ANKARA - DUYGU YENER
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Mamak'ta şehit düşen Hasan Altın'ın ismini, göremediği torunu yaşatıyor.
15 Temmuz gecesi darbeye karşı koymak için giden Hasan Altın, Mamak'ta darbecilerin tank ateşiyle şehit oldu.
Oğlu Fazlı Altın, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını ve babasız geçen 2 yılını AA muhabirine anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine babasının da darbeyi engellemek için sokağa çıktığını ifade eden Altın, babasının kolundan vurulduğu haberini aldıktan sonra koşarak hastaneye gittiğini söyledi.
Hastaneye ulaştığında babasını gördüğünü, daha sonra Hasan Altın'ın hemen ameliyata alındığını aktaran Altın, "İlk hastaneye giden yaralı babamdı. Yarasına baktığımda kolu sağlam ama bütün vücudu kan içindeydi. Vücuduna isabet eden mermi bütün iç organlarını parçalamıştı. Ameliyata aldıklarında hastaneye 200'ün üzerinde yaralı getirildi. Ağır bir ameliyat geçirdi ve ameliyattan çıkamadı. 2 yıl ne yaptığımızı bilemeden yaşadık. Önderimizi, babamızı kaybettik. 15 Temmuz başkaları için yaşandı ve bitti ama bizim için geçmedi." ifadelerini kullandı.
"Mahkemede babamın katili ile göz göze geliyorum"Şehit ve gazi aileleri için 15 Temmuz'un her zaman derin bir yara olarak hatırlanan bir tarih olduğunu dile getiren Altın, "Bu esnada mahkemelerimiz sürüyor. 2 bin 193 gazi, 250 şehit ailesi var. İnsanlar orada bir tiyatro izliyor. Darbeciler, kurdukları senaryoyu, gerçekleri anlatmıyorlar. Bu esnada babanızı vuran insanı her gün görüyorsunuz, göz göze geliyorsunuz. Karşınızda gülüyor, eşine el sallıyor. Allah sabrını veriyor ve kendimizi tutuyoruz." diye konuştu.
Babasının kendisine her zaman çok iyi bir arkadaş ve sırdaş olduğunu ifade eden Altın, "Babam vurulduğu esnada, Mamak'ta 5 bin kişi vardı. Şehitlik mertebesine ulaşması yüreğimizi soğutuyor. Yüreğiniz parçalansa da 80 milyon insan topluluğundaki 251 şehitten birisinin de benim hanemden olduğunu düşününce kelimeler bunu anlatmaya yetmiyor." dedi.
"Hasanımızı Allah bize tekrar verdi"Altın, 7 yaşındaki kızı Ela'nın dedesinin yanında büyüdüğünü ancak küçük oğlunun onu hiç göremeyeceğini belirterek, kızının dedesinin bir daha gelmeyeceğini öğrendiğinde eve girmek istemediğini söyledi.
15 Temmuz 2016'da eşinin 2 aylık hamile olduğunu anlatan Altın, şöyle konuştu:
"Erkek evladım olursa adını babamın adını Hasan koymak istiyordum. Sırtını kucaklayacağımı, babam diyerek sarılacağım anı hayal ederdim. Rahmetli de ilk çocuğumuzda erkek torun sahibi olmayı çok istemişti. İkinci bebeğin de erkek olmasını çok istedi. Erkeği bulduk ama bu sefer babamız göremedi. Hasanımızı Allah bize tekrar verdi ama babam da keşke görseydi. Şimdi babam diye sarılıyorum, onun duyguları daha farklı. Çok acı, bazen ismini söylerken. Özellikle annem bu konuda sıkıntı çekti. 4 ay ismini hiç söyleyemedi. En sonunda Hasanım diyebildi."
Altın, Cumhurbaşkanlığı tarafından şehit ve gazi yakınlarına takdim edilen Devlet Övünç Madalyası'nın kendilerini çok gururlandığını ifade ederek, madalyanın evlerinin baş köşesinde durduğunu söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com