MADRİD
Belirsizliklerle dolu yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalığından, 4 hafta süren bir mücadelenin ardından çok şey öğrenerek ve sağlıklı bir şekilde çıkmayı başardım.
Salgının en fazla görüldüğü yerlerden biri olan İspanya'nın başkenti Madrid'de, 11 Mart'ta okulların kapatılması ve özel sektörün çalışanlarına evden çalışma imkanı vermesiyle eşim ve 6,5 yaşındaki kızımla İtalya'da yaşananları da görerek evde kendimizi karantinaya aldık.
Bu karantina, daha sonra İspanya'da hükümetin 14 Mart'ta ilan ettiği olağanüstü hal ile zorunluluğa dönüştü.
Benim ve ailemin Kovid-19'la mücadelesi ise 16 Mart sabahı başladı.
Sabah baş ağrısı ve vücudumda ağır bir halsizlikle uyandıktan sonra "acaba virüs mü bulaştı?" endişesiyle hemen kendimi evin bir odasına kapattım. Evdeki şişme yatağı hazırlayarak, burada ailemden izole bir şekilde istirahat etmeye başladım.
Ateş, halsizlik ve baş ağrısını, telefonla doktorların da tavsiyesiyle parasetemol (ateş düşürücü) kullanarak 5-6 günde yavaş yavaş yendim. Ancak kendimi iyileşmiş hissetmiyordum.
Madrid özerk yönetimi sağlık departmanının açtığı Kovid-19 hattına 2-3 günde bir telefon ederek, ne yapmam gerektiğiyle ilgili bilgi almaya çalıştım. Ama her seferinde bana verilen cevap, "solunum yetmezliği sorunu olması halinde hemen ambulansı aramam, diğer durumlarda ise evde odada karantinada kalıp, dinlenmeye devam etmem" şeklinde oldu.
AA İspanya Temsilcisi Bolelli, ailesiyle birlikte Kovid-19'a karşı mücadelesini anlattı "Yüzde 97 Kovid-19 olduğum ancak bunu hafif geçirdiğim belirtildi"
Ardından boğaz ağrısı ve şiddetli öksürük başlayınca 28 Mart'ta Madrid'in merkezindeki San Rafael Hastanesi'nin acil servisine gittim.
İspanya'da halen herhangi bir eczanede maske ve eldiven bulunmaması sebebiyle bu malzemeleri hastaneye girişte görevliler tarafından edindim.
Tanınmış ve büyük bir hastane olmasına rağmen Kovid-19 test kitleri yoktu ve benim gibi gelen hastalara ilk önce göğüs filmi daha sonra da gerekli olması halinde kan testi yapılıyordu. Bu iki kontrolün de yapılmasından sonra "yüzde 97 Kovid-19 olduğum ancak bunu hafif geçirdiğim" belirtildi.
Bir antibiyotik yazılıp, 5 gün boyunca buna devam etmem, herhangi bir kötüleşme durumunda ise hastaneye geri dönmem söylendi.
Doktorla sohbetimde, Kovid-19 vakalarını "evde hafif geçirenler, solunum yetersizliği olanlar, solunum sorunuyla kronik hastalığı olanlar ve bu virüsün görüldüğü yaşlılar" olmak üzere 4'e ayırdıklarını öğrendim.
Hastanede sadece solunum yetersizliği sorunu yaşayanlar tutuluyordu
Doktorun aynı zamanda Kovid-19 hastalarının iyileşme sürecinin insandan insana değiştiği, evde tedavi olanların tam anlamıyla düzelmelerinin 1 ayı alabileceğini söylemesi, dikkatimi çekti.
Hastanede de sadece solunum yetersizliği sorunu bulunanların tutulduğunu, diğer vakaların benim gibi evde tedaviye yönlendirildiklerini gördüm.
Antibiyotik tedavisiyle öksürüğümün azalması ve boğaz ağrımın bitmesi beni umutlandırdı ve iyileşmeye başladığımı anladım.
Fiziksel olarak kendimi iyi hissetmeye başladığım son iki gündür de oda karantinasını sonlandırıp, evde ailemle olmak için doktor tavsiyesi almaya çalıştım.
"1 saat telefonda bekledikten sonra doktorla konuşabildim"
Madrid'deki vakaların yoğunluğundan dolayı yaklaşık bir saat telefonda bekledikten sonra doktorla konuşabildim.
Kovid-19'un "yeni ve bilinmeyenlerle dolu bir salgın olduğunu" vurgulayan doktor, normalde ilk belirtilerin görülmesinden 15 gün sonra bulaşıcı etkisi olmamasına rağmen bunun tersi vakalara da rastlanıldığını aktardı.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) "iyileşen vakaların da iki hafta süreyle kendilerini karantinada tutması" tavsiyesi verdiğini anlatan İspanyol doktor, bu aşamada ailemin sağlığını korumak için en az 10 gün daha oda karantinasına devam etmemin iyi olacağını söyledi.
Sosyal mesafeyi ev içinde de hep koruduk"
Şu anda tam anlamıyla olmasa da kendimi iyi hissetmeme rağmen, eşim ve kızımın sağlığını riske atmamak için oda karantinasında kalmaya karar verdim.
15 metrekarelik bir odada tek başınıza 4 hafta geçirmek zor olsa da 10 gün daha dayanıp sonrasında sevdiklerinizle kucaklaşmak buna değer.
Bu yaşadığım dört hafta boyunca Kovid-19 için getirilen sosyal mesafeyi ev içinde de hep koruduk. Banyoları ayırarak, eşim ve kızımla 3-4 metre uzunluğundaki koridordan uç uca durarak sohbet ettik.
Eşim, her gün yemeklerimi odanın kapısına bırakıp, virüsün olası bulaşmasını önlemek için boş tabak ve bardakları iki günde bir eldivenle topladı.
Bu arada, 6,5 yaşındaki kızımın sosyal mesafeye dikkat etmesi için koridorun sonuna yere, atladığı ipi koyarak kendimize bir sınır yaptık. Bu mesafeden kızımın derslerine yardım etmek, birbirimize kitap okumak, oyun oynamak ve karşılıklı mesajlar yazıp yere bırakmak belki de bu karantina döneminin hiç unutulmayacak, en güzel anıları oldu.
Kovid-19'u ben ve ailem, birlik olarak, paniğe kapılmadan, sabırla, doktorların ve uzmanların tavsiyesine uyarak nasıl atlattıysak dünyanın da bu şekilde bu salgının üstesinden geleceğine inanıyorum.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com