ANKARA (AA) - BAHATTİN GÖNÜLTAŞ - Başbakan Binali Yıldırım'ın, ülkedeki yabancı dil bilme oranını artırmak için öğrencilere 5. sınıftan itibaren mecburi yabancı dil eğitimi verileceği yönündeki açıklamaları tartışılırken, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde 25-64 yaş arasındaki çalışanların üçte ikisinin en az bir yabancı dil bilmesi dikkati çekiyor.
AA muhabirinin Avrupa İstatistik Ofisinin (Eurostat) 24 AB üyesi ülkeyi kapsayan çalışmasından derlediği bilgilere göre, Avrupa Birliği'nde nüfusun yaklaşık yarısı anadillerinin yanı sıra başka bir dili daha konuşabiliyor. Nüfusunun yüzde 99'u birden fazla yabancı dil bilen Lüksemburg, bu alanda ilk sırada yer alıyor.
Ana dillerinin haricinde bir başka yabancı dil konuşabilme oranı Litvanya'da yüzde 97'ye ulaşırken, Letonya'da yüzde 95, Danimarka'da yüzde 94, Slovenya ve İsveç'te yüzde 92, Malta'da yüzde 89'u buluyor.
Söz konusu oran Estonya ve Hollanda'da yüzde 86, Slovakya'da yüzde 85, Güney Kıbrıs'ta yüzde 84 olarak kayıtlara geçerken, Avusturya ve Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'da bu oran yüzde 78 seviyesinde bulunuyor.
Romanya'da halkın yüzde 74'ü, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 69'u, Polonya'da yüzde 62'si, İtalya'da yüzde 60'ı, Fransa'da yüzde 59'u, Belçika, Yunanistan ve Portekiz'de yüzde 58'u, İspanya'da yüzde 51'i, Bulgaristan'da yüzde 39'u ve Macaristan'da yüzde 37'si yabancı dil bilgisine sahip.
Avrupa Birliği ülkelerinin ortalamasına bakıldığında ise 25-64 yaş arası çalışan nüfus içinde her 100 kişiden 66'sı en az bir yabancı dili konuşabiliyor.
"Türkiye'de rakam arzu edilen seviyede değil"
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Eğitim Fakültesi Dekanı ve Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gölge Seferoğlu, Türkiye'de yabancı dil konuşabilme oranının arzu edilen seviyede olmadığını söyledi.
Türkiye'de yabancı dil öğrenmeyi etkileyen bireysel, sosyal ve kültürel pek çok boyutun olduğuna dikkati çeken Seferoğlu, "Örneğin, kişinin yabancı dil öğrenmeye yönelik motivasyonu, buna ne kadar ihtiyaç hissettiği, aile ve toplumun yabancı dile yönelik tutumları, öğrenme ortamının öğrenmeyi ne kadar desteklediği ve ölçme değerlendirme sistemi, yabancı dil öğrenme süreçlerine ve başarıya önemli etkiler yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.
AA muhabirinin Avrupa İstatistik Ofisinin (Eurostat) 24 AB üyesi ülkeyi kapsayan çalışmasından derlediği bilgilere göre, Avrupa Birliği'nde nüfusun yaklaşık yarısı anadillerinin yanı sıra başka bir dili daha konuşabiliyor. Nüfusunun yüzde 99'u birden fazla yabancı dil bilen Lüksemburg, bu alanda ilk sırada yer alıyor.
Ana dillerinin haricinde bir başka yabancı dil konuşabilme oranı Litvanya'da yüzde 97'ye ulaşırken, Letonya'da yüzde 95, Danimarka'da yüzde 94, Slovenya ve İsveç'te yüzde 92, Malta'da yüzde 89'u buluyor.
Söz konusu oran Estonya ve Hollanda'da yüzde 86, Slovakya'da yüzde 85, Güney Kıbrıs'ta yüzde 84 olarak kayıtlara geçerken, Avusturya ve Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya'da bu oran yüzde 78 seviyesinde bulunuyor.
Romanya'da halkın yüzde 74'ü, Çek Cumhuriyeti'nde yüzde 69'u, Polonya'da yüzde 62'si, İtalya'da yüzde 60'ı, Fransa'da yüzde 59'u, Belçika, Yunanistan ve Portekiz'de yüzde 58'u, İspanya'da yüzde 51'i, Bulgaristan'da yüzde 39'u ve Macaristan'da yüzde 37'si yabancı dil bilgisine sahip.
Avrupa Birliği ülkelerinin ortalamasına bakıldığında ise 25-64 yaş arası çalışan nüfus içinde her 100 kişiden 66'sı en az bir yabancı dili konuşabiliyor.
"Türkiye'de rakam arzu edilen seviyede değil"
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Eğitim Fakültesi Dekanı ve Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gölge Seferoğlu, Türkiye'de yabancı dil konuşabilme oranının arzu edilen seviyede olmadığını söyledi.
Türkiye'de yabancı dil öğrenmeyi etkileyen bireysel, sosyal ve kültürel pek çok boyutun olduğuna dikkati çeken Seferoğlu, "Örneğin, kişinin yabancı dil öğrenmeye yönelik motivasyonu, buna ne kadar ihtiyaç hissettiği, aile ve toplumun yabancı dile yönelik tutumları, öğrenme ortamının öğrenmeyi ne kadar desteklediği ve ölçme değerlendirme sistemi, yabancı dil öğrenme süreçlerine ve başarıya önemli etkiler yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.