İSTANBUL(AA) - Yurt içinde yatırımcılar tarafından en çok tercih edilen yatırım araçlarından olan altın, genellikle evde ya da bankada kasalarda tutulmasından dolayı reel ekonomiye katkı sağlayamıyor. Uzmanlar tarafından 2 bin tonun üzerinde olduğu tahmin edilen yastık altındaki altını ekonomiye kazandırmak için hazine çeşitli yatırım araçlarını piyasaya sunuyor.
Yastık altında atıl olarak bulunan yaklaşık 300 milyar liralık altını, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası projesiyle ekonomiye kazandırmak isteyen hazine, bu kapsamda ilk ihracını 2-6 Ekim'de yapacak.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Bu iki yeni enstrüman sayesinde bankacılık sistemi üzerinden yatırımlara daha fazla kaynak ayrılabilmesiyle büyüme ve kalkınma desteklenecek, sermaye piyasaları gelişecek" dedi.
"Faydaları iyi anlatılırsa sistem başarılı olur"İş Yatırım Finansal Sektörden Sorumlu Araştırma Müdürü Dr. Bülent Şengönül AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bunun yeni bir süreç olduğuna dikkati çekerek,"Tanıtım çok önemli, yastık altındaki altın çok fazla ama insanların onu finansal sistemle tanıştırmaları da bir o kadar kolay olmayan bir süreç. Faydaları iyi anlatılabilirse sistemin başarılı olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Yastık altındaki altınların ekonomiye çekilmesi için verilen güvenin esas teşkil ettiğini kaydeden Şengönül, süreç için devlet garantisinin ve adının geçmesinin oldukça önemli olduğuna vurgu yaptı.
Kuyumculuk sektörü temsilcileri de "yastık altında" diye tabir edilen altının ekonomiye kazandırılmasının ülke için gerçekten çok önemli olduğunu vurguladı.
Yastık altındaki altın miktarının 3000 ila 5000 ton arasında olduğunun tahmin edildiğini söyleyen sektör temsilcileri, 25 yıllık üretim, ithalat ve ihracat verilerinin hesaplanması sonucu 2500 ton olduğunu gördüklerini bildirdi.
Altın tahvilinde yıllık yüzde 2 ve üzeri bir getirinin teşvik edici olabileceğini dile getiren sektör temsilcileri şunları kaydetti:
" Bu sistemin devletin garantisi altında olması önemli bir güvence. Diğer yandan ise ihraç sürecinden sonra halk istediği zaman yatırdığı altını gene altın olarak alabilecekse bu da ayrı bir önemli husus olacaktır. Halkımız ülkenin güç kazanmasına, ekonominin canlanmasına, ithalatın azalmasına sebebiyet verecek böyle bir uygulamada kendisinin de kazançlı çıkacağını gördüğünde ilgi gösterecektir diye düşünüyoruz."
"Altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası uygulaması doğru bir adım"İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Norayr İşler, kuyumculuk sektörü olarak bugüne kadar hükümetin piyasayı rahatlatan, hareket getiren uygulama ve hizmetlerini her zaman desteklediklerini ve desteklemeye de devam edeceklerini belirtti.
Altın Tahvili ve altına dayalı kira sertifikası çalışmasını da Türkiye'de altın bankacılığının geliştirilmesi ve derinleşmesi açısından önemli adımlar olarak gördüklerini ifade eden İşler şunları kaydetti:
"Ancak, bu topraklarda 6 bin yıllık bir tarihi geçmişi olan sektörümüz adına bir noktanın altını kalın harflerle çizmek isteriz. Altın ve mücevher bizim işimiz. Bu iş finans işi değil, uzmanlık, bilgi ve beceri gerektiren bir iş kolu. Kuyumculuk işinden de ancak kuyumcu anlar. Sektörün temsil kuruluşları olarak daha önce hükümet temsilcilerine, hazine temsilcilerine ve Bankalar Birliği'nde finans sektörüne sürecin sağlıklı işlemesi için önerilerde bulunduk. Yastık altındaki altınlar ekonomiye kazandırılırken, sektörün pas geçilmesini, görmezden gelinmesini doğru bulmadığımızı belirtmiştik."
İşler, vatandaşların yastık altı yerine bu yatırım araçlarına yönelmesi için onlara cazip vaatlerde bulunulması gerektiğini belirterek, bu konuda vatandaşların tahvil ve getirileri konusunda doğru bir şekilde bilgilendirilmesi ve güven verilmesi büyük önem taşıdığına dikkati çekti.
Muhabir: Erhan Cihan Ünal