TFF Başkanı Yıldırım Demirören, “2016-2017 sezonunda Süper Lig’de düdük çalacak hakem sayısı 22’ye düşürülecek. Süper Lig’de daha az sayıda ve en yüksek beceride olan hakemlerimiz görev alacak. Yine istediğimiz ve beklediğimiz verimi alamadığımız 6 hakemli sistemden 4 hakemli sisteme dönüyoruz” dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağan Genel Kurul Toplantısı sona erdi. Genel kurulda açıklamalarda bulunan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, gelecek sezon Süper Lig’de görev yapan hakem sayısının 22’ye düşürüleceğini açıkladı. Demirören ayrıca, 6 hakemli sistemden vazgeçilerek 4 hakemli sisteme tekrar dönüş yapılacağını belirterek, Kulüpler Birliği Yasasıyla ilgili çalışmaları hızlandırdıklarını söyledi.
Futbolun marka değerinin yükseltilmesinin öncelikli hedefleri arasında yer aldıklarını ifade eden Demirören, “Bunu sağlayabilmek için geniş bir alanda önemli atılımlar yapmak zorundayız. Sadece söylemde kalmayan, eylemlerimizle destek olduğumuz bir süreci hayata geçirmek zorundayız. Futbolun marka değerini yükseltmek ve yüceltmek için; futbol ile şiddet kelimelerinin bırakın yan yana gelmesi, birlikte telaffuz edilmesini bile önlemeliyiz. Sadece fiziksel değil, duygusal şiddetin önemli göstergelerinden çirkin ve kötü tezahüratın stadyumlardan uzaklaştırılması için hepimize önemli görevler düştüğü ortada. Gelin hepimiz bunu engellemek için kendimize "Ben ne yapabilirim?" sorusunu sorarak başlayalım. Benim ve Yönetim Kurulumuz için bu sorunun cevabı; önümüzdeki sezon yasa ve yönetmeliklerin eksiksiz uygulanmasını sağlamak olacaktır” dedi.
“FUTBOLCU İHRAÇ EDEN ÜLKE OLMAYI HEDEFLEMELİYİZ”
Kapsamlı bir yasa olan 6 bin 222 sayılı kanunun eksiksiz uygulanmasının en önemli sorunlardan birinin çözümüne çok büyük katkı sağlayacağının altını çizen Demirören, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu konudaki hassasiyetlerini bildiğim devlet büyüklerimizden ve siyasetçilerimizden de sürece ve bizlere her zamankinden daha çok destek olmalarını istirham ediyorum. Kanunun varlığı kadar uygulama süreçlerindeki adaletli yaklaşım da çok önemlidir. Özellikle sportif rekabete müdahale olmadan ve uygulayıcıya göre farklılık göstermeyecek standartların oluşturulmasının önemini bir kez daha vurgulamak isterim. Tüm futbol ailemizi bu konuda hassas ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Hangi seviye ve konumda olursak olalım günlük hesaplarla, kişisel çıkarlarla yapılacak açıklama ve söylemler ile bunlara paralel eylem ve uygulamalar hepimizin dilinden düşmeyen futbolun marka değerine en çok zararı veren etkiye sebep oluyor. Futbolun marka değerini yükseltmek ve yüceltmek için ikinci önemli konu başlığımız hiç kuşku yok ki disiplin altına almamız gereken futbol ekonomisi ve bu ekonominin dinamikleridir. Futbol ekonomisinin büyümesi tartışmasız çok önemlidir. Ancak bu değerlerin etkin ve verimli kullanılması en az büyüme kadar, hatta ondan çok daha önemlidir. Kulüplerimiz rakamların büyümesine odaklanmış olsalar da TFF olarak biz hem büyümeye, hem de büyüyen ekonominin etkin ve verimli kullanımına odaklanmak zorundayız. Bu konuda gerekli uyarı, denetim ve yaptırımları uygulamak durumundayız. TFF olarak bu konuda iki önemli sürecin paydaşıyız; hazırlanma çalışmaları devam eden kulüpler yasasının ve futbol kulüplerinde mali disiplinin sağlanması ve denetlenmesi konusunda federasyonumuzun yürüteceği Mali Denetleme Sistemi’nin artacak gelirlerin, kulüplerimizin borçlarının artmasına sebep olacak bir süreci tetiklemesi kabul edeceğimiz ve seyirci kalacağımız bir durum olamaz ve olamayacaktır da. Bu kötüye giden sarmaldan, bu ekonomik zorluklar kısır döngüsünden, ancak ve ancak sağlanacak mali disiplinle çıkılabileceği gün gibi açıktır. Bu sürece en çok katkı sağlayacak değişimlerden biri hiç kuşku yok ki futbolumuzun ithal eden olmaktan ihraç eden; hiç değilse ihraç da eden futbol olması yönündeki strateji değişimi olacaktır. Türkiye olarak artık futbolcu alan ülke olmak kadar, hatta daha fazla futbolcu ihraç eden ülke olmayı hedeflemeliyiz.”
