FETÖ üyelerinin 7 Şubat 2012'de, MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu MİT görevlilerini ifadeye çağırmasına ilişkin kumpas soruşturması sonucunda hazırlanan iddianamede yer alan bilirkişi raporunda, "13 Ocak 2012'de Diyarbakır DTP il binasında yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen Oslo'daki görüşmelere ait ses kayıtlarının olduğu harddiskleri FETÖ'nün yerleştirdiği" belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 13 Ocak 2012'de Diyarbakır DTP il binasında yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen Oslo'daki görüşmelere ait ses kayıtlarının da bulunduğu iki harddiske dair bilirkişi raporunun ayrıntılara yer verildi.
'7 Şubat MİT kumpası' soruşturması tamamlandıHarddiskler üzerindeki bilgilerin hangi tarihlerde kim veya kimler tarafından ne şekilde oluşturulduğunun ortaya çıkarılması için bilirkişi raporu hazırlatıldığı aktarılan iddianamede, bu raporda deliller üzerinde tespit edilen şüpheli durumlarla ilgili bilgilendirme yapıldığı anlatıldı.
Şüphe yaratan harddiskSöz konusu raporda, harddisklerin masaüstü bilgisayarlarda kullanılan 3.5 inç, 500 GB kapasitesinde olduğu ve az sayıdaki küçük dosyaların, taşınması kolay olan flash bellekler yerine bu disklere kopyalanmasına dikkat çekildiği kaydedilerek, masaüstü bilgisayarlarda kullanılan 3.5 inçlik disklerin, normalde olması beklenen bilgisayar kasası içinde değil, odanın farklı bir yerinde bulunduğu bildirildi.
Delil sayılan harddisklerin satın alma işleminin sahte olduğu ve bulunduğu odada ele geçirilen diğer iki bilgisayarda hiç kullanılmadığı ifade edilen raporda, harddisklerdeki verilerin, alınmasından 9 ay sonra ilk defa eski verilerden bir iz kalmayacak şekilde sıfırlandığı ve 9 ay sonra ilk defa kullanıldığı vurgulandı.
Raporda, her iki delil diskinde de herhangi bir işletim sistemi kurulumuna rastlanmamasının şüphe uyandırdığı ve hayatın doğal akışına ters düştüğünün tespit edildiği belirtilerek, "delil 1" ve "delil 2" disklerinin aynı tarihte, aynı bilgisayara bağlanmak suretiyle formatlandığı, fakat bu bilgisayarın aynı odada ele geçirilen farklı markalarda laptoplar olduğu ifade edildi.
Video paylaşım sitesine yüklenen ses kayıtlarıRaporda, "13 Eylül 2011'de 'Vimeo' adlı siteye yüklenen ve kamuoyunda 'Oslo görüşmeleri' olarak bilinen ses kaydının birebir kopyasının delil disklerinde bulunmadığı, fakat bu ses kaydının 'delil 2' diskindeki 12 ses dosyasında yer aldığı vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
''13 Ocak 2012'de ele geçirilen delil disklerinin imajlarının olay yerinde alınmadığı, bu harddisklerin bulundukları yere, bir şekilde FETÖ/PDY amaç ve hedefleri doğrultusunda yerleştirildiği veya buraya konulmak ve sonrasında da aramada ele geçirilmek üzere bir kısım kişilere verildiği değerlendirilmiştir. Dava dosyasında delillerin nasıl taşındığına dair herhangi bir belgeye rastlanmadığı, delillerin imajlarının emniyet tarafından 21 gün sonra 3 Şubat 2012'de örgüt elebaşından operasyon talimatı gelmesi sonrasında alındığı, ivedilikle incelendiği, örgüt amaç ve hedeflerine hizmet edecek ses kayıtlarının bu disklerde bulunduğu anlaşılmıştır.''
Adım adım 7 Şubat MİT kumpasınaİddianamede, 7 Şubat MİT kumpasına ilişkin, kumpas öncesi ve sonrasında neler yaşandığına ilişkin bir kronoloji de yer aldı.
Bu kronolojiye göre, "29 Ocak 2009'da, o zaman başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Davos'ta 'one minute' çıkışını yaptı ve Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan, Ocak-Şubat 2010 tarihlerinde bu görevinde ilk kez Oslo görüşmelerine katıldı.
Kronolojide, 7 Şubat MİT kumpasına giden diğer gelişmeler şöyle sıralandı:
"2010 yılı 4 Mart'ta Brüksel'de Adem Uzun ses kayıtlarıyla birlikte gözaltına alındı.10 Nisan'da Fidan ABD'deki İran nükleer görüşmelerine Türkiye'nin Şerpa'sı olarak katıldı.16 Nisan'da Fidan, MİT Müsteşar Yardımcılığına getirildi. 24 Mayıs'ta Fidan, MİT Müsteşarı oldu. 31 Mayıs'ta İsrail Mavi Marmara gemisine saldırdı. Haziran'da Haaretz gazetesinde, 'Mossad'ın Hakan Fidan'ın atanmasından rahatsız olduğu' yönünde haberler çıktı.1 Ağustos'ta İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Hakan Fidan'ın İran'a bilgi sızdırma ihtimalinden bahsetti.
2011 yılı 6 Haziran'da PKK elebaşı Öcalan, barış konseyleri kurma konusunda hükümetle anlaştıklarını açıkladı. 12 Haziran'da Türkiye genel seçimleri yapıldı, AK Parti yüzde 46,66 oy oranıyla birinci parti oldu. 14 Temmuz'da PKK Silvan'da silahlı saldırı gerçekleştirdi. 13 Eylül'de MİT yetkililerinin PKK üyeleriyle Oslo'da yaptıkları bir görüşmeye ait olduğu iddia edilen ses kaydı internette yayımlandı. Yayımlanan ses kaydında, 'Hakan Fidan'ın, Öcalan'la ve PKK'lılarla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla ve özel temsilcisi sıfatıyla görüştüğünü ifade ettiği' belirtildi. 16 Eylül'de Alp Kağan Polatkan, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığına ses kayıtlarına dair şikayet dilekçesi sundu ve ifadesi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. 19 Eylül'de Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına Bolu Milletvekili Tanju Özcan MİT görevlileri Hakan Fidan ve MİT Eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş hakkında şikayet dilekçesi verdi ve bu dilekçe de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. 12-19 Ekim tarihlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında savcı Adnan Çimen, Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda 1 Ocak 2010'dan 12 Ocak 2011'e kadar Öcalan'ın avukatlar ile arasında yapılan görüşmelerinin ses kayıtları ve ses çözümlerini istedi, 24 Ekim'de belgeler gönderildi. 22 Kasım'da Öcalan'ın avukatlarına yönelik KCK operasyonu düzenlendi, 'polis birimlerinin örgütün bütün mail trafiğini ele geçirdiği, gözaltına alınanlar arasında Avukat İrfan Dündar ve Gazeteci Cengiz Kapmaz'ın da bulunduğu' belirtildi, 25 Kasım'da İrfan Dündar serbest bırakıldı, Cengiz Kapmaz ise tutuklandı. 25-26 Kasım'da Başbakan Erdoğan'ın ofislerine dinleme cihazları yerleştirildi ve Erdoğan o tarihte ameliyat oldu. 5 Aralık'ta MİT'in haber elemanı Murat Şahin yakalanıp tutuklandı. 19 Aralık'ta cumhuriyet savcıları Sadrettin Sarıkaya ve Bilal Bayraktar, gizli tanık 'Bahar'ın MİT'le ilgili 49 sayfalık ifadesini aldı. 19 Aralık'ta İstihbarat Şube Müdürlüğünce, gazeteci Mustafa Özer'in de aralarında bulunduğu 66 kişi hakkında 'PKK/KCK faaliyetleri' konulu yazı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderildi. 20 Aralık'ta PKK 'basın komitesi' yapılanmasına yönelik çok sayıda kişi gözaltına alındı. İstanbul'da Mustafa Özer'in aralarında bulunduğu 67 kişi yakalandı, 22 Aralık'ta Özer'in ifadesi alındı ve 23 Aralık'ta serbest bırakıldı, 26 Aralık'ta Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Nuri Yiğit, müşteki Alp Kağan Polatkan tarafından şikayet edilen Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT görevlileri hakkındaki soruşturmanın 2011/3611 nolu sıraya kaydedilmesi ve bu numara üzerinden soruşturmaya devam edilmesi istendi. 27 Aralık'ta MİT İstanbul Bölge Başkanlığınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 'bilgi/belge talebi' konulu yazı gönderildi. 28 Aralık'ta Uludere olayı yaşandı, hemen ardından o dönem 'cemaat' olarak anılan terör örgütüne ait yapıya mensup çevreler olayın mesuliyetini MİT'e yükleyen haberler yapmaya başladı, 28-29 Aralık'ta MİT, Başbakanlık ofislerindeki dinleme cihazları buldu. 29 Aralık'ta Azadiye Velat gazetesinin imtiyaz sahibi Menderes Öner'in MİT ile ilgili ifadesi alındı.
