Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Emniyet Genel Müdürlüğünün önünde darbeci askerlerin açtığı ateşle yaralanan ve gazilik onuruna erişen polis memuru Muhammet Ali Yarar, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadele ederken, gazi ve şehit yakınlarını da unutmadığını belirtti.
Halen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde polis memurluğu görevini sürdüren iki çocuk babası gazi Yarar, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananları ve sonrasında şehit yakınları ve gazilere verilen destekleri anlattı.
Yarar, darbe girişimini öğrendikten sonra vatan savunması için gittiği Emniyet Genel Müdürlüğü önünde yaşananların etkisini hala ilk günkü gibi hissettiğini söyledi.
Darbe girişimi gecesi evinde olduğunu, saat 22.00 gibi görev yeri olan Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinden çağrıldığını, bunun sebebinin darbe girişimi olduğunu haberlerden öğrendiğini belirtti.
Yarar, "O hafta bir evladımın olacağını öğrenmiştim. Evden çıkarken bunu düşünmedim, aklıma gelmedi. Bakmadan çıktım. Emniyete özel aracımla gittim. 100 kadar polis meslektaşımla Konya Yolu'na çıktık. Asker diyeceğim ama asker görünümlü üniformalı teröristlerin karşısına çıktık. 'Bu kadar rahat elinizi, kolunuzu sallaya sallaya giremezsiniz.' demek için karşılarına çıktık. Tanklarla gelmişlerdi. Orada tarandık ve yoğun makineli ateşine maruz kaldık." dedi.
Omzundan yaralandığını ve arkadaşlarının kendisine pansuman yaptığını, o gece her şeyin anlık geliştiğini belirten Yarar, şunları anlattı:
"O geceyi destansı yapan olay ise, darbe girişimi olurken, sandılar ki insanlar kaçacak, halbuki sokakta insanlar daha da çoğaldı. Bizim orada vurulduğumuzu gören, şehit olan polisleri gören vatandaşlar Emniyete akın akın geldiler. Bize orada şehadet nasip olmadı, bu Allah'ın takdiri.
15 Temmuz gecesi, meslek hayatımdaki en şerefli mesai gecesidir. Türk bayrağında benim de kanım var düşüncesiyle koşturmak nasip oldu bize. İhanet yapılanmasındaki ilk gözaltıları biz yaptık. Darbecilerin ellerinden tüfekleri aldık. Saat 03.30 gibi rahatsızlığım artınca arkadaşlarım beni hastane götürdü. Hastaneye gidene kadar görevime devam ettim."
"Salgın sürecinde dahi destek devam etti"
15 Temmuz'un kendisine hak arama ve hakkı muhafaza etmeyi, düşenin elinden tutup kaldırmayı öğrettiğini belirten Yarar, şimdi olduğu gibi şehit olsaydı da devletin ailesine sahip çıkacağından emin olduğunu belirtti.
Yarar kendilerine verilen destek konusunda şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın talimatıyla kurulan Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı aracılığıyla eğitim yardımlarından memuriyet istihdam hakkına, TOKİ'den faizsiz ev kredisine kadar destekler veriliyor. Vakıf, aylık düzenli olarak bin lira aylık nakdi yardımda bulunuyor. Bunun yanında kaymakamlıkların ve valiliklerin de şehit yakınlarına yardımları söz konusu."
Vakfın daha işler hale gelmesi, maddi ve manevi açıdan şehit yakınları ve gazileri unutmamasının kendilerini mutlu ettiğini kaydeden Yarar, Vakfın desteğinin Kovid-19 salgını süresince devam ettiğini vurguladı.
Yarar, "Konu, 'Gazilere şu kadar destek sağlandı, bu kadar aylık bağlandı' değil. 15 Temmuz gazisi olarak benim için önemli olan şu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne kadar büyük bir devlet ki, pandemi sürecinde hem bu salgınla mücadele etti, bütün vatandaşlarını ihtiyaçlarıyla ilgilendiği gibi gazi ve şehit yakınlarını da unutmadı." ifadelerini kullandı.
Yarar, eksiklik olduğu düşünülen bazı haklarla ilgili sözlerin de tutulacağına inandığını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com