11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İç Güvenlik Paketi’yle ilgili olarak, “Yakın dönemde polisin yetkilerini özellikle dinlemeyle ilgili nasıl istismar ettiğinin örnekleri ortaya çıkarken, şimdi bu konularda daha dikkatli olmak gerekir” dedi.
Abdullah Gül, cuma namazını Tophane’de bulunan Kılıç Ali Paşa Camii’nde kıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da Gül’e eşlik etti. Cuma namazının ardından camiden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bir basın mensubunun, “Milletvekili adayı olacak mısınız?” sorusu üzerine Gül, “Herkes biliyor ki ben AK Parti’nin kurucusuyum, sonra da partinin Türkiye’deki reformcu çalışmalarını ve Türkiye’deki çok yapısal değişiklikleri hep beraber yaptık. İçeride, dışarıda büyük başarılar elde ettik. Ben Cumhurbaşkanı olduğum süre içerisinde partiler üstü durmaya gayret ettim. Cumhurbaşkanlığım bitince de partime döndüğümü de söyledim. Tabii ki arkadaşlarımın başarısını, arkadaşlarımın her bakımdan Türkiye’ye daha çok başarılı hizmet yapmalarını hep destekleme anlamındadır” şeklinde konuştu.
Kamuoyunda tartışılan İç Güvenlik Paketi’yle ilgili görüşü sorulan Abdullah Gül, “Açıkçası arkadaşlarımın bunu bir kez daha gözden geçirmelerini tavsiye ederim. Bazı düzeltmelerin yapılması gerektiğine inanıyorum. O bakımdan soğukkanlılıkla bakmak lazım. Güvenlikçi konular konjonktürel olmaması lazım. Özellikle polise verilen aşırı yetkiler daha yakın dönemde polisin yetkilerini özellikle dinlemeyle ilgili nasıl istismar ettiğinin örnekleri ortaya çıkarken, şimdi bu konularda daha dikkatli olmak gerekir. O bakımdan ümit ederim ki arkadaşlarım bütün bunları tekrar gözden geçirirler ve bazı düzeltmeleri yaparlar diye tavsiye ederim”
“Hakan Fidan’ın adaylığını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine ise Gül, “Ankara’daki arkadaşların bileceği bir iş, onlara kalmış” demekle yetindi.
TARABYA KÖŞKÜ’NDE KALMASINA İLİŞKİN ELEŞTİRİLER
Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı’na ait Tarabya Köşkü’nde kalmasına ilişkin yapılan eleştirilerin sorulması üzerine de, “Ben bütün siyasi hayatım, devlet hayatımda da açıkçası kendi evimde oturamadım, buna hiç fırsat olmadı. Ama gün geldi, nihayet kendi evimizde oturma fırsatımız çıktı. Bunun eksikliğini her zaman hissettim. Hazırlığımızı yaparken bazı elde olmayan gecikmeler oldu. Sayın Cumhurbaşkanının da teklifi üzerine doğrusu burada kaldım. Ama kalırken de bütün masrafları, her şeyi kendimin karşıladığımı da herkes biliyor. Bu konularda açıkçası titizimdir” dedi. “Taşınmayla ilgili belli bir tarih var mı?” sorusu üzerine de Gül, “Taşınıyoruz” yanıtını verdi.
Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Gül, “Benim bu konudaki düşüncelerim biliniyor zaten. Bu konuların bilinerek tartışılması çok önemli. Nasıl bir başkanlık bu çok önemli. Türk tipi bir parlamenter sistem yaşadık ve bunun sıkıntılarını gördük. Türk tipi bir başkanlık sistemi olmaması gerekir. Eğer bir başkanlık sistemi olacaksa ABD’de olduğu gibi gerçekten kuvvetler ayrılığının açık, seçik yazıldığı ve her şeyin çok iyi şekilde tarif edildiği, gelişmiş demokrasilerdeki hukukun üstünlüğüne dayalı bir şekilde olursa şüphesiz ki o da demokratik bir sistemdir” şeklinde konuştu.
(İHA)