Ä°STANBUL (AA) - Anadolu Ajansı (AA) ekibi, Prof. Dr. Cemil TaÅŸcıoÄŸlu Åžehir Hastanesi'nde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısı alan hastalara uygulanan prosedürü ve tedavi sürecini görüntülerken, salgına karşı mücadele veren saÄŸlık çalışanlarının da bir gününe tanıklık etti.
Okmeydanı EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi olan adı koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Cemil TaÅŸcıoÄŸlu'nun isminin verilmesiyle deÄŸiÅŸen hastanede, Kovid-19 salgınına karşı hummalı bir çalışma yürütülüyor.
AA ekibi de yoÄŸun mesai harcanan hastanede uygulanan prosedüre, tedavi sürecine ve salgınla mücadele kapsamında özverili ve fedakarca hizmet veren saÄŸlık çalışanlarının bir gününe tanıklık etti.
YoÄŸun bakım ünitesi dahil 1555 yatak kapasiteli hastanede, yeniden yapılmasının ardından 30 Mart'ta hizmete açılan yeni binada Kovid-19 tanısı alan hastaların tedavisi yapılırken, diÄŸer hizmet binasının iki servisinde öteki branÅŸlarda hizmet veriliyor.
Salgına karşı alınan tedbirler kapsamında, hastanenin acil servisine Kovid-19 ÅŸüphesiyle baÅŸvuran kiÅŸilerin ateÅŸ ölçümleri yapılıyor ve riskli olanlar enfeksiyon polikliniÄŸine yönlendiriliyor.
Hastalara, en son ne zaman yurt dışına çıktığı, Kovid-19 tanısı alan yakını olup olmadığı, varsa onunla temasının sorulduÄŸu poliklinikte, kiÅŸilerin ateÅŸ, öksürük ve nefes darlığı gibi solunum yolu enfeksiyonu bulgularının olup olmadığı öÄŸreniliyor.
Bu ÅŸikayetlerden herhangi biri bulunan ya da tomografi ve PCR testindeki ölçümleri riskli olan kiÅŸilerden, numune odasında Kovid-19 testi için boÄŸazdan ve burundan sürüntü örneÄŸi alınıyor.
Sürüntü örneklerinin alındığı çubuk, bir kite yerleÅŸtirilip soÄŸuk zincir taşıma çantasına konulup hastanenin bünyesindeki laboratuvarda incelenip, bir gün sonra sonuçlandırılıyor.
Hastanede 19 Nisan'da kurulan laboratuvarda günde 700 Kovid-19 testi ve hastaların vücut direncinin ölçüldüÄŸü interlökin-6 testi de yapılıyor.
SaÄŸlık çalışanları canı gönülden hizmet ediyorHastaların tahlil sonuçları ve klinik durumları da baz alınarak tedavi süreçlerinin evde ya da hastanede devam etmesine karar veriliyor. Hastanede yatarak tedavi görmeyecek kiÅŸiler, gerekli ilaçları temin edildikten sonra 14 günlük izolasyon süreçlerini tamamlamaları için evlerine gönderiliyor.
Tedavinin hastanede verilmesi kararlaÅŸtırılan hastalar, kendileri için ayrılan servislerde ya da yoÄŸun bakım bölümlerinde, klinik durumlarına göre deÄŸiÅŸen sürelerde tedavi görüyor.
ÇoÄŸunlukla yeterli nefes alamayan Kovid-19 hastalarının bulunduÄŸu yoÄŸun bakım servislerinde çalışan görevli personel, hastanın odasına acil durumların dışında belirli saatlerde rutin kontroller için giriyor.
Bu süreçte doktor, hemÅŸire ve hasta bakıcılar, bulaÅŸma riskine karşı N95 maske, üzerine cerrahi maske, bone, gözlük, siperlik, yapacağı iÅŸleme göre 4 kata kadar eldiven, tulum ve çizme giyerek önlem alıyor.
Hastanın odasından çıktıktan sonra kendi adına olan gözlüÄŸü ve siperliÄŸi dezenfektan kutusuna, diÄŸer koruyucu ekipmanları ise tıbbi atık kutusuna atan saÄŸlık çalışanları, yakınlarının refakat edemediÄŸi hastalara ailelerinin yokluÄŸunu hissetmemeleri ve saÄŸlıklı günlerine dönmeleri arzusuyla canı gönülden hizmet ediyor.