2012 yılı 7 Ocak'ta Seyfettin Akın isimli şahıs kundaklama eylemleri gerekçesiyle yakalandı ve MİT ile irtibatı konusunda şüpheli olarak ifadesi alındı. 11 Ocak'ta müşteki Alp Kağan Polatkan'ın şikayetiyle ilgili takipsizlik kararı verildi. 12 Ocak'ta 11 il 67 adreste yakalama-arama kararı verildi. 13 Ocak'ta DTP Diyarbakır il binasında yapılan aramada, Oslo görüşmelerine ait ses kayıtlarının bulunduğu harddiskin ele geçirildiği belirtildi. 13 Ocak'ta savcı Sadrettin Sarıkaya imzasıyla 19 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. 16 Ocak'ta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı müştekiler Alp Kağan Polatkan ve Bolu Milletvekili Tanju Özcan'ın şikayet dilekçelerinin aynı evrakta soruşturulmasına karar verdi. 27 Ocak'ta savcı Sarıkaya TEM'e gönderdiği yazıda, 'PKK'ya yönelik çalışmalar kapsamında bir kısım devlet görevlileriyle ilgili gizli tanıklarla soruşturma şüphelileri Cengiz Kapmaz, İrfan Dündar, Mustafa Özer ve Menderes Öner'in önemli beyanlarda bulunduklarını' belirterek gerekli araştırmanın yapılmasını bildirdi. 31 Ocak'ta bazı MİT yetkililerinin kullandıkları telefon hatları tespit edildi ve 3 ay süreyle dinlenilmesi kararı alındı. 3 Şubat'ta DTP Diyarbakır il binasında ele geçirilen harddisk, Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğüne imaj alınması maksadıyla gönderildi, 4-5 Şubat'ta İstanbul Emniyet Müdürlüğü harddiskte yer alan ses kayıtlarının çözümünü yaptı. 7 Şubat'ta Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya tarafından MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ile istihbarat çalışanları Yaşar Hakan Yıldırım ve Hüseyin Emre Kuzuoğlu şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı."
7 Şubat 2012'den takipsizlik kararı alınan 22 Mart 2013'eİddianamedeki kronolojik sıralamaya göre, 7 Şubat 2012'den sonra, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü görevden alındı, 8 Şubat'ta 22 kişi tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, Başbakan Erdoğan ve MİT görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu, 10 Şubat'ta kolluk birimlerince MİT personeli Hüseyin Emre Kuzuoğlu ve Yaşar Hakan Yıldırım'ın yakalanması maksadıyla MİT Bölge Başkanlığına gidildi.
Yine 10 Şubat'ta savcı Sarıkaya imzasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen talimat yazısı doğrultusunda, MİT Müsteşarı Hakan Fidan şüpheli olarak, Başsavcıvekili Hüseyin Görüşen tarafından telefonla ifadeye çağrıldı, savcılar Sarıkaya ve Adem Özcan imzasıyla MİT görevlileri hakkında yakalama kararı çıkartıldı.
