İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davada, İstanbul Valisi Vasip Şahin'in 2 koruması "müşteki" sıfatıyla dinlendi.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Büyükçekmece'deki Mimar Sinan Spor Salonu'nda yapılan duruşmada, olay gecesi 23.20 sıralarında araçla ters yönden girdikleri 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, darbeci askerler tarafından silahlarına ve telsizlerine el konularak birbirine kelepçelenen İstanbul Valisi Vasip Şahin'in korumaları Şafak Kurul ve Ferit Bozkurt "müşteki" sıfatıyla ifade verdi.
Bozkurt, darbe girişiminin yaşandığı gün istirahatli olduğunu ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde askeri hareketliliği öğrendiğini kaydederek, Vali Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve olay tarihindeki 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar'ın köprüye intikal edeceğinin bildirilmesi üzerine, Şafak Kurul ile bir araca binerek köprüye gittiklerini anlattı.
Köprü hattına gelince normal gidemeyeceklerini fark ederek ters yöne girdiğini dile getiren Bozkurt, şunları kaydetti:
"Aracımızın çakarları yanıyordu. Askerleri gördüm. Geldiğimizi görünce silahları bize doğrulttular. Üzerlerinde hücum yeleği olan birkaç asker, 'Yanlış yapmayın. Yönetime el koyduk. Araçtan inin.' dedi. Biz İstanbul Valisi'nin korumaları olduğumuzu söyledik. 'Sizi komutanıma götürmemiz gerek.' dediler. Araçtan indik, komutanlarına doğru götürüyorlardı bizi. Karşımızdan adının sonradan Ahmet Taştan (tutuklu sanık eski Binbaşı) olduğunu öğrendiğim rütbeli geliyordu. Askerlere 'Niye bizi tutuyorsunuz? İşimizi yapmamız için karşı tarafa geçmemiz lazım.' dedik. Arbede yaşandı, bize saldırdılar, silah ve telsizlerimizi aldılar. Şafak ile beni yere yatırıp sol kollarımızdan kelepçelediler. Üzerimde ceketim vardı. Ceketimi çıkarmaya çalıştılar, kelepçeli olduğum için çıkaramayınca bıraktılar. Bizi sol tarafa götürdüler. Başımıza askerleri dizdiler. Ahmet Taştan bizi tekmelemeye devam etti. Askerlere, 'Kıpırdarlarsa vurun.' diye emir verdi. Askerler, komutanları ne dese 'Emredersiniz komutanım.' diye bağırıyorlardı."
Köprüden geçen vatandaşların "Asker kışlaya" sloganları attığını ifade eden Bozkurt, şunları söyledi:
"Taştan sürekli sağa sola ateş etmeye başladı. Bayrak açan vatandaşlar vardı. Yoldaki erlere bağıran vatandaşlara ateş ediyorlardı. Bir müddet sonra polis kendilerine operasyon yapar diye ağaç alanları taramaya başladılar. Arkadaşım Şafak kolunun çok ağrıdığını söyledi. 'Kes sesini.' dediler. Her zaman üzerimde bir çakı bulundururum. Polislik mesleği gereği kelepçe nasıl takılır, nasıl çıkarılır bilirim. Kendimi Şafak'a soteleyerek kelepçeyi çakıyla açtım. Şafak dikkat etmemi söyledi. Askerler bize 'Kımıldamayın.' diye bağırıyorlardı. O sırada köprünün üstünden helikopter geçince bir hareketlenme oldu. Şafak'a 'Buradan çıkmazsak bunun sonunu düşünemiyorum.' dedim. 'Turnikelere koşmamız lazım.' dedim. Başka çaremiz yoktu. Şafak kabul etti. Dikkatleri dağılınca 'Hadi Şafak.' dedim. Turnikelere doğru koşmaya başladık. Sonrasında rutin görevimize devam ettik. Emniyetle irtibatlarını bizden el koydukları telsizle yaptılar. Orada yarbay ve binbaşı vardı ama rütbelerin yer değiştirdiğini gördüm. Şikayetçiyim."
Müşteki Şafak Kurul ise arkadaşının yaşadıklarını tüm detaylarıyla anlattığını söyleyerek, Bozkurt'un beyanlarına katıldığını ve şikayetçi olduğunu belirtti.
Mahkeme Başkanı, bugün duruşmaya katılan müştekilerin ifadelerinin tamamlandığını bildirerek, yarın müştekilerden gelen olursa ifadelerinin alınacağını, ifadelerin ardından sonra taleplere geçileceğini açıkladı.
Muhabir: Başak Akbulut Yazar