TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Fatmanur Altun, yayına açılan "www.belleklerde15temmuz.com" sitesi ile ilgili "15 Temmuz'da o gece sokağa çıkmış olan ya da sokağa çıkamamış olsa bile bir sevdiğini sokağa gönderip evinde dua ederek bekleyen insanların tecrübeleri var. 15 Temmuz'u yaşayan herkes bize o geceyi anlatsın istiyoruz." dedi.
Altun, Üsküdar'daki TÜRGEV Zekiye Gönenç Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdunu ziyaret etti.
Fatmanur Altun, burada, 15 Temmuz'a tanıklık edenlerin o süreçte yaşadığı olayları yazabilecekleri veya çektikleri görüntüleri yollayabilecekleri bir arşiv sitesi olan "www.belleklerde15temmuz.com"un tanıtımını yaptı.
Sitenin içeriğinden bahseden Altun, "15 Temmuz'u konuşurken genellikle şehit yakınlarının ve gazilerin tecrübelerini dinliyoruz. Fakat şunu biz gözlemledik, 15 Temmuz'da o gece sokağa çıkmış olan ya da sokağa çıkamamış olsa bile bir sevdiğini sokağa gönderip evinde dua ederek bekleyen insanların tecrübeleri var.
O geceyi yaşayan herkes bize 15 Temmuz’u anlatsın istiyoruz. Direnişe katılan insanlar tecrübelerini anlatsınlar. Onları, evlerinde bekleyenler neler yaşadılar, o geceyi nasıl geçirdiler, onları bize anlatsınlar. Aslında 15 Temmuz'u dar çerçeveden çıkarıp bir ülkenin yaşadığı önemli bir tecrübe olarak kayıtlara geçirmek için bu projeyi gerçekleştirdik." ifadelerini kullandı.
Darbe girişimine karşı birçok hikayenin ortaya çıktığını ancak bunun hala yeterince anlatılamadığını aktaran Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü şunu biliyoruz, o gece milyonlarca insan sokağa çıkmıştı. O insanların her biri tarihe tanıklık etmiş oldu. O gece yaşananlar birçok açıdan dönüm noktasıydı, ülkemiz ve dünya demokrasi tarihi açısından da. O geceyi yaşayan insanların her birinin tanıklığının mutlaka kayıt altına alınması lazım. Darbe girişimi gecesini yaşayan insanların tanıklığının aslında insanların kolektif mirasının bir parçası haline getirilmesini çok önemsiyoruz.
Başlangıçta bu darbenin planlayıcılarının gündeme getirdiği bir 'tiyatro' söylemi vardı. Dediler ki 'O gece o kadar insan sokağa çıktı, birçok insan şehit ya da gazi oldu' bunu adeta küçümsemek isteyen, karalamak isteyen bir bakış açısıyla bir tiyatro söylemi ortaya atıldı.
Biz bunun sebebini biliyoruz. Şundan dolayı, ortada büyük bir destan var. Bu destan ortadan kaldırılamayacağına göre, insan hafızasının aslında nisyan ile malül olmasına güvenilerek burada bir söylem geliştirilmeye çalışılıyor. Ama bu söylemin aslında yapmaya çalıştığı şey bu büyük destanı karalamak, küçük düşürmek ve sonraki adımda da tarih sahnesinden mümkünse silebilmek. Çünkü bu işi yapan insanlar yenildiklerini çok iyi biliyorlar. Bu yenilginin ağır bir yenilgi olduğunu biliyorlar.
Kendilerini yenen insanların da aslında bir destan yazdıklarını çok iyi biliyorlar. İstiyorlar ki bu tıpkı bir savaşın meydanda kazanılıp masada kaybedilmesi gibi olsun. Bir sonraki adımda da mümkünse tarihten silinsin. Ve yapılabiliyorsa da bu destanı yazan insanların suçlanması gündeme getirilebilsin."
Tanıkların anıları henüz tazeyken ve onlar hayattayken tanıklıklarını olabildiğince kayıt altına almak istediklerini dile getiren Altun, bunu insanlığın kolektif hafızasının bir parçası haline getirme amacında olduklarını belirtti. Tarihe böylece bir not daha düşeceklerini kaydeden Altun, bu not ile artık hiçbir şekilde 15 Temmuz destanının karalanamayacağını ve tarihten silinemeyeceğini söyledi.
"Bir ülke tek kalp olup sabaha kadar attı"
15 Temmuz gecesi büyük bir destan yazıldığını vurgulayan Altun, şöyle devam etti:
"O gece milyonlarca insan sokağa çıktı. Bir o kadar da onları sevenlerin aileleri evlerinde onlar için dua etti. Aslında bir ülke bir vatan tek kalp olup bütün bir gece sabaha kadar tek kalp olarak attı. Büyük bir direniş gösterildi. İnsanlar çıplak elleriyle toplara, tanklara karşı durdular.
İnsanlık tarihinin yazmış olduğu en büyük destanı bir gece içerisinde milyonlarca insan yazdı. Ve o kadar büyük bir destandı ki 3 yıldır sadece gazi ve şehit hikayelerini henüz dinlemeyi bitiremedik. Onların anlatacak o kadar büyük kahramanlıkları var ki daha onlar bitmedi.
Biz de istiyoruz ki onları da bir taraftan dinlemeye devam edelim onun dışında da o geceyi yaşayanların herkesin mutlaka şahitliği kayıt altına alınsın."
Fatmanur Altun sözlerini şöyle tamamladı:
"Her birinin bir hikayesi var. Kendi arkadaş konuşmalarımızda herkes kendi hikayesini anlatıyor. Biz istiyoruz ki bu kurmuş olduğumuz sitemize girsinler, sitenin üzerinden kendi tanıklıklarını yazsınlar.
Sitemize girmeleri suretiyle ellerindeki orada bir mail adresi var, o mail adresine ellerindeki kayıtları atabilirler. O geceyi yazarak aktarabilirler. Mümkün olduğunca herkesi kendi tecrübelerini bu sitede paylaşmaya davet ediyoruz. Gelecek nesil için büyük bir kazanım olacağını düşünüyoruz."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com