USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

AB ekonomisi zorlu bir dönem yaşıyor

Avrupa Birliği (AB) ekonomisi, mevcut yapısal sorunlarının yanı sıra ABD'nin yeni gümrük tarifelerini içeren ticaret ve harcamaları yükseltecek savunma politikalarıyla pek çok sınamayı aynı anda yaşıyor

AB ekonomisi zorlu bir dönem yaşıyor
19-02-2025 13:37
Google News
Brüksel

AB, ekonomik durgunluk, ticarette parçalanma ve jeopolitik istikrarsızlık içeren yüksek riskli bir dönemden geçerken, ABD ile gerilen ilişkilerle kıtada devam eden ve dördüncü yılına girmek üzere olan Rusya-Ukrayna Savaşı Avrupa'yı sıkıntıya sokuyor.

ABD'de başkanlık koltuğundaki değişim Avrupa'yı da ciddi ölçüde etkiledi. ABD Başkanı Donald Trump'ın üslubu ve söylemlerindeki katılık Avrupa'da olumsuz algılanırken, AB'ye mesafeli yaklaşımı, ilişkilerde zorlu bir dönemin başlamasına neden oldu.

Yeni dönemde AB, Trump'ın ticaret ve savunma politikalarına odaklanırken, daha önce müttefik olarak gördüğü ABD ile olan yakın ilişkisi erozyona uğradı.

Tarifeler...

Trump'ın "Önce Amerika" yaklaşımıyla korumacı ekonomi politikaları uygulamaya başlaması, çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi uygulanmasına yönelik kararnamelerin kapsamına AB ülkelerini de sokması, Avrupa tarafında ciddi rahatsızlığa neden oldu.

AB, ABD'nin gümrük vergisi uygulamasının makul bir gerekçesinin olmadığını, bu durumda Avrupalıların haksız önlemlerden korunacağını açıkladı.

ABD'nin gümrük vergileri getirmesinin ekonomik belirsizliği artırdığı, küresel piyasaların verimliliğini ve entegrasyonunu bozduğu görüşünde olan Avrupa, Trump'ın imzaladığı ve ülkelere mütekabiliyet esasına dayalı gümrük vergileri uygulama planını da olumsuz karşıladı.

AB, Trump'ın önerdiği karşılıklı tarifeler içeren ticaret politikasını yanlış yönde atılmış bir adım olarak görürken, serbest ve adil ticarete yönelik haksız engellere karşı derhal ve sert tepki verileceğini açıkladı.

Böylece, AB, ABD'ye derhal misilleme yapılacağı ve ticaret savaşına girişmekten çekinmeyeceği mesajını verdi.

ABD Başkanı Trump'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna'da süren savaşın sona erdirilmesine ilişkin barış müzakerelerine başlanması kararı aldığı görüşme sürecine AB ülkelerini dahil etmemesi ilişkilerdeki mesafeyi daha da açtı.

Rusya ile ABD arasında Ukrayna'da barışın sağlanmasına ilişkin diplomatik müzakerelerin arttığı bir dönemde Avrupalı ülkeler masada yer almak istiyordu. Ancak bu talep ABD tarafından karşılıksız kaldı.

Ayrıca ABD Başkanı Trump, Avrupa ülkelerinin savunmaya yeterince kaynak ayırmadığını ve bunun derhal artırılması gerektiği görüşünü de taşıyor.

Halihazırda, AB ülkelerinin savunma harcamalarının ortalaması GSYH'lerinin yüzde 1,9'u seviyesinde bulunuyor. Trump, NATO üyelerinden GSYH'lerinin yüzde 5'ini savunmaya harcamalarını talep ediyor.

Bu konu da AB ile ABD arasında gerilimi artıran unsurlar arasında yer alıyor. AB ülkelerinin talep edilen savunma harcamalarındaki artış seviyesini karşılamak için bütçelerini ciddi ölçüde değiştirmeleri gerekecek. Birçok Avrupa ülkesi halihazırda yüksek kamu borcu ve bütçe açığıyla mücadele ediyor. Yavaşlayan ekonomik büyüme, nüfus artışının hız kesmesi ve artan sosyal maliyetler arasında daha fazla askeri harcama yapmak Avrupa ülkeleri için kolay bir tercih olmayacak.

Böylece, hem ticari hem de askeri konularda AB ile ABD arasındaki güven ilişkisi Trump'ın başkanlığıyla ciddi ölçüde sarsıldı.