Kovid-19 ile mücadele döneminde hastanenin farklı birçok alanında görev yapan personel, hastaların tamamını iyileÅŸtirip sevdiklerine kavuÅŸturmak için fedakarca çalışmaya devam ediyor.
"Devletin bizi malzemesiz bırakmaması önümüzü çok açtı"Hastanenin BaÅŸhekimi Prof. Dr. Hakan Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 sürecinin Türkiye'de yayılacağını önceden fark ederek 4 Mart'ta hazırlıklar yapmaya baÅŸladıklarını, dikim evlerinde maske ve koruyucu kıyafet ürettiklerini, koronavirüslü hastaların taşınacağı sedyeleri yaptıklarını ve saÄŸlık çalışanlarının kıyafetlerinin hijyeni için çamaşırhane kurduklarını söyledi.
Bu süreçte devletin aklını ve milletin aÅŸkını gördüklerini ifade eden Prof. Dr. Gürbüz, ÅŸöyle devam etti:
"Bu tabiri çok seviyoruz biz. Çünkü gecenin 01.30'unda Sayın SaÄŸlık Bakanı ile video konferans ÅŸeklinde 1-2 defa toplantı yaptığımızı hatırlıyorum. Bakandan, bakanlıktan, il saÄŸlık müdürlüÄŸünden, grup baÅŸkanlığından, hastanemiz yönetiminden, çevremizdeki ilçe belediye baÅŸkanlıklarına kadar herkes inanılmaz bir ÅŸekilde devletin vakurluÄŸu ve aklı çerçevesinde bize lojistik hizmet sundu. Ne gerekiyorsa saÄŸlandı. Zaten bu hastanenin, belirlenen süreden erken açılmasının da en büyük nedeni buydu. Siz bu kadar ağır ÅŸartlar altında bu kadar kısa zamanda mümkün deÄŸil açamazsınız. YoÄŸun bakım ünitelerini kurmak bile çok kolay bir iÅŸ deÄŸildi. Devletin bu konudaki ciddi tutumu, bizi hiçbir ÅŸekilde malzemesiz ve donanımsız bırakmaması önümüzü çok açtı."
Milletin göz yaÅŸartacak kadar sevgisine mazhar olduklarını kaydeden Gürbüz, birçok kiÅŸinin saÄŸlık çalışanlarına ikramlarda bulunduÄŸunu belirtti.
Prof. Dr. Cemil TaÅŸcıoÄŸlu Åžehir Hastanesi'nde 800'ü doktor olmak üzere teknik personel dahil toplam 3 bin 900 kiÅŸinin çalıştığını aktaran Gürbüz, bu kiÅŸilerin sürekli çalıştığını ve topyekün hizmet verdiÄŸini anlattı.
Türkiye'de koronavirüsün ÅŸu anda bir duraksama döneminde olduÄŸunu ama bitmediÄŸini ve hala çok dikkat edilmesi gereken bir sürecin olduÄŸunu vurgulayan Gürbüz, "YavaÅŸ yavaÅŸ normal hayata dönmeye biz de baÅŸladık ama yine de ne olursa olsun, Kovid-19 organizasyonumuz sürüyor. Yeni binada sadece Kovid-19 hastalarına bakıyoruz. Haziran ayının ortası gibi normal hastalara hizmet vermeye baÅŸlayacağız. Eski binada normal hastalara hizmet veriyoruz. Bu arada hastanede asansörlerinden yürüme yollarına kadar sahayı izole ettik. 4 Mart'tan beri acile giriÅŸleri ikiye ayırdık. Hem insanlara hizmet edeceksiniz hem faydalı olacaksınız hem baÅŸkalarına bulaÅŸmasını engelleyip hem de insanları eÄŸitecekseniz. Bunun için iyi bir organizasyon yapmanız lazım." ifadelerini kullandı.
"OÄŸlum sırtımdan sarılıyor"Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Funda ÅžimÅŸek de yoÄŸun ve yorucu bir tempoda çalıştıklarını ve çok zor bir süreç yaÅŸadıklarını söyledi.
Hastaneye özgü kıyafetler giydiklerini ve mesai bitiminde kıyafetlerini deÄŸiÅŸtirdiklerini ifade eden ÅžimÅŸek, eve gittiklerinde hemen duÅŸ aldıklarını, hastane kıyafetlerini balkona koyduklarını ve evde maskeli olduklarını kaydetti.
