USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

'4 ay yeni neslin ne istediğini anlamak için oldukça kısa bir süre'

Eski Hong Kong Valisi Chun-ying, Hong Kong'taki protestolara ilişkin, "4 ay protestolar için çok uzun bir süre sorun olabilir ama 4 ay bir yandan da yeni neslin ne istediğini anlamak için oldukça kısa bir süre" dedi.

'4 ay yeni neslin ne istediğini anlamak için oldukça kısa bir süre'
22-10-2019 03:07
Google News

İstanbul

Eski Hong Kong Valisi Leung Chun-ying, Hong Kong'daki protestolara ilişkin, "Şimdi şunu anlamamız gerekiyor: 4 ay protestolar için çok uzun bir süre sorun olabilir ama 4 ay bir yandan da yeni neslin ne istediğini anlamak için oldukça kısa bir süre." dedi.

İstanbul Kongre Merkezi'nde devam eden TRT World Forum'da düzenlenen programın 4. oturumunda "Yükselen Güçler için Yeni Ufuklar: Rekabet mi İş Birliği mi?" başlıklı konu ele alındı.

Panelde konuşan Leung, Hong Kong'un Çin'in bir parçası olduğunu belirterek, Hong Kong'un büyük bir ticaret ülkesi olduğunu söyledi.

Hong Kong'un toplam ticaret hacminin kendilerinin gayri safi milli hasılalarının 4 katına kadar eş değer olduğunu bildiren Leung, "Bu açıdan değerlendirecek olursak kendimizi, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki özellikle Asya bölgesinde serbest ticaret anlaşmalarını önem veriyoruz. Bu yüzden 10 ülke ile serbest ticaret anlaşmamız var. Yakında yenileri de eklenecek." ifadelerini kullandı.

Ticaretin önemli olduğunu, ancak hayattaki her sey olmadığına dikkati çeken Leung, şunları kaydetti:

"Ekonomik performans çok önemli ama hayattaki en önemli şey insanın insanla olan bağlantısı. İnsan ve insan ilişkilerine Çin örneğinde bakacak olursanız bu göze çarpıyor. Çin nüfusunun yüzde 4'ü yabancı ülkelere seyahat ediyor, oralarda yaşıyor."

Rekabetin son derece önemli olduğunu vurgulan Leung, Çin'in 40 yıldır rekabet merkezli büyüdüğünü, Hong Kong'un da yapmaya çalıştığının rekabet merkezli büyümek olduğunu söyledi.

Leung, ikili anlaşmalardan ziyade çoklu anlaşmaların tercih edilmesi gerektiği belirterek, "Ekonomide tabii ikili anlaşmalar olabilir ya da çoklu anlaşmalar olabilir. Ancak unutulmaması gereken bunların uygunluk maliyeti var. Bunları farklı çerçevelerden de denemek lazım. İki ülkenin anlaşmasıyla uygunluk maliyeti ortaya çıkıyor. Uygunluk maliyeti de anlaşmanın değerini etkiliyor." diye konuştu.

Hong Kong'un çok hızlı büyüyen bir ekonomi olduğu için sorun yaşadığını belirten Leung, şunları söyledi:

"Hong Kong'da karşılaştığımız problem demokratik taleplerle ilgili... Biz iki ülke iki sistem değil. Bir ülke bir sistem de değiliz.

Benzersiz bir ülkenin benzersiz sistemlerinden bahsediyoruz. Yani bir ülke olmayan aynı zamanda Paris, Tokyo, New York gibi bir şehir de olmayan bir yerde demokrasiyi nasıl tanımlarsınız? Hong Kong'da çok önemli bir ekonomi var. Ama aynı zamanda seçilen adaya Pekin'deki merkezi hükümet tarafında da yetkiler veriliyor.

Hong Kong'daki hükümetin çok ciddi bir özerkliği oluyor. Avrupa'daki belediye başkanlarının yapamadığını biz yapabiliyoruz. Şimdi şunu anlamamız gerekiyor; 4 ay protestolar için çok uzun bir süre sorun olabilir ama 4 ay bir yandan da yeni neslin ne istediğini anlamak için oldukça kısa bir süre."

"Rekabet de iş birliği de denk güçteki erkler arasında olmalı"

Valdai Tartışma Kulübü ve Demokrasi Destekleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Andrey Bystritskiy ise rekabet ve iş birliğini paranın iki yüzü olarak betimleyerek, iş birliği olmaksızın rekabetin de olamayacağını söyledi.

Dünyanın değiştiğini belirten Bystritskiy, "Yeni teknolojiler var, yeni iletişim araçları var. Bunlar tabii çok fırsat sunuyor ve bağlantılılık da bir o kadar artıyor. O yüzden de bizim küresel düzenlemelere ihtiyacımız var.

Bu düzenlemeler de teknoloji kadar hızlı ilerlemiyor. O yüzden mevzuatlar ile bu teknolojilere bağımlılık arasında bir denge kurmamız lazım. Bu sebeple iş birliği de rekabet de çok önemli." dedi.

Rekabetin de iş birliğinin de denk güçteki erkler arasında olması gerektiğini belirten Bystritskiy, şunları kaydetti:

"Rus uzmanlar, "sistem hiyerarşi network"ünün önemini ifade ediyorlar. Bu network içerisinde ülkeler olmalı. Sonrasında bu networkler birliklere dönüşmeli. Bu birliklerin temelinde ekonomik birlikler olabilir.

Rekabette de bunu görüyoruz bu tarz bir sistem yaratmak önemli belki karmaşık olabilir ama siyasi, sosyal, kültürel birlikler yaratmak istiyorsak bunların her birine dikkat etmemiz gerekiyor.

Rusya özelinde bakacak olursak büyük Avrasya'da makro bölge oluşturmaya çalışıyorlar. Belki bu makro bölge bir model bazı ülkelere ve iş birliklerine örnek olabilir. Bu forumunun ana konusu küreselleşme. Kürselleşmeden kaçınılmaz ama ne gibi bir küreselleşmeye ihtiyacımız var. Bence bu kürselleşmeyi "network" ile yaratabiliriz."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