Afganistan
Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesinin ardından 31 Ağustos 2021'de Afganistan'daki tüm birliklerini geri çeken ABD'nin, ülkede yeniden hava saldırılarını başlatması ve sürekli insansız hava araçlarını (İHA) uçurması, Taliban yönetimi arasında tedirginliğe yol açtı.
El-Kaide Lideri Eymen ez-Zevahiri'nin, 31 Temmuz'da başkent Kabil'in merkezinde ABD'nin İHA'sı ile öldürülmesi, ABD'nin, askeri üsleri olmasa da hala Afganistan'da operasyon yapabildiğini ortaya koydu.
Taliban yönetimi, ez-Zevahiri'nin ölümünü doğrulamasa da ABD'nin İHA ile bir evi bombaladığını açıklamıştı.
Bu saldırının hemen ardından ABD tarafından başına 10 milyon dolar ödül konulan ve hala arananlar listesinde bulunan Taliban geçici hükümetinin İçişleri Bakanı vekili ve Hakkani ağının lideri Sıracuddin Hakkani, Kabil'i bir süreliğine terk edip güney vilayetlerine gitti.
Öte yandan bazı Afgan basınında yer alan haberlere göre, 2 Eylül akşamı Kabil'in Dehmezeng bölgesinde El Kaide'nin önemli komutanlarından Ebu Hasan Mücahid ve 4 Taliban mensubu, ABD insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda hayatını kaybetti.
Taliban hükümeti ise bu iddiaları reddederek bunun bir roketli saldırı olduğunu belirtti.
Yine geçen günlerde ülkenin Logar, Tahar ve Gazne vilayetlerinde ABD'ye ait İHA'ların devriye gezdiği öne sürüldü.
Taliban yönetiminden tepki
Daha önce hava saldırılarıyla ilgili resmi bir açıklama yapmaktan çekinen Taliban hükümeti, son zamanlarda ülkenin farklı bölgelerinde ABD'ye ait insansız hava araçlarının görülmesi ve saldırılar düzenlemesi üzerine tepki göstermeye başladı.
Taliban yetkilileri, ABD'nin Afganistan'da yaptığı hava saldırılarını "ülkenin egemenliğine doğrudan tecavüz" olarak nitelendiriyor.
Taliban geçici hükümetinin sözcülerinden Bilal Kerimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin hala Afganistan hava sahasını bilerek ihlal etmeye devam ettiğini söyledi.
ABD İHA'larının ihlallerinden rahatsızlık duyduklarını ifade eden Kerimi, konuyu ABD tarafına ilettiklerini belirtti.
Kerimi, "ABD, Afganistan hava sahası ihlaline son vermeli. Bu iş, uluslararası standartların tüm ilkelerine aykırıdır." dedi.
Taliban geçici hükümetinin Savunma Bakanı Vekili Molla Muhammed Yakub Mücahid, 28 Ağustos'ta yaptığı basın açıklamasında, ABD'nin düzenlediği hava saldırısı ile Afganistan'ın egemenliğini ihlal ettiğini savunmuştu.
Öte yandan Taliban hükümetinin Dışişleri Bakanı vekili Emirhan Muttaki, 7 Eylül'de düzenlediği basın toplantısında, Amerikan uçaklarının Afganistan semalarında devriye gezmesinin, uluslararası yasalara ve Doha anlaşmasına aykırı olduğunu söyledi.
Muttaki, "Diğer ülkelerin de İHA'larının Afganistan hava sahasında uçmaya hakkı bulunmuyor." diye konuştu.
ABD, saldırı için Pakistan hava sahasını mı kullanıyor?
Taliban yönetimi, ABD'nin Afganistan'da düzenlediği hava saldırılarını Pakistan topraklarını kullanarak yaptığını öne sürüyor.
Taliban Savunma Bakanı Vekili Molla Muhammed Yakub Mücahid'e göre terör örgütü El-Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'nin öldürüldüğü hava saldırısı, Pakistan hava sahası kullanılarak gerçekleştirildi.
Savunma Bakanı vekili Mücahid, bu açıklamasında, Pakistan'dan hava sahasını Afganistan'a karşı kullanılmasına izin vermemesini istemişti.
Pakistan Dışişleri Bakanlığı ise Taliban'a tepki göstererek bu açıklamanın diplomatik davranış normlarıyla çeliştiğini ifade etti.
Ayrıca Pakistan hükümeti, Taliban yönetiminden topraklarının hiçbir ülkeye karşı terör amacıyla kullanılmasına izin vermemesini istedi.