Sonraki süreç ise iddianamede, şöyle aktarıldı:
"11 Şubat'ta MİT görevlilerini ifadeye çağıran savcı Sadrettin Sarıkaya soruşturmadan alındı. 13 Şubat'ta savcı Adem Özcan imzasıyla MİT'e gönderilen yazıda Mustafa Özer, Menderes Öner, Seyfettin Akın, Cengiz Kapmaz, Murat Şahin'in kurumla ilişkileri soruldu, savcı Bilal Bayraktar imzasıyla şüpheli Emre Taner, Fatma Afet Güneş, Hakan Fidan, Hüseyin Emre Kuzuoğlu ve Yaşar Hakan Yıldırım ile ilgili evraklar ayrı soruşturmaya kaydedildi. 'Fıratnews.com' isimli internet sitesinde Zübeyir Aydar'ın, 'PKK-MİT görüşmelerini polis sızdırdı' konulu haberin tespit tutanağı hazırlandı. 17 Şubat'ta MİT Kanunu TBMM'de değiştirildi ve soruşturma başbakanın iznine bağlandı. 18 Şubat'ta savcı Bilal Bayraktar imzasıyla MİT görevlileri hakkındaki yakalama kararı kaldırıldı. 20 Şubat'ta Bilal Bayraktar Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği yazıda MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadesinin alınmasına ilişkin talimatın iade edilmesini istedi. 23 Şubat'ta soruşturma belgeleri, fezleke ve ekleri 5 torba içerisine 23 klasör olarak Başbakanlık'a gönderildi. 11 Nisan'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Cumhuriyet Başsavcıvekili Hüseyin Görüşen imzasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen yazıda soruşturma için Başbakanlıktan izin alınıp alınmadığı soruldu. 18 Mayıs'ta savcı Bayraktar Başbakanlık'tan izin talebinde bulunulduğunu bildirdi. 14 Eylül'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen yazıda dosya hakkında yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği bildirildi, soruşturma dosyasının kısıtlanmasına karar verildi. 23 Kasım'da savcısı Adem Özcan imzasıyla 2012/2360 sayılı soruşturmanın 2012/483 sayılı soruşturmayla birleştirilmesine karar verildiği bildirildi. 30 Ocak 2013'te Başbakanlık makamınca MİT görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verildi. 22 Mart 2013'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı MİT görevlileri hakkında takipsizlik kararı verdi."
"Erdoğan'ın ameliyatını fırsat bildiler"İddianamede, 7 Şubat 2012 tarihli MİT kriziyle ilgili 2011 yılı sonbaharında, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dizi konsültasyon yaptırdığı ve ameliyat için gün alındığı belirtilerek, bu durumu fırsat bilen FETÖ'nün ilk etapta stratejik hedef olarak görülen MİT Müsteşarı Hakan Fidan için hazırlanan planı yürürlüğe koyduğu ifade edildi.
Soruşturmayı yürüten FETÖ mensuplarının soruşturmalarda genellikle ihbar, tanık, gizli tanık, suç uydurma ve yalan ifadelere başvurduğu, İstanbul ve Ankara'da yürütülen soruşturmaların içeriklerinin aynı olduğu, bir birine denk bir tarihte işlemlerin başladığı kaydedilen iddianamede, örgütün kumpas şeklinde kurguladığı ve yürüttüğü diğer soruşturmalara bakıldığında sözde Selam-Tehvid soruşturması örneğinde olduğu gibi 7 Şubat soruşturmasının da İstanbul ve Ankara'da aynı soruşturma içerikleriyle eş güdümlü biçimde yapıldığı anlatıldı.
İddianamede, yürütülen soruşturmalara bakıldığında, operasyondan kısa süre önce tespit tutanaklarının tanzim edildiği, diğer soruşturmalarda da (örneğin sözde Selam-Tehvid Kudüs Ordusu) aynı şekilde aceleyle tutanak düzenlendiğinin görüldüğü belirtilerek, bu soruşturmada ve diğer soruşturmalarda legal biçimde yapılan toplantı ve buluşmaların illegal gibi gösterilerek tespit tutanağı haline getirildiği vurgulandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com