17 Aralık’la ilgili bir şok iddia daha

17 Aralık soruşturması kapsamında Fatih Belediyesi’ne yönelik yapılan operasyona ilişkin davanın duruşmada savunma yapan Sebahattin Demir, “Ağabeyim Mustafa Demir ile ilgili ifade vermem halinde serbest kalacağım yönünde çok baskı yapıldı. Ağabeyim herhangi bir suça bulaşmış değildir” dedi.
İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada aralarından Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in kardeşi Sebahattin Demir’in de bulunduğu 9 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in kardeşi Sebahattin Demir, kimseden menfaat temin etmek için aracı olmadığını öne sürdü. Evinde ele geçirilen tabanca ve mermilerin arkadaşı Cengiz Aydemir’den kaldığını kaydeden Demir, “Cengiz Aydemir tahminen 7-8 yıl kadar önce alkollü bir şekilde birini vurmak istediğinde engel olmak için tabancayı elinden almıştım. Tahminen 2-3 gün sonra kalp krizi geçirerek vefat etti. O tarihten beri silah ve mermiler bende kalmaktadır. Sonradan ekspertiz raporundan öğrendiğime göre silah da kuru sıkı tabancadan çevrilmeymiş” dedi.

“MUSTAFA DEMİR İLE İLGİLİ İFADE VERMEM İÇİN BASKI YAPILDI”
“Benim herhangi bir şekilde telefon görüşme kaydım yoktur” diyen Demir, “Ortam dinlemesi yapılan kayıtlardaki görüşmeler de bana ait değildir. Kabul etmiyorum. Bana Fatih Belediye Başkanı olan ağabeyim Mustafa Demir ile ilgili ifade vermem halinde serbest kalacağım yönünde çok baskı yapıldı. Bunu da belirtmek istiyorum. Ağabeyim herhangi bir suça da bulaşmış değildir. Okunan ifademde 1 yılı aşkın süre geçtiği için görüşme kayıtlarını hatırlamadığım şeklinde beyanım mevcut ise de, görüşme kayıtları olarak beyanımda geçen husus ortam dinlemesine aittir. Benimle ilgili telefon tapesi yoktur. Sadece bana ait olduğu söylenen ortam dinlemesi mevcuttur. Bahsettiğim ortam dinlemesi de Sevinç Doğan’ın ofisinde yapılan ortam dinlemesidir” şeklinde konuştu.

“BİZ FATİH BELEDİYESİ’NİN KAPISINDAN DAHİ İÇERİ GİRMEYİZ”
Demir ifadesinin devamında, “Fatih Belediye Başkanı olan ağabeyim Mustafa Demir çok disiplinli bir kişidir. Biz kardeşler olarak Fatih Belediye binasından dahi içeri bile girmeyiz. Değil ki kendisine iş götürelim, iş konuşalım, bu mümkün değildir” dedi.

“EVİMDE ELE GEÇİRİLEN PARALARI KIZIMA EV ALMAK İÇİN BİRİKTİRDİM”
Operasyon yapıldığı sırada evinde zarflar halinde 123 bin TL ele geçirilen sanık Oğuz Ceylan, el konulan paraları kızına ev almak için biriktirdiğini öne sürerek parasının iadesini talep etti. Ceylan, “Evimde yapılan aramalarda zarflar halinde ele geçirilip el konulan toplam 123 Bin TL miktarındaki paraların hangi yaptığım görev ve işlerle ilgili olduğunu daha önce açıkladım. Kesinlikle kimse bana rüşvet teklifinde bulunmamıştır. Kimseden rüşvet almış değilim” dedi.

“ARKADAŞIMLA YEMEK YEMEK BİLE SUÇMUŞ GİBİ SORULAR SORDULAR”
Serbest mimar olarak çalıştığını kaydeden tutuksuz sanık Ali Tunç ise savunmasında, “Emniyetteki ifademi kabul etmiyorum. Bir arkadaşımla yemek yemek dahi bir suç olarak soru şeklinde bana yöneltildi. Murat Akgündüz ile hiçbir şekilde aramızda rüşvet konusunda bir anlaşma veya konuşma geçmemiştir. Ayrıca Dilek Pastanesi’nde Muhammed Akarsu yapacağım işe karşılık yanımda Murat Akgündüz varken, bana yapacağım işe karşılık para vermiştir. Kendisinde 80 Bin TL para almıştım. Aynı parayı iş olmayınca banka kanalıyla Muhammed Akarsu’ya iade ettim. Bir iş için herhangi bir kişiye rüşvet teklifi söz konusu olamaz. Mümkün değildir” diye konuştu.

123 BİN TL İADE EDİLECEK
Sanık savunmaları ve avukatların beyanlarının ardından kararını açıklayan mahkeme, sanık Hasan Soysal ile ilgili banka hesaplarına konulan tedbir kararının kaldırılmasına, sanık Oğuz Ceylan’ın evinde ele geçirilen 123 Bin TL’nin kendisine iadesine hükmetti. Mahkeme, hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunan sanıkların yasağın kaldırılması talebini kabul ederken duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in kardeşi Sebahattin Demir’in "Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" ve "Ruhsatsız ateşli silahlar ile mermileri satın alma veya taşıma ve bulundurma" suçlarından 2 yıldan 8 yıla kadar, diğer 20 şüpheli hakkında ise “rüşvet almak ve vermek ve 2863 sayılı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanununa muhalefet” suçlarından çeşitli hapis cezaları isteniyor.
(İHA)