Molla Yakub'un açıklamaları ve Pakistan Dışişleri Bakanlığının sert tepkisinin ardından bazı siyasi aktivistler ve sosyal medya kullanıcıları, Taliban'ın Savunma Bakanı ile Pakistan yönetimi arasındaki sözlü gerilimi "sözlü savaş" olarak nitelendirdi.
Taliban hükümeti hava kontrolü sağlayamıyor
Taliban'ın Afganistan'da kontrolü ele geçirmesinin ardından ABD askerlerinin ayrılmadan önce radar sistemlerine ve bazı ekipmanlara zarar vermesi nedeniyle radar sistemleri devre dışı kaldı ve zararın fazla olması nedeniyle hala bu sitemler faaliyete geçirilemedi.
Sözcü Bilal Kerimi, "Amerikalılar, Afganistan'dan çekilmeden önce ülkedeki tüm radar sistemlerini tahrip etti ve bu nedenle şuan hava sahamıza giriş çıkışları tespit etmek zor." diye konuştu.
Kerimi, halihazırda Afganistan hava sahasının kontrolünün yapılamadığını dile getirdi.
Önceki hükümet döneminde uluslararası toplumun desteğiyle ülkenin farklı noktalarında ve havalimanlarında radar sistemleri kurulmuştu.
Söz konusu radar sistemleriyle ülkeye havadan giriş ve çıkışlar kontrol edilebiliyordu.
Afganistan genelinde 24 havaalanı bulunuyor. Bunlardan Kabil, Belh, Herat, Kandahar ve Host vilayetlerindekiler uluslararası uçuşlar için inşa edilirken diğer vilayetlerdeki havaalanları iç hat uçuşları için kullanılıyor.
ABD ne yapmaya çalışıyor?
Geçen yıl Ağustos ayında 20 yıllık Afganistan işgaline son veren ABD, son zamanlarda Afganistan semalarındaki İHA'larıyla yeniden gündeme geldi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan siyaset uzmanı Hıpılvak Zazai, "ABD İHA'larıyla Taliban'a 'Biz hala buradayız' mesajı vermek istiyor." dedi.
Taliban hükümetinin Çin ve Rusya ile yakınlaşmasının ABD'nin hoşuna gitmediğini aktaran Zazai, bu nedenle ABD'nin hem Taliban'a gözdağı vermek ve hem de El Kaide yöneticilerini bombalayarak Taliban'ın Doha anlaşmasına bağlı kalmadığını dünyaya göstermek istediğinin altını çizdi.
Zazai, ABD uçaklarının Afganistan semalarında devriye yapmasının özellikle isimleri hala arananlar listesinde bulunan Taliban yöneticilerini tedirgin ettiğini ve hatta korkuttuğunu belirtti.
Öte yandan ABD İHA'larının Pakistan hava sahasını kullandığını iddia eden Zazai, "Ekonomik sorunlarla boğuşan Pakistan, hava sahasını ABD'ye hediye ederek ikili ilişkilerini güçlendirmek istiyor." dedi.
Zazai, ABD'nin, Afganistan'dan çekilse de Taliban hükümeti üzerinde İHA'larıyla baskı kurmak istediğini sözlerine ekledi.
Afganistan'daki terör örgütlerinin varlığı
Taliban'ın yönetime gelmesiyle Afganistan'da güvenlik büyük ölçüde sağlandı. Ancak özellikle DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütleri yeniden canlanmaya başladı.
Taliban yönetimi ülkede hiçbir terör örgütünün faaliyette bulunmadığını savunsa da son zamanlarda artan DEAŞ saldırıları ve El Kaide liderinin Kabil'de öldürülmesi durumun hiç de öyle olmadığını gösteriyor.
Terör örgütü DEAŞ'ın, başta Afgan Şiiler olmak üzere sivilleri ve Taliban mensuplarını hedef alan eylemleri durmadı.
Ülke genelinde son bir yılda 100'den fazla bombalı ve silahlı saldırı düzenlendi. Bu saldırıların çoğunu DEAŞ üstlenirken saldırılarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
Özellikle Kandahar, Kabil, Kunduz, Mezar-ı Şerif ve çeşitli vilayetlerde Şii camilerinde cuma namazları sırasında DEAŞ'ın düzenlediği saldırılarda çok sayıda kişi öldü.
Terör örgütü DEAŞ son olarak 5 Eylül'de Rusya'nın Kabil Büyükelçiliği yakınında intihar eylemi gerçekleştirmişti.
Diğer yandan ülkenin kuzeydoğusunda Tacikistanlı savaşçıların oluşturduğu Cemaat-i Ensarullah, Özbekistan İslam Hareketi ve Uygur savaşçılarının da faaliyette olduğu iddia ediliyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com