"HAKEM HATALARI İNSAN VAR OLDUKÇA, MAÇLARI İNSANLAR YÖNETTİKÇE VAR OLACAKTIR”
“İhracat konusunda önemli bir girişimimiz de yayın ihalesi sırasında Süper Lig’in uluslararası haklarının ayrı bir paket olarak işlem görmesini sağlayarak, Süper Ligi ve ligimizdeki oyuncuları dünyanın her tarafından seyredilebilir kılmak olacaktır” diyerek sözlerini sürdüren Demirören, “Ligimizin kalitesi de oyuncularımızın kalitesi de bunu hak etmektedir. Yayın ihalesi konusu açılmışken bu sezon içinde önümüzdeki dönemin yayın ihalesini yapmak durumundayız. Kanunların emrettiği şekilde ve TFF’yi yetkilendirdiği haliyle geçmişte de olduğu gibi yine Kulüpler Birliği Vakfı ile iyi ve yakın ilişki halinde sorunsuz bir ihale süreci yaşayacağımıza, futbolumuzun hakkettiği değeri bulacağına yürekten inanıyorum. Futbolun marka değerini yükseltmek ve yüceltmek için eskisinden daha çok emek harcamamız gereken bir başka konu ise şüphesiz hakemlerimiz ve onların performanslarıdır. Ben bir yönetici olarak, merkezi değil yerinden yönetime inanan bir kişiliğe sahibim. Yetki ve sorumluluk verir performansı takip eder sonuçlara göre gerektiğinde takdir eder gerekse hesap sorar, gereğini yaparım. Futbol, doğası gereği hatalar oyunudur. İnsan faktörü hep ön plandadır. Ülke, kültür, kıta ayırt etmeksizin bu böyledir. Hakem hataları insan var oldukça, maçları insanlar yönettikçe var olacaktır. Bu kaçınılmazdır” diye konuştu.
"HAKEMLERİMİZE DAHA FAZLA GÜVENMELİYİZ"
2016-2017 sezonunda Süper Lig’de düdük çalacak hakem sayısının 22’ye düşürüleceğini kaydeden Demirören, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Süper Lig’de daha az sayıda ve en yüksek beceride olan hakemlerimiz görev alacak. Yine istediğimiz ve beklediğimiz verimi alamadığımız 6 hakemli sistemden 4 hakemli sisteme dönüyoruz. FIFA’dan aldığımız davetle video hakemlik sistemi araştırma çalışmalarımız da devam etmektedir. Tüm bu değişiklik ve gelişmelerle birlikte yine de hatalar olacaktır. Hata insanın olduğu, karar ve icraatın bulunduğu her yerde kaçınılmazdır. Hatanın kasıtlı ve amaca yönelik olduğu konusundaki paranoyamızdan süratle kurtulma, asmak, yok etmek, işlemez hale getirmek yerine, daha az hatalı bir sezon için el birliği içinde çalışmalı hakemlerimize daha fazla güvenmeliyiz.”
