ŞANLIURFA
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, "Avrupa Birliği bir Hristiyan topluluğu olduğunu Papa'ya giderek, elini öperek tüm dünyaya haykırdı. Çünkü onlar kendi birliklerini İslam düşmanlığı üzerinden pekiştirebileceklerini düşünüyorlar." dedi.
Erdoğan, Şanlıurfa'nın merkez Haliliye ilçesindeki bir tesiste, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.
Burada konuşan Erdoğan, Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye karşı tutumunu eleştirdi.
"Osmanlı'nın yüzlerce yıl yönettiği beldelerde kan gövdeyi götürüyor"
Avrupa Birliği ülkelerinin yaptıkları bir toplantı sonrasında Papa'ya gittiğini belirten Erdoğan, "Avrupa Birliği bir Hristiyan topluluğu olduğunu Papa'ya giderek, elini öperek tüm dünyaya haykırdı. Çünkü onlar kendi birliklerini İslam düşmanlığı üzerinden pekiştirebileceklerini düşünüyorlar." ifadesini kullandı.
Çatırdayan Avrupa Birliği'nin birliğini İslam düşmanlığı üzerine kurarak kurtarmaya çalıştığına işaret eden Erdoğan, bu konuda İslam ülkelerinin uyanık olması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, Müslümanların da İslam etrafında bir araya gelmesi gerektiğine dikkati çekerek,"Biz Avrupa ile çok iyi komşuluk ilişkiler kurmuş bir milletiz. 500 yıl önce de yapmıştık, bin yıl önce de yapmıştık. Bu ülkede Hristiyan'ı, Yahudi'si, Rum'u, Ermeni'si yüzlerce yıl kardeşlik içerisinde, komşuluk hukukuyla yaşamış ama ne zaman ki Batı'nın hegemonyası, işgalleri başlamış, ülkeler suni sınırlarla bölünmüş buralarda huzur yine kalmamış. İşte bakın Ortadoğu, Balkanlar, işte bakın Kafkaslar. Osmanlı'nın yüzlerce yıl huzur içinde yönettiği beldelerde şimdi kan gövdeyi götürüyor." şeklinde konuştu.
"Tayyip Erdoğan fani"
Parlamenter sistemin güçlü ve etkili parlamento anlamına geldiğine değinen Erdoğan, ancak söz konusu güç ve etkinliğin Türkiye'deki parlamentoda bulunmadığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçici olduğunu belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sanıyorlar ki Tayyip Erdoğan ilelebet Cumhurbaşkanı kalacak, hep o kazanacak seçimleri. Tayyip Erdoğan bir fani, kendisi bunun üzerine basa basa söylüyor. Tayyip Erdoğan'dan sonra böyle tek parti, yüzde 50 oy... bunları göreceğimizin garantisi var mı? Yok. Olmadan istikrarı nasıl sağlayacağız? Cumhurbaşkanı kendi kabinesini kuracak, koalisyon pazarlıklarına girmeden icraatları başlayacak. Mecliste parçalı bir yapı olsa dahi yürütme organı bundan etkilenmeyecek. Yürürlükteki kanunlar çerçevesinde ülkeyi yürütebilecek hükümet. Yasama organı da yürütme organına karşı bir denge vazifesi görebilecek çünkü o başka bir sandıkta seçiliyor. Halk gerekirse cumhurbaşkanını yüzde 51 ile seçebilecek ama herhangi bir hükümet yüzde 51 alamayacak mecliste. Bunları yaşayacağız. Zaten anamuhalefet geliyor diyor ki tek başlılık olacak. İkinci gün geliyor diyor ki çift başlılık olacak. Aslında şunu söylüyor; hem yürütmede istikrarlı bir sistem yürüyecek hem de yasama ve yürütme arasında daha iyi bir denge mekanizması işleyecek. Bu sistemde yasama organı gerçekten yasama faaliyetine odaklanmış olacak."
Muhabir: Rauf Maltaş,Mehmet Fatih Aslan
