Ankara
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bilkent Otel'de düzenlenen "Uzlaştırma Ödül Töreni"ndeki konuşmasında, İsrail'in Gazze'deki katliamlarının devam ettiğini hatırlatarak, saldırılara tepki gösterdi.
Gazze'de bir dram yaşandığını, insanlık suçu işlendiğini ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini dile getiren Tunç, şunları söyledi:
"Orada savaş suçunun tüm unsuları gerçekleşiyor. Soykırım tanımının tamamı gerçekleşiyor. Soykırım tanımında ne var uluslararası mevzuatta? Bir toplum kesiminin, bir milletin, kadınların, çocukların, sivillerin üzerine bomba yağdıramazsınız diyor. Eğer bunları yaparsanız soykırım suçunu işlemiş olursunuz diyor. Bu soykırım suçunu işleyenler insanlık önünde hesap verecekler. Biz buna inanıyoruz. Bir milleti, bir kesimi, yerinden yurdundan etmek, masum insanları, çocukları kadınları, topyekun bir toplumu yok etmeye yönelik insanlık dışı girişim, tam da soykırımın tanımına uygundur."
Bu suçları işleyenlerin önünde sonunda insanlığa karşı hesap vereceklerini belirten Yılmaz Tunç, Filistin'de akan kanın durması, masum insanların öldürülmemesi için Türkiye'nin yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüğünü bildirdi.
Bölgede ateşkesin tesisi, kalıcı istikrar ve barış ortamının sağlanması için gerekli tüm adımları atmaya devam edeceklerini vurgulayan Tunç, saldırılara sessiz kalan uluslararası kuruluşlara da tepki gösterdi.
Bakan Tunç, şöyle devam etti:
"Üzülerek görüyoruz ki dünyanın barış ve huzurunu savunması gereken BM Güvenlik Konseyi, ateşkes önerilerini ABD'nin vetosuyla reddediyor. Yine üzülerek görüyoruz ki Gazze ablukasında elektriksiz, susuz kalan masum insanlara yardım götürülmesi de engelleniyor. Bunlar tüm insanlığın gözü önünde gerçekleşiyor. Bir kez daha ifade ediyorum, Filistinli kardeşlerimiz yalnız değildir. Mazlum Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz."
"Özgürlük ve hakları daha da genişletmeyi hedefliyoruz"
Adalet Bakanı Tunç, Bakanlık olarak, adaletin makul sürelerde hakkıyla yerine gelmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirtti.
Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'na değinen Tunç, "Bu belgelerle vatandaşımızın özgürlük ve haklarını daha da genişletmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
Tunç, yargıda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının etkinliğinin arttırılmasına da önem verdiklerini bildirdi.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının, adalet sisteminin etkinliğini artırdığını ve yargının iş yükünü hafiflettiğini vurgulayan Tunç, uyuşmazlıkların dostane yöntemlerle çözülmesi için alternatif çözüm yollarının artırılmasına yönelik çok önemli yenilikleri hayata geçireceklerini söyledi.
Dosya sayısı yaklaşık 8 milyon
Yargının iş yüküne değinen Yılmaz Tunç, geçen yıl ceza ve hukuk mahkemelerinde 4 milyon 605 bin 232 karar verildiğini bildirdi.
Geçen yıldan devreden dosyalarla birlikte şu anda ceza ve hukuk mahkemelerinde derdest dosya sayısının 3 milyon 680 bin 760 olduğu bilgisini paylaşan Tunç, Cumhuriyet başsavcılıklarında geçen yıldan devredenlerle birlikte dosya sayısının 5 milyon 750 bin 424 olduğunu dile getirdi.
Yılmaz Tunç, savcılık ve mahkemelerdeki toplam dosya sayısının yaklaşık 8 milyon olduğunu belirtti.
Bu rakamların yargının iş yükünü açık biçimde ortaya koyduğunu ifade eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yargının iş yükünü azaltmak, adaletin hızlı şekilde tecellisini sağlamak amacıyla son 22 yılda sessiz devrim niteliğinde çok önemli adımlar attık. Sadece temel hak ve özgürlükleri genişletmek, kanunları yenilemek ve mevzuatı değiştirmekle kalmadık. Öncelikli hedefimiz ve amacımız yargının iş yükünü azaltmak oldu.
Hakim ve savcılarımızın sayısını artırmak için adımlar attık. 2002'de 6 bin 113 olan hakim sayımız, yüzde 165 oranında artarak 2023'te 16 bin 217'e ulaştı. Aynı şekilde, 2002'de 3 bin 236 olan savcı sayımız da yüzde 135 oranında artarak 2023'te 7 bin 597'ye yükseldi. 2002'de 9 bin 349 olan toplam hakim ve savcı sayımız, 2023'e geldiğimizde yüzde 155 artışla 23 bin 814'e çıktı. Rakamlar nereden nereye gelindiğinde açıkça göstermektedir.