Mali Genel Kurul’da TFF İcra Kurulu Üyesi Hüsnü Güreli, 2015-2016 sezonu bütçesiyle ilgili delegelere bilgi verdi. 2015-2016 sezonunda bütçenin 429 milyon lira olarak gerçekleştirildiğini kaydeden Güreli, gider bütçesinin ise 371 milyon lira olduğunu söyledi.
“MALİ GENEL KURUL 1 SAAT 45 DAKİKA SÜRDÜ”
TFF Olağan Mali Genel Kurulu’nda, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetimi ibra edildi. Gündem maddeleri içerisinde yer alan; yönetim, gelir-gider tablosu, denetleme raporu, bağımsız denetleme kurulu raporu, bütçe tasarısı ve bütçe uygulama esasları, yönetim kurulu’na bütçe yetkisi okunmadan oylandı ve delegeler tarafından Demirören yönetimi ibra edilmiş oldu.
“HAKEMLER HATA YAPACAK ÇÜNKÜ...”
TFF Başkanı Demirören Genel Kurul sonrası yaptığı teşekkür konuşmasında, “Paraşüt sistemiyle ilgili burada bütçemize koymadık ama bir rakam vereceğiz. Denetleme Kurulumuz da izin verirse bütçe içerisinde bir aktarma yapacağız. Hakem hatalarını konuşuyoruz, insanın olduğu yerde hata olacak, hakemler hata yapacak. Ama kasti bir hata varsa gelin bana ispat edin, hep beraber savcılığa gidelim, o hakemi verelim. Her hakem hata yapacak çünkü insan. Nasıl başkan yanlış transfer yapıyor, yanlış oyuncu alıyorsa, hoca nasıl yanlış 11 kuruyorsa, futbolcu boş kaleye golü kaçırıyorsa, hakem de bir düdüğü görmeyebilir. Ama biz bütün bir sezonun hakemlere mal ettiğimiz zaman, futbolun marka değerini yükseltmeyi ilk günden kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağan Genel Kurul Toplantısı sona erdi. Genel kurulda açıklamalarda bulunan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, gelecek sezon Süper Lig’de görev yapan hakem sayısının 22’ye düşürüleceğini açıkladı. Demirören ayrıca, 6 hakemli sistemden vazgeçilerek 4 hakemli sisteme tekrar dönüş yapılacağını belirterek, Kulüpler Birliği Yasasıyla ilgili çalışmaları hızlandırdıklarını söyledi.
Futbolun marka değerinin yükseltilmesinin öncelikli hedefleri arasında yer aldıklarını ifade eden Demirören, “Bunu sağlayabilmek için geniş bir alanda önemli atılımlar yapmak zorundayız. Sadece söylemde kalmayan, eylemlerimizle destek olduğumuz bir süreci hayata geçirmek zorundayız. Futbolun marka değerini yükseltmek ve yüceltmek için; futbol ile şiddet kelimelerinin bırakın yan yana gelmesi, birlikte telaffuz edilmesini bile önlemeliyiz. Sadece fiziksel değil, duygusal şiddetin önemli göstergelerinden çirkin ve kötü tezahüratın stadyumlardan uzaklaştırılması için hepimize önemli görevler düştüğü ortada. Gelin hepimiz bunu engellemek için kendimize "Ben ne yapabilirim?" sorusunu sorarak başlayalım. Benim ve Yönetim Kurulumuz için bu sorunun cevabı; önümüzdeki sezon yasa ve yönetmeliklerin eksiksiz uygulanmasını sağlamak olacaktır” dedi.
