ANKARA - Burcu Çalık
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde helikopterden açılan ateş sonucu şehit olan Vedat Büyüköztaş'ın annesi Adalet Sözeri, FETÖ mensuplarının yargılandığı davalara katılmak istediğini belirterek, "Ne istediniz yavrumdan, ne istediniz o kadar insandan? Kimi kime vurdurdunuz? 'Komutanım, askerim' deyip, ekmeğimizi yiyip, ülkemizi bombaladılar. Bizden, Türkiye'den ne istediler?" ifadelerini kullandı.
Adalet Sözeri (52), AA muhabirine yaptığı açıklamada, mobilyacıda çalışan 35 yaşındaki oğlunun 15 Temmuz'da şehit olmasının ardından geçen sürede verdiği hayat mücadelesini anlattı.
Evlendiğinde 13 yaşında olduğunu, eşinden 25 yıl önce boşandığını ve 3 çocuğunu tek başına büyüttüğünü belirten Sözeri, şehit oğlunun, 2012'de geçirdikleri trafik kazasında eşi ile iki çocuğunu kaybettiğinde en büyük yıkımı yaşadığını bildirdi.
Sözeri, kendisinin de araçta olduğu trafik kazasına ilişkin, "Torunumun birisi 2,5, diğeri 1,5 yaşındaydı. Kızımdan torunum da 4 yaşındaydı. Gelinim 21, ablam 52 yaşındaydı. Hepsi öldü. 5 cenaze ve hiçbirinin cenazesinde bulunamadım. Oğlumla yaralı olarak kurtulduk. Yoğun bakımda yatıyordum." dedi.
Oğlunun 2015'te yeniden evlendiğini belirten Sözeri, ancak gelininin, 20 gün evli kaldıktan sonra, kendisine alınan eşyalarla ailesinin yanına döndüğünü söyledi.
Oğlunun boşanma davası sürerken 15 Temmuz'daki darbe girişiminin yaşandığını anlatan Sözeri, oğlunun o gece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine darbe girişimine engel olabilmek için Genelkurmay Başkanlığı önüne gittiğini bildirdi.
"Meğer oğlummuş, tanıyamadım"
Sözeri, oğlunun Genelkurmay önünde yaralı vatandaşları taşıdığını, sabaha karşı da helikopterden açılan ateş sonucu şehit düştüğünü belirtti.
Oğluyla o gece telefonda konuşan son kişinin kızı olduğunu kaydeden Sözeri, oğlunun "Kızılay'dayım, gelemiyorum, gelemem. Her taraf asker, her taraf tank. Gökyüzünden yağmur gibi kurşun yağıyor" dediğini, telaşlanmaları üzerine de "Kaderde varsa ölürüm, yoksa gelirim. Vatan elden gidiyor" şeklinde karşılık verdiğini ifade etti.
Darbe girişiminin yaşandığı gece olanları televizyondan izlediğini bildiren Sözeri, şöyle devam etti:
"Kızım telefonda oğlumla konuşurken ben de yanındaydım. Bir yandan da televizyonda canlı yayın vardı, olanları 'Şu insanlardan akan kana bak' diye üzülerek izliyordum. Meğer oğlummuş, tanıyamadım. Oğlumun yüzünü göremedim ben. Yüzü yok, göğsü yok. Omuzdan itibaren elleri var, elinin yanında da Türk bayrağı var. Ayakları gözüküyor. Bir kanal çekmiş, ben de bilmeden izledim. Sonra hastanede oğlumu görmek istedim ama göstermediler. 'Nasıl biliyorsan, aklında öyle kalsın' dediler."
"Ekmeğimizi yiyip, ülkemizi bombaladılar"
Oğlunun, şehit olmasaydı darbe girişiminden birkaç gün sonra 36 yaşına gireceğini anlatan Sözeri, "Mahkemelere gitmeyi, duruşmalara girmeyi istiyorum. O insanlara bir çift lafım var. Benim oğlumun elinde silah yoktu, Türk bayrağı vardı. Öldüğünde de elinde bayrak vardı. O darbecilere ne söylemek isterdim biliyor musunuz, ne istediniz yavrumdan, ne istediniz o kadar insandan? Kimi kime vurdurdunuz? 'Komutanım, askerim' deyip, ekmeğimizi yiyip, ülkemizi bombaladılar. Bizden, Türkiye'den ne istediler?" şeklinde konuştu.
Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Sözeri, "Bir anne olarak ne yapmam lazım? Cumhurbaşkanıma sesleniyorum, idam istiyoruz. Benim oğlum iyi yere gitti. Şehadet şerbeti içti, şehit oldu. Onların gideceği yer belli. Belli ama onların ailesi de acı çeksin. FETÖ'cülerin ailesi de benim yandığım gibi yansın." dedi.
"Gelinim ev, para, maaş istiyor"
Sözeri, oğlu şehit düşene kadarki süreçte hiçbir geliri bulunmadığını, yeşil kartlı olarak hayatını sürdürdüğünü bildirdi.
Eşiyle boşandıklarında oğlunun 10 yaşında olduğunu belirten Sözeri, "Evim yoktu, gelirim yoktu. Babası oğluma, çocuklarıma hiç bakmadı. El gibi cenazeye geldi, gitti. Bin 600 lira maaş bağladılar, babayla ikimize paylaştırdılar." ifadelerini kullandı.
Geliniyle yaşadığı sıkıntıyı da anlatan Sözeri, şunları kaydetti:
"Bu ayın 30'unda gelinimle mahkememiz var. Oğlumla boşanması için mahkemeye verdik. Sadece 20 gün oğlumla evli kaldı ama şu anda her şeye hak sahibi, oturduğum eve de hak sahibi. Bu ev bize verildi ama yarısını kredi çektim, yarısı da oğlumdan verilen parayla alındı. Boşanmazsa her şeyi alacak elimden. Ne 'Başınız sağ olsun' diye aradı ne de cenazeye geldi. Şu anda gelinim, ev, para, maaş bunları istiyor."
Sözeri, sağladığı destekten dolayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya teşekkürlerini iletti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com