Hafta sonu yapılacak olan İstanbul Barosu Başkanlığı seçimleri öncesi, İstanbul Adalet Sarayı karıştı. Başkanlığa aday olan gruplardan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar’ın da aralarında bulunduğu bazı avukatlar, adliye girişinde çantalarını x-ray cihazlarına bırakmak istemeyerek, önce özel güvenlik görevlileriyle tartıştı.
Güvenlik görevlileri avukatlara, Başsavcılık talimatı üzerine avukatların çantalarını x-ray cihazına bırakma zorunluluğu olduğunu söylerken, avukatlar bunun kanunlara aykırı olduğunu belirtti. Sözlü tartışmanın ilerlemesi üzerine devreye polis ekipleri girdi. Yapılan uyarılar sonuç vermeyince Çevik Kuvvet Ekipleri, avukatları kalkanlarla adliyenin dışına süpürdü. Bu sırada arbede yaşandı. Yaka paça dışarı çıkarılan kadın avukatlardan bazıları yere düşerken, bir çevik kuvvet polisi de dengesini kaybederek düştü.
Polislere tepki gösteren avukatlar, evrak çantalarını adliyenin içine atarak, ‘Çantaları istiyordunuz, alın o zaman’ diye bağırdı. “Baroyu istemiyoruz” şeklinde slogan atan avukatlarla bir süre konuşmaya çalışan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Hasan Kılıç’ın çabaları da sonuçsuz kaldı. Bir süre daha devam eden sözlü tartışmanın sona ermesinin ardından avukatlar adliyeye giriş yaptı.
Avukatların adliyeye girmesinin ardından, kapılara atılan evrak çantaları ise dikkat çekti.
Savcı Kiraz’ın şehit edilmesinden sonra talimat verilmişti
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda 31 Mart tarihinde savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden teröristlerin sahte avukat kimliğiyle adliyeye girmesinin tespiti üzerine, adliyede güvenlik önlemleri arttırılmıştı. Avukatların kartlarını cihazlara okutup çantalarını x-raycihazından geçirerek adliyeye girmeleri zorunluluğu getirilmesi, güvenlik güçleriyle avukatlar arasında günlerce süren tartışmalara neden olmuştu.
Başak Akbulut