“FUTBOLCU İHRAÇ EDEN ÜLKE OLMAYI HEDEFLEMELİYİZ”
Kapsamlı bir yasa olan 6 bin 222 sayılı kanunun eksiksiz uygulanmasının en önemli sorunlardan birinin çözümüne çok büyük katkı sağlayacağının altını çizen Demirören, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu konudaki hassasiyetlerini bildiğim devlet büyüklerimizden ve siyasetçilerimizden de sürece ve bizlere her zamankinden daha çok destek olmalarını istirham ediyorum. Kanunun varlığı kadar uygulama süreçlerindeki adaletli yaklaşım da çok önemlidir. Özellikle sportif rekabete müdahale olmadan ve uygulayıcıya göre farklılık göstermeyecek standartların oluşturulmasının önemini bir kez daha vurgulamak isterim. Tüm futbol ailemizi bu konuda hassas ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Hangi seviye ve konumda olursak olalım günlük hesaplarla, kişisel çıkarlarla yapılacak açıklama ve söylemler ile bunlara paralel eylem ve uygulamalar hepimizin dilinden düşmeyen futbolun marka değerine en çok zararı veren etkiye sebep oluyor. Futbolun marka değerini yükseltmek ve yüceltmek için ikinci önemli konu başlığımız hiç kuşku yok ki disiplin altına almamız gereken futbol ekonomisi ve bu ekonominin dinamikleridir. Futbol ekonomisinin büyümesi tartışmasız çok önemlidir. Ancak bu değerlerin etkin ve verimli kullanılması en az büyüme kadar, hatta ondan çok daha önemlidir. Kulüplerimiz rakamların büyümesine odaklanmış olsalar da TFF olarak biz hem büyümeye, hem de büyüyen ekonominin etkin ve verimli kullanımına odaklanmak zorundayız. Bu konuda gerekli uyarı, denetim ve yaptırımları uygulamak durumundayız. TFF olarak bu konuda iki önemli sürecin paydaşıyız; hazırlanma çalışmaları devam eden kulüpler yasasının ve futbol kulüplerinde mali disiplinin sağlanması ve denetlenmesi konusunda federasyonumuzun yürüteceği Mali Denetleme Sistemi’nin artacak gelirlerin, kulüplerimizin borçlarının artmasına sebep olacak bir süreci tetiklemesi kabul edeceğimiz ve seyirci kalacağımız bir durum olamaz ve olamayacaktır da. Bu kötüye giden sarmaldan, bu ekonomik zorluklar kısır döngüsünden, ancak ve ancak sağlanacak mali disiplinle çıkılabileceği gün gibi açıktır. Bu sürece en çok katkı sağlayacak değişimlerden biri hiç kuşku yok ki futbolumuzun ithal eden olmaktan ihraç eden; hiç değilse ihraç da eden futbol olması yönündeki strateji değişimi olacaktır. Türkiye olarak artık futbolcu alan ülke olmak kadar, hatta daha fazla futbolcu ihraç eden ülke olmayı hedeflemeliyiz.”
"HAKEM HATALARI İNSAN VAR OLDUKÇA, MAÇLARI İNSANLAR YÖNETTİKÇE VAR OLACAKTIR”
“İhracat konusunda önemli bir girişimimiz de yayın ihalesi sırasında Süper Lig’in uluslararası haklarının ayrı bir paket olarak işlem görmesini sağlayarak, Süper Ligi ve ligimizdeki oyuncuları dünyanın her tarafından seyredilebilir kılmak olacaktır” diyerek sözlerini sürdüren Demirören, “Ligimizin kalitesi de oyuncularımızın kalitesi de bunu hak etmektedir. Yayın ihalesi konusu açılmışken bu sezon içinde önümüzdeki dönemin yayın ihalesini yapmak durumundayız. Kanunların emrettiği şekilde ve TFF’yi yetkilendirdiği haliyle geçmişte de olduğu gibi yine Kulüpler Birliği Vakfı ile iyi ve yakın ilişki halinde sorunsuz bir ihale süreci yaşayacağımıza, futbolumuzun hakkettiği değeri bulacağına yürekten inanıyorum. Futbolun marka değerini yükseltmek ve yüceltmek için eskisinden daha çok emek harcamamız gereken bir başka konu ise şüphesiz hakemlerimiz ve onların performanslarıdır. Ben bir yönetici olarak, merkezi değil yerinden yönetime inanan bir kişiliğe sahibim. Yetki ve sorumluluk verir performansı takip eder sonuçlara göre gerektiğinde takdir eder gerekse hesap sorar, gereğini yaparım. Futbol, doğası gereği hatalar oyunudur. İnsan faktörü hep ön plandadır. Ülke, kültür, kıta ayırt etmeksizin bu böyledir. Hakem hataları insan var oldukça, maçları insanlar yönettikçe var olacaktır. Bu kaçınılmazdır” diye konuştu.