Aile üyeleriyle çok yakın olmadığını ve sosyal mesafeye dikkat ettiÄŸini dile getiren ÅžimÅŸek, "12 yaşındaki oÄŸlum, alıştı artık 'Anne arkanı döner misin?' diyor ve bana arkadan sarılıyor. YemeÄŸi biraz daha uzakta durarak yiyoruz. Hastalar ve hepimiz için zor bir süreç." dedi.
"Ailemle görüntülü konuÅŸuyorum"YoÄŸun Bakım KliniÄŸi HemÅŸiresi Resmigül Işık ise koronavirüs sürecinde yoÄŸun çalıştıklarını ve iftar yaparken de çalışma arkadaÅŸlarıyla sosyal mesafeyi koruduklarını anlattı.
Beraber iftar yaptığı saÄŸlık çalışanının Kovid-19 testinin pozitif olmasından dolayı kendini izole ettiÄŸini dile getiren Işık, "Babam diyabet hastası ve ailem kalabalık. Onları korumak adına yaklaşık bir buçuk aydır otelde kalıyorum. O yüzden de bekledim, 7 gün oldu ve bugün hastaneye gelip PCR testi yaptırdım, takipliyim, kendimi koruyorum, vitamin alıyorum, iyi beslenmeye çalışıyorum ama ne olursa olsun temas bağışıklığımız güçlü olduÄŸu için belirti de göstermeyebiliriz. O yüzden ÅŸimdilik bekliyoruz. Ä°lk dönemde otel olmadan hastanenin belli alanlarında yaklaşık 15 gün kaldım sonra saÄŸ olsun otel hizmeti verdiler. Tek kalıyorum odada. Ailemle görüntülü konuÅŸuyorum. Zor ama alıştık bayağı uzun zaman oldu." diye konuÅŸtu.
Gözetmen hemÅŸire Ä°lkay Gegin de koronavirüs konusunda, insanların sosyal izolasyona dikkat etmesi gerektiÄŸini, sosyal izolasyonun sadece restorana ya da kafeye gitmemek olmadığını, yakınlarıyla da temasa dikkat etmesi anlamına geldiÄŸini söyledi.
Çarşı, pazar ve marketlerin kalabalık olduÄŸunu ve insanların maske kullanmadığını belirten Gegin, babasının kemoterapi tedavisi gördüÄŸünü ve riskli olduÄŸu için yakın oturmalarına raÄŸmen iki aydır babasını görmediÄŸini ifade etti.
"Burada evimizde gibiyiz"Hastanede korona tedavisi gören UÄŸur Åžahin de BeÅŸiktaÅŸ-Sarıyer minibüs hattında ÅŸoför olarak çalıştığını ve kendisinde ateÅŸ, halsizlik, duyu kaybı ÅŸikayeti üzerine hastaneye gittiÄŸini anlattı.
Hastanede muayene olduÄŸunu ve tomografi çekildiÄŸini ifade eden Åžahin, daha sonra eve gittiÄŸini ama durumunun kötüleÅŸmesi üzerine hastaneye tekrar gelerek Kovid-19 testi yaptırdığını ve yatarak tedavi olmaya baÅŸladığını belirtti.
Hastanede 6 gündür tedavi gördüÄŸünü ve kendisini ÅŸu anda iyi hissettiÄŸini vurgulayan Åžahin, "Burada evimizde gibiyiz. Eski o günler bitti artık Allah'ın izniyle. Herkes rahat olsun. CumhurbaÅŸkanımızdan Allah razı olsun. Ben yıllar önce, 1980'lerde Okmeydanı SSK'nın taksi durağında taksicilik yapıyordum. Buranın sorunlarını çok iyi biliyoruz. Kapılardan gönderilenleri. Bir insan hastaneye tedavi olmaya 4 kiÅŸi geliyordu. Bir kiÅŸi, tahlil kuyruÄŸu, diÄŸerleri baÅŸka kuyruklarda. Onun için ÅŸu an öyle bir ÅŸey yok. Böyle bir hastane yapılmış. Siyasi görüÅŸü ne olursa olsun insan nankör olmayacak. Åžu hizmetleri görecek, ÅŸu emekleri görecek ona göre hareket edecek. Benim durumum çok iyi. Dostlarımız merak etmesin yakında aralarında olacağım." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Muhabir: Hasan Hüseyin KulaoÄŸlu