AB yavaş büyüyor...

AB'nin ekonomik büyümesi de son yıllarda ABD ve Çin ile karşılaştırıldığında oldukça düşük seyrediyor. AB'nin kendi çalışmalarında 2025 büyüme beklentisi yüzde 1,5 olarak öngörülüyor.

Bazı çalışmalarda da Avro Bölgesi'nin bu yıl sadece yüzde 1 civarında büyüyeceği tahmin ediliyor. Avrupa'nın ekonomik büyümesindeki düşüklük, uzun vadede çok daha belirgin bir hal alırken, rakiplerle fark açılıyor.

Avrupa ekonomisi son 15 yılda ABD'nin çok gerisinde kaldı. ABD özellikle teknoloji ve dijital dönüşümde hızla ilerleyerek bu alanlarda öncü konuma yerleşti. Söz konusu dönemde ABD'nin GSYH'si yüzde 70 artarken, AB'de bu oran sadece yüzde 20 seviyesinde oldu. Bu fark son dönemde çok belirgin bir hal aldı.

Avrupa üretkenlik ve rekabet gücünde de ciddi kayıp yaşadı. Üretkenlik artışı yavaş seyreden ve iş gücü maliyetleri hızla yükselen Avrupa ülkeleri, sanayide rekabet gücünü ABD ve Çin gibi ülkelere kıyasla yitirdi.

Bu nedenle AB son dönemde geri kaldığı rekabetçilik alanına da daha fazla odaklanmak istiyor.

AB bu alanda, özellikle bürokratik işlemleri azaltmayı, yapay zeka gibi alanlar ile teknoloji şirketlerine yatırımı artırmayı ve enerji maliyetlerini düşürmeyi istiyor.

Ancak AB'nin burada uygulamaya hazırlandığı her tedbir ve destek paketinden çok daha güçlüsünü ABD tarafı daha hızla hayata geçirebiliyor.

Borç seviyesi çok yüksek...

Ayrıca pek çok AB ülkesinin kamu borcu ve bütçe açıkları çok yüksek seviyelerde bulunuyor.

Birlik kuralları uyarınca, üye ülkelerin kamu borçlarının GSYH'lerinin yüzde 60'ını, bütçe açıklarının da GSYH'lerinin yüzde 3'ünü geçmemesi, belirlenen sınırlar aşıldığında uygulanacak tedbirlerin bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor. Ancak AB ülkelerinin önemli bir kısmı çeşitli gerekçeler ve yapısal sorunlar nedeniyle AB mali kurallarına uymuyor.

Kamu borcu oranı, Yunanistan, İtalya, Fransa, Belçika ve İspanya'da yüzde 100'ü aşıyor. AB üyesi 13 ülkenin kamu borcu ise yüzde 60 sınırının üzerinde seyrediyor.

Ayrıca, İtalya, Macaristan ve Romanya'nın başı çektiği AB üyesi 10 ülkenin bütçe açığı da yüzde 3 sınırını aşmış durumda bulunuyor.

Yüksek kamu borcu ve bütçe açıkları, AB ülkelerin ekonomilerini canlandırmaları için adımları ve ihtiyaç duyulan savunma gibi alanlara kaynak aktarımını da zorlaştırıyor.

Enflasyon hedefe inmedi...

Öte yandan, enflasyonla mücadele süreci küresel ölçekte devam ettiği gibi Avrupa'da da sürüyor. Enflasyon oranı Avrupa'da da hala yüksek seyretmeye devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) orta vadede yüzde 2 enflasyon hedefliyor. Ancak Avro Bölgesi'nde son birkaç aydır artış eğilimi gösteren enflasyon yüzde 3 seviyesine yakın seyrediyor.

Gaz fiyatları yüksek...

AB enerjide de çok sorunlu bir dönemden geçiyor. AB gaz depolarındaki doluluk seviyesi son 5 yılın aynı dönemindeki ortalamasının yaklaşık yüzde 10 altında bulunuyor.

Mevcut durumda Avrupa'nın doğal gaz depolarındaki doluluk oranı yüzde 50'nin altına geriledi. Bu dönemde gaz fiyatları hava sıcaklıklarının düşük seyretmesi ve depolardaki gaz miktarının azalmasıyla son 2 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Bu durum da Avrupa'nın çözmesi gereken öncelik sorunlar arasında yer almasına rağmen, elinde çok fazla seçenek bulunmuyor.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