yok."
Yazıcı, daha sonra İstanbul'da geçirdiği trafik kazasında yaralanan ve evinde tedavisi devam eden AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay'ı ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com