"HAKEMLERİMİZE DAHA FAZLA GÜVENMELİYİZ"
2016-2017 sezonunda Süper Lig’de düdük çalacak hakem sayısının 22’ye düşürüleceğini kaydeden Demirören, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Süper Lig’de daha az sayıda ve en yüksek beceride olan hakemlerimiz görev alacak. Yine istediğimiz ve beklediğimiz verimi alamadığımız 6 hakemli sistemden 4 hakemli sisteme dönüyoruz. FIFA’dan aldığımız davetle video hakemlik sistemi araştırma çalışmalarımız da devam etmektedir. Tüm bu değişiklik ve gelişmelerle birlikte yine de hatalar olacaktır. Hata insanın olduğu, karar ve icraatın bulunduğu her yerde kaçınılmazdır. Hatanın kasıtlı ve amaca yönelik olduğu konusundaki paranoyamızdan süratle kurtulma, asmak, yok etmek, işlemez hale getirmek yerine, daha az hatalı bir sezon için el birliği içinde çalışmalı hakemlerimize daha fazla güvenmeliyiz.”
Mali Genel Kurul’da TFF İcra Kurulu Üyesi Hüsnü Güreli, 2015-2016 sezonu bütçesiyle ilgili delegelere bilgi verdi. 2015-2016 sezonunda bütçenin 429 milyon lira olarak gerçekleştirildiğini kaydeden Güreli, gider bütçesinin ise 371 milyon lira olduğunu söyledi.
“MALİ GENEL KURUL 1 SAAT 45 DAKİKA SÜRDÜ”
TFF Olağan Mali Genel Kurulu’nda, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetimi ibra edildi. Gündem maddeleri içerisinde yer alan; yönetim, gelir-gider tablosu, denetleme raporu, bağımsız denetleme kurulu raporu, bütçe tasarısı ve bütçe uygulama esasları, yönetim kurulu’na bütçe yetkisi okunmadan oylandı ve delegeler tarafından Demirören yönetimi ibra edilmiş oldu.
“HAKEMLER HATA YAPACAK ÇÜNKÜ...”
TFF Başkanı Demirören Genel Kurul sonrası yaptığı teşekkür konuşmasında, “Paraşüt sistemiyle ilgili burada bütçemize koymadık ama bir rakam vereceğiz. Denetleme Kurulumuz da izin verirse bütçe içerisinde bir aktarma yapacağız. Hakem hatalarını konuşuyoruz, insanın olduğu yerde hata olacak, hakemler hata yapacak. Ama kasti bir hata varsa gelin bana ispat edin, hep beraber savcılığa gidelim, o hakemi verelim. Her hakem hata yapacak çünkü insan. Nasıl başkan yanlış transfer yapıyor, yanlış oyuncu alıyorsa, hoca nasıl yanlış 11 kuruyorsa, futbolcu boş kaleye golü kaçırıyorsa, hakem de bir düdüğü görmeyebilir. Ama biz bütün bir sezonun hakemlere mal ettiğimiz zaman, futbolun marka değerini yükseltmeyi ilk günden kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.
(İHA)