ANKARA
Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) iş birliğinde, AB Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ulusal Ajans ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi aracılığıyla gerçekleştirilen "Okul ve Yetişkin Eğitimi Personelinin Mesleki Gelişimini Desteklemek Suretiyle Eğitimde Kalitenin Artırılması Projesi"nin kapanış toplantısı yapıldı.
AB Türkiye Delegasyonu Müsteşarı François Begeot, burada yaptığı konuşmada, son derece önemli olan eğitim ve öğretimin AB politikalarının tam merkezinde bulunduğunu söyledi.
İnsan kaynaklarının geliştirilmesinin Türkiye'nin de öncelikleri arasında yer aldığını belirten Begeot, büyümenin ancak eğitime yatırımla gerçekleştirilebileceğini ifade etti.
Begeot, bu programdan 7 bin 700'den fazla eğitimci ve öğretmenin faydalandığını dile getirdi.
Katılımcıların mümkün olduğunca yurt dışına giderek eğitim faaliyetlerine katıldığını, tecrübelerini artırdığını ve yeni yöntemler öğrendiğini anlatan Begeot, bu tür değişim programlarının sosyal ve ekonomik sorunlara daha geniş açıdan bakmaya yardımcı olduğuna dikkati çekti.
Begeot, "Avrupa Birliği, Türkiye'yi desteklemeye devam edecek çünkü birlikte insanların yaşamaktan memnun olacağı daha iyi bir dünya inşa etmek istiyoruz, daha iyi eğitim almalarını, daha refah şekilde yaşamalarını istiyoruz." diye konuştu.
"Bu projeler, Avrupa'da Türkiye'ye yönelik yanlış algıyı değiştirecek"AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel de gelişmiş ülke olabilmenin temelinde yetişmiş insan kaynağının yattığını belirterek, bu açıdan Türkiye-AB ilişkilerinin büyük önem taşıdığını söyledi.
Yücel, AB ile yürütülen katılım müzakereleri sürecinin, hayatın her alanındaki standartları AB standartlarına, hatta daha da üzerine çıkarmayı hedeflediğine dikkati çekti.
Ancak bu standartları belli bir seviyeye yükseltirken bunu kendi kültürünü, geleneklerini, birikim ve tarihini de koruyarak yapmak gerektiğine işaret eden Yücel, AB ile katılım müzakerelerinin sonunda üyelik olsun veya olmasın, sürecin tek başına göz ardı edilemeyecek katkıları bulunduğunu, bunlardan da istifa etmek gerektiğini kaydetti.
Eğitimin kalitesinin sadece fiziki altyapıyla değil, bu alanda çalışanların kendini geliştirmesiyle artırılabileceğini vurgulayan Yücel, bu kapsamda Ulusal Ajansın toplam 900 milyon avroluk AB kaynağıyla yaklaşık 400 bin öğrenci ve eğitimcinin yurt dışında eğitim görmesini sağladığını dile getirdi.
Yurt dışında eğitimin kendini, yabancı dilini, eğitimini geliştirme gibi fırsatlar sunduğunu bildiren Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu projeler kapsamında yaptığınız her faaliyet, Avrupa'da Türkiye'ye yönelik yanlış algının değişmesine katkı sağlayacaktır. Avrupa'nın kuruluş değerleri için en büyük tehlike olan aşırı sağın güçlenmesi, yabancı düşmanlığının artması ancak çok kültürlülüğün ve farklı görüşlerin bir araya geldiği bu tür proje ve programların hayata geçirilmesiyle engellenebilir."
Muhabir: Ecenur Çolak
dikGAZETE.com