İstanbul
Ortodonti Uzmanı Prof. Dr. Ömür Polat Özsoy, yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) hayatı her alanda etkilediğini belirterek, sosyal mesafenin şart olduğu bu günlerde mevcut durumdan etkilenen kesimlerin başında doktorlarla birlikte diş hekimleri ve ortodontistlerin geldiğini aktardı.
Kovid-19'un enfekte kişi tarafından öksürük, hapşırma sonucu ortaya çıkan damlacıkların ağız, burun ve göze bulaşmasıyla taşındığını hatırlatan Özsoy, bunun yanı sıra virüsün bazı yüzeylere bulaştıktan sonra bir süre canlı kalabildiğini, bu açıdan diş kliniklerinin riskli yerler olduğunu aktardı.
Özsoy, "Dolayısıyla tüm dünyadaki sağlık örgütlerinin yaptığı gibi ülkemizde de Sağlık Bakanlığı, diş kliniklerinin acil işlemler dışında kapalı olmasını tavsiye etmiştir.
Sadece acil durumlar için klinikler açılmaktadır ve bu gibi durumlar için gerekli tüm önlemler alınmaktadır." diye konuştu.
Bu süreçteki acil diş tedavilerine değinen Özsoy, bunları, diş ve çene kırıkları, yüz şişlikleri, organ nakli öncesi diş tedavileri ve pulpal inflamasyona bağlı şiddetli diş ağrıları olarak sıraladı.
Prof. Dr. Özsoy, sadece bu gibi durumlar için kliniklerin açıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ortodontik tedavide acil durumlar çok nadir görülür. En sık görülen braket kırılmalarının tamiri, tamir işlemi sırasında motor çalışmasını gerektirdiğinden dolayı, hastamız için can acıtma, yanağa batma gibi bir durum yaratmıyorsa ertelenebilir.
Ark tellerinin sivri uçlarının dudak, yanak ve dilde yara yapması, tellerin baskı yapmasına bağlı şiddetli diş eti şişmeleri, yüz şişmesi gibi durumlar ortodontik tedavi gören hastalar için acil durumlar olarak nitelendirilmiştir.
Şeffaf plak kullananların bu gibi acil durumları olmamakla birlikte hasta istediği zaman plaklarını çıkarıp takabildiği için temizlik açısından da rahat bir kullanım sunar.
Bu dönemde yapılan diş tedavileri için hem hastalarımız hem de hekimlerimizin dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Hastalarımızdan öncelikle bu kritik dönemde acil durumlar dışında diş kliniklerine tedavi için gelme konusunda ısrar etmemelerini, kendi sağlıkları ve temasta olabilecekleri diğer bireyler için rica etmekteyiz.
Özellikle ateş, boğaz ağrısı ve solunum problemi yaşayanların bu dönemde diş tedavilerini ertelemeleri gerekmektedir."
"Bu süreçteki tedavilerde hastanın temel şikayetlerini gidermeye çalışıyoruz"
Ortodonti Uzmanı Prof. Dr. Ömür Polat Özsoy, bu dönemde kendilerinin de kliniklerinde çalışırken özel önlemler almaya dikkat etmeleri gerektiğine işaret ederek, öncelikle hastaların randevu aralıklarını geniş tutup, bekleme salonlarında yakın teması azalttıklarını söyledi.
Özsoy, randevu sırasında işlemlere başlamadan önce yüzde 1'lik oksijenli su ya da yüzde 0,2'lik povidoniodin içeren antiseptik solüsyonlarla ağız çalkalamayı önerdiklerini anlatarak, diş tedavileri sırasında eldiven, maske ve önlük gibi kişisel koruyucu ekipmanları kullandıklarını ancak bu dönemde N95 maske, tek kullanımlık tulum, yüz maskesi ve gözlük kullanımının da enfeksiyon kontrolü açısından koruyucu malzemelere eklendiğini ifade etti.
Özsoy, tedavilerde de hastanın temel şikayetini gidermeye çalışıp estetik amaçlı tedavileri daha sonraki dönemlere bırakmayı hedeflediklerini vurguladı.
Diş sağlığını korumanın sadece bu dönemde değil, her dönemde önemli olduğunu vurgulayan Özsoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu dönemde bağışıklığımızı artırmanın öneminden bahsediliyor ve ağız sağlığını korumak da bağışıklığımızı artırma yollarından biridir. Günde 3 kere, 2 dakika diş fırçalamak, ağzımızdaki zararlı bakterilerin azaltılması açısından çok önemlidir.
Kişinin bir diş eti problemi vesaire bir durumu yoksa ek olarak bir ağız gargarasının kullanımını önermiyoruz. Ortodontik tedavi gören hastalar, ağız bakımına en çok dikkat etmesi gereken hastalardandır.
Ağız bakımına dikkat edilmediğinde çürük belirtileri 1 ayda ortaya çıkmaktadır. Hekiminizi göremeyeceğiniz bu dönemde hastalarımızın dişlerini düzenli günde 3 kere fırçalamalarını, ara yüz fırçası, ağız duşu gibi yardımcı hijyen kontrol aygıtlarını mutlaka kullanmalarını tavsiye ediyoruz.
Bu dönemde beslenmemize de dikkat etmemiz gerekmektedir. Sağlıklı ve dengeli besinler tüketmeli, şekerli besinler, gazlı içecekler ve yapışkan yiyeceklerden kaçınmalıyız.
Tedavimizin aksamaması için diş tellerinin kırılmasına neden olan sert yiyeceklerden de özellikle kaçınmak gerekmektedir."
Prof. Dr. Ömür Polat Özsoy, ortodontik tedavi gören hastaların bu dönemde hekimlerinin verdiği plakları ara vermeden kullanmaları gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Aslında çoğumuzun evde kalıp kendimizi sosyal olarak izole ettiği bu dönem, günde 20 saatin üzerinde kullanılması gereken bu plakların uygun saatlerde kullanıldığı ve tedavi başarısının arttığı bir dönem olarak avantaja dönüştürülebilir.
Bu kritik dönemde hastalarımızın plakların temizliğine dikkat etmeleri yeterlidir. Plaklar dezenfekte edilerek, kapalı poşetlerde bize iletilmektedir.
Hastalarımızın bu plakları takıp çıkarmadan önce mutlaka ellerini sabun ile ya da alkollü dezenfektanlarla temizlemeleri gerekmektedir. Plaklarını çıkardıkları zaman kutusuna ya da hijyenik olduğundan emin olduğu temiz bir yüzeye koymaları gerekmektedir.
Virüsün plastik yüzeyde 72 saate kadar yaşadığı gösterilmiştir, bu nedenle plakları mümkün olduğu kadar emin olmadığımız yüzeylere koymamak gerekir.
Plakların temizliği için sıvı sabun ve fırça yeterlidir, başka bir kimyasal ile temizlemekten kaçınmak gerekir.
Bu konulara dikkat edildiği sürece hastalarımızın bu dönemde bir aksaklıkla karşılaşmasını beklemiyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