Kadın hakim ve savcılarımızın da sayısını artırdık. 2002'de kadın hakim sayımız 1725'ten yüzde 338 artışla 2023'te 7 bin 567 oldu. Kadın savcı sayımız da 2002'de 122'den yüzde 966 artarak 2023'te 1301'e ulaştı. Bu rakamlar, kadınların yargıdaki yerinin güçlendiğinin en büyük göstergesi.
Adli yargıda ilk derece mahkeme sayısı 2002'de 3 bin 581'den yüzde 98 artışla 2023'te 7 bin 118'e yükseldi, idari yargı ilk derece mahkeme sayısı da 2002'de 146'dan yüzde 51 artışla 2023'te 221'e çıktı."
Bakan Tunç, daha önce açıklanan 1000 hakim ve savcı yardımcısı alımına ilişkin sınavın 23-24 Aralık'ta gerçekleştirileceğini bildirdi.
Hakim ve savcıların niceliğini artırırken niteliğini de yükseltmenin gayreti içinde olduklarını dile getiren Tunç, 2002'de ülke genelinde sadece 78 müstakil adliye binası varken bu rakamın 366'ya çıktığını belirtti.
Yılmaz Tunç, noter sayısının da arttırıldığını, 2002'de 1231 noterin hizmet verdiğini, şu anda ise 2 bin 345 noterlik bulunduğunu aktardı.
Uzman uzlaştırmacı uygulaması yaygınlaştırılacak
Yılmaz Tunç, hem ihtiyari hem de zorunlu arabuluculuk kapsamında 4 milyon 794 bin 150 dosyanın arabuluculara gönderildiğini, bunların 3 milyon 109 bin 172'sinde tarafların el sıkışıp anlaştığını söyledi.
Yargılamaların sadeleştirilmesi ve hızlandırılması hedefiyle 1 Ocak 2020'den itibaren seri muhakeme ve basit yargılama uygulamasına başladıklarını ifade eden Tunç, bugüne kadar 1 milyon dosyanın seri ve basit yargılama usulüyle çözüldüğü bilgisini paylaştı.
Yılmaz Tunç, belirli suçlarda uzman uzlaştırmacı uygulamasına geçmeyi planladıklarını, böylece uzlaştırma sürecinin, uyuşmazlık konusuna özgü ihtisas bilgisine sahip uzlaştırmacılar tarafından yürütüleceğini ve daha başarılı sonuçlar alınacağını kaydetti.
Tunç, çocukların taraf olduğu uzlaştırma kapsamında kalan suçlarda, taksirle yaralama suçlarında ve vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlarda Ankara, İstanbul ve Adana adliyelerinde pilot uzman uzlaştırmacı modeli uygulamasını başlattıklarını bildirdi.
Tunç, en yakın zamanda, ülke genelinde uzman uzlaştırmacı uygulamasına geçeceklerini söyledi.
Yılmaz Tunç, 1 Ocak 2017'den bugüne kadar 1 milyon 526 bin 759 dosyada uzlaşma sağlandığını, uzlaştırma uygulamasında yüzde 83 başarı yakalandığını belirtti.
Bakan Tunç, programda başarılı uzlaştırmacılara ödül verdi.
Başsavcı soruları yanıtladı
Öte yandan, törene katılan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar, basın mensuplarının HSK'ye gönderdiği "Yargıdaki rüşvet iddialarıyla ilgili ihbar dilekçesine" ilişkin sorusu üzerine, dilekçenin kurula ulaştığını, baş müfettiş görevlendirildiğini, müfettişlerin çalışmalara başladığını söyledi.
"Yazdığım yazıda her şey açık." diyen Uçar, "Dilekçeyi neden şimdi yazdığınız da kamuoyunda tartışıldı." değerlendirmesi üzerine, tespitlerin yeni olduğunu kaydetti.
"Bunları öğrendiğinizde hemen harekete geçtiniz mi? Süreci anlatır mısınız?" sorusuna karşılık Uçar, tespitler üzerine hemen harekete geçtiğini belirterek, "Açıklama yapmam doğru olmaz, zaten dilekçede her şey ayrıntılı yazıyor." ifadesini kullandı.
"Mazlumların kanı, hakkı yerde kalmayacaktır"
Törenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tunç, Gazze'de soykırım yaşandığını, İsrail'in kadın ve çocuk demeden sivilleri katlettiğini söyledi.
Tüm dünyanın gözü önünde savaş suçu işlendiğini, başta Cenevre Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşmelerin ihlal edildiğini dile getiren Tunç, şunları kaydetti:
"Bir milleti, çocuk, kadın demeden sivilleri, yerleşim yerlerini bombardımana tutarsanız, bu savaş hukukunun içerisinde olmaz. Dolayısıyla bu bir soykırımdır. Üzülerek görüyoruz, bütün dünyanın gözü önünde bu soykırım gerçekleşiyor. Uluslararası kuruluşların sessiz kalması da maalesef dünyadaki adaletsizliği ortaya koyuyor."
"BM, yine sessiz kalmaya devam ediyor"
Türkiye'nin bölgede barışın tesisi için yürüttüğü diplomatik çabaya da değinen Tunç, "Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), bugüne kadar olduğu gibi yine sessiz kalmaya devam ediyor." dedi.
BM'nin ateşkes önerilerinin reddedilmesinin insanlık adına bir ayıp olduğunu vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:
"Özellikle insani yardım konusunun, insani yardım önergesinin bile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından reddediliyor olması, ABD'nin vetosuyla bu kararların alınamıyor olması, insanlık adına utanç verici şeylerdir. 'Dünya beşten büyüktür' derken Cumhurbaşkanı'mız işte bugünler için söylüyordu. Daha adil bir dünya mümkündür derken bunun için söylüyordu.
Biz Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Onların hak ve hukuklarını savunmaya devam edeceğiz. Cumartesi günü bütün dünyaya, İstanbul'dan, İstanbul il Başkanlığının da düzenlediği bir miting programı var, orada da bu haksızlıkları bütün dünya haykıracağız.
Şunu ifade etmek lazım, bu insanlık suçunu, bu soykırımı gerçekleştirenler, bu suçları işleyenler, önünde sonunda insanlık önünde hesap verecektir. Oradaki mazlumların kanı, hakkı yerde kalmayacaktır. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistin devletinin kurulması noktasındaki yüksek sesimizi de sürdürmeye devam edeceğiz."
"Yargı her türlü suçun üzerine kararlılıkla gider"
Bakan Tunç, uyuşturucu ve suç örgütleri ile sosyal medyada tanınan bazı kişilere yönelik soruşturmalara ilişkin soru üzerine, "Basına intikal eden kişilerle ilgili olarak özellikle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan bir soruşturma söz konusu. Orada 12 kişi hakkında yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbiri kararı verildi." dedi.
Bu kişilerin mal varlıklarına da tedbir uygulandığını ifade eden Tunç, tüm bu sürecin MASAK raporları da dikkate alınarak yargı tarafından dikkatle yürütüldüğünü bildirdi.
Bakan Tunç, "Şunu ifade edelim, özellikle sosyal medyada yargının bu konuda duyarsız kaldığı yönündeki eleştirilere kesinlikle katılmayın, bunlara inanmayın. Yargı her türlü suçun üzerine kararlılıkla gider." ifadesini kullandı.
Tunç, son zamanlarda çeteler ve uyuşturucu tacirlerine yönelik operasyonlara da değinerek, tüm bu operasyonların yargı mensuplarının talimatlarıyla gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Yargının bundan sonra da her türlü suç örgütünün üzerine kararlılıkla gideceğini vurgulayan Tunç, "Bizim tüm hedefimiz, Türkiye'yi her türlü şiddetten, terörden, uyuşturucu tacizlerinden, çetelerden arınmış huzurlu bir geleceğe kavuşturmak." diye konuştu.
HSK'ye gönderilen ihbar dilekçesi
Tunç, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığından, Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) gönderilen ve yargıda rüşvet iddialarına yer verilen ihbar dilekçesine ilişkin soru üzerine, söz konusu dilekçede öne sürülen iddialarla ilgili soruşturmanın sürdüğünü ifade etti.
Soruşturmanın ardından yetkili makamların karar vereceğini dile getiren Tunç, bundan kimsenin şüphe duymamasını istedi.
Törene katılan Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Tunç, "Türkiye'nin dört bir yanından Cumhuriyet başsavcılarımız, savcılarımız buradaydı. Hepsiyle görüşüyoruz. Onlar yargının adil, etkin işlemesi noktasında büyük gayret gösteriyorlar. Suçla mücadelede de tabii ki her zaman onlarla koordineli çalışmak durumundayız." dedi.
Tunç, söz konusu iddianın inceleme ve soruşturma yetkisinin HSK Teftiş Kurulunda olduğunu bildirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com