ANTALYA
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, "2002 yılında Türkiye'de kişi başı kanatlı eti tüketimi 10 kilogramdı, bugün 32,6 kilogram seviyelerine geldiğini görüyoruz. Protein ihtiyacının önemli bölümü kanatlı sektörü tarafından karşılanıyor." dedi.
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Beyaz Et Kongresi, Antalya'nın Belek Turizm Bölgesi'nde bulunan Kaya Palazzo Convention Center'da başladı.
Kongrenin açılışında konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, 16 Nisan'da demokratik bir olgunluk içerisinde referandum yapıldığını, artık Türkiye'nin ekonomiye, tarıma, piyasalara odaklanması gerektiğini, tam da bu döneme denk gelen bu kongrenin de sektöre büyük katkılar sağlayacağını, Bakanlığa da yol göstereceğini söyledi.
Güçlü devlet olabilmek için güçlü toplum olmak gerektiğini, güçlü toplumun sağlıklı bireylerden oluştuğunu, bunun da yolunun dengeli beslenmekten geçtiğini kaydeden Daniş, bugün dünyada yaklaşık 1 milyar kişinin yetersiz beslenme ile karşı karşıya kaldığını, milyonlarca insanın da protein ihtiyacının yeterince karşılanamadığına işaret etti.
Kanatlı sektörünün son 15 yılda ciddi bir büyüme kaydettiğini anlatan Daniş, "2002 yılında Türkiye'de kişi başı kanatlı eti tüketimi 10 kilogramdı, bugün 32,6 kilogram seviyelerine geldiğini görüyoruz. Protein ihtiyacının önemli bölümü kanatlı sektörü tarafından karşılanıyor." diye konuştu.
Daniş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde başlatılan Milli Tarım Seferberliği çerçevesinde Kars, Ardahan, Muş gibi illerde kaz üretiminin, bazı illerde de hindi üretiminin artırılmasına destek verdiklerini dile getirdi.
Türkiye'nin kırmızı et konusunda sıkıntıları bulunduğunu ve yılda 400-500 bin büyük baş hayvan ithal edildiğini anımsatan Daniş, bununla ilgili tedbirlerin alındığını fakat bunların ancak 3 yılın sonunda sonuç verecek politikalar olduğunu söyledi. Daniş, "Üretim maliyeti ve tüketiciye sunulan fiyatı düşündüğümüz zaman, beyaz et üretimini ne kadar artırırsak kırmızı et üzerindeki baskının da o kadar azaldığını görüyoruz." dedi.
33 ülkeden bin 500 katılımcı
Kongre Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ceylan da şu anda dünya et ihtiyacının karşılanmasında en büyük payın domuz ve tavuk eti üretimine ait olduğunu, dünyada yaklaşık 320 milyon tonluk et üretiminin yaklaşık yüzde 72'sinin eşit payla tavuk ve domuz etinden sağlandığını dile getirdi. Ceylan, gelecek yıllarda et üretiminde tavuk eti payının yüzde 39-40 olacağını kaydetti.Gelecek yıllarda giderek artan dünya nüfusu da dikkate alındığında, gıda ihtiyacının karşılanabilmesi için şu an üretilenden 3 kat daha fazla üretime ihtiyaç olacağını anlatan Ceylan, ekilebilir alan ve su kaynaklarının kısıtlı olduğunu, bu nedenle en iyi yolun yine tavuk üretimi olacağını söyledi. Ceylan, "Tavuk eti üretimi dünya su ve yem kaynaklarını en ekonomik kullanan ve sera gazı üretimi açısından en faydalı üretim sistemi olarak gıda üretimine katkıda bulunmaktadır. 1 kilogram sığır eti üretmek için 6,5 kilogram yem ve 15,5 litre su kullanılırken, 1 kilogram piliç eti üretmek için sadece 1,6 kilogram yem ve 3,9 litre su harcanmaktadır." diye konuştu.30 Nisan 2017 tarihine kadar sürecek kongreye, Türkiye ve 33 ülkeden yaklaşık bin 500 bilim insanı, uzman ve sektör temsilcisi katılıyor.2 yılda bir yapılan ve bu yıl 4'üncü kez düzenlenen kongre kapsamında 19 oturum düzenlenecek, 70 bildiri sunulacak ve 68 poster sunumu olacak.
Muhabir: Leyla Ataman Koyuncuoğlu
dikGAZETE.com