WASHINGTON (AA) - Merkez bankalarının faiz oranını belirlerken kullanabileceği "Taylor Kuralı" ile ünlü Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü John Taylor, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD Kongresi'nin Fed'e kendisinin geliştirdiği kuralı kullanarak reform baskısı yapmasını nasıl karşıladığı sorusu üzerine, Fed'in reforma ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
Kongrenin önerdiği reformun, Fed'in bağımsızlığını olumsuz etkilemeyeceğini ifade eden Taylor, "Benim istediğim reform, Fed'in politika enstrümanlarını nasıl kullanacağına yönelik stratejisini önceden bildirmesini gerektiriyor." dedi.
"Hangi noktanın kime ait olduğunu bilmemek kafa karıştırıyor"
John Taylor, mevcut durumun Fed'in iletişim kabiliyetini sınırlandırdığına dikkati çekerken, özellikle noktasal grafiğin "kafa karışıklığı yarattığını" söyledi.
"Noktasal grafikteki projeksiyonların hangi üyelere ait olduklarını bilmek isterdim. Bence bu çok faydalı olurdu. Çünkü hangi noktanın kime ait olduğunu bilmemek kafa karıştırıyor" diyen Taylor, grafiği şu anki haliyle sadece uzun vadeli ortalama faiz beklentisini göstermesi açısından yararlı bulduğunu ifade etti.
"Bankalara yönelik regülasyonlar kredi verme isteğini azaltıyor"
Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü Taylor, ticari bankaların yaşadığı zorluklarda düşük faiz oranıyla birlikte sıkılaşan regülasyonların da etkisi olduğunu belirterek, "Bence aradaki ilişki insanların kanıtlayabileceğinden daha direkt... Bankalara uygulanan regülasyonların kredi verme isteğini ve kapasitesini sınırladığı bir gerçek. Eğer çok düşük faiz ortamı ve ek düzenlemeleri bir araya getirirseniz verilen kredi miktarı elbette düşer." ifadelerini kullandı.
Taylor, Fed'in faiz artışına ilişkin soruya, "Fed, gelecek toplantılarda, yani pratik anlamda aralıkta faiz artırmalı. Bu normalleşme ve kredibilite açısından doğru karar olur." karşılığını verdi.
Kongrenin önerdiği reformun, Fed'in bağımsızlığını olumsuz etkilemeyeceğini ifade eden Taylor, "Benim istediğim reform, Fed'in politika enstrümanlarını nasıl kullanacağına yönelik stratejisini önceden bildirmesini gerektiriyor." dedi.
"Hangi noktanın kime ait olduğunu bilmemek kafa karıştırıyor"
John Taylor, mevcut durumun Fed'in iletişim kabiliyetini sınırlandırdığına dikkati çekerken, özellikle noktasal grafiğin "kafa karışıklığı yarattığını" söyledi.
"Noktasal grafikteki projeksiyonların hangi üyelere ait olduklarını bilmek isterdim. Bence bu çok faydalı olurdu. Çünkü hangi noktanın kime ait olduğunu bilmemek kafa karıştırıyor" diyen Taylor, grafiği şu anki haliyle sadece uzun vadeli ortalama faiz beklentisini göstermesi açısından yararlı bulduğunu ifade etti.
"Bankalara yönelik regülasyonlar kredi verme isteğini azaltıyor"
Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü Taylor, ticari bankaların yaşadığı zorluklarda düşük faiz oranıyla birlikte sıkılaşan regülasyonların da etkisi olduğunu belirterek, "Bence aradaki ilişki insanların kanıtlayabileceğinden daha direkt... Bankalara uygulanan regülasyonların kredi verme isteğini ve kapasitesini sınırladığı bir gerçek. Eğer çok düşük faiz ortamı ve ek düzenlemeleri bir araya getirirseniz verilen kredi miktarı elbette düşer." ifadelerini kullandı.
Taylor, Fed'in faiz artışına ilişkin soruya, "Fed, gelecek toplantılarda, yani pratik anlamda aralıkta faiz artırmalı. Bu normalleşme ve kredibilite açısından doğru karar olur." karşılığını verdi.