17-10-2016 14:33
BERLİN
''O lanet gecede darbe girişimini duyunca kendimi halkın ve demokrasinin yanında olmam gerektiğini düşündüm. Büyükelçi olarak gitmedim, gitme nedenim bir vatandaş, bir fert olarak demokrasiye inandığım için gittim. Darbeye silahla başkasına hükmetme arzusunu ceberruta direnişin olması gerektiğine inandığım için halkın bir ferdi olarak o gün gittim. Alternatifini düşünemiyordum. Biz Türkiye için gidiyoruz demokrasiyi ve demokratik değerlerleri geleceğimiz, nesillerimiz için, çoluk çocuğumuz için gidiyoruz. Bir kere daha askeri yönetim gelirse kolay kolay bırakmaz, çok uzun bir süre demokratik değerlerden uzak kalırdık düşüncesi de vardı. Orada büyükelçi değilsin, bir genç, yaşlı değilsin, orada bir bütünün parçasısın, benim için şerefti. Babam da gelmek istedi ama çok yaşlıyım size engel olurum düşüncesiyle gelemedi. Başımıza ne gelirse eyvallah Allah'tan geliyor."
Genelkurmay karargahının hemen karşısında vatandaşlarla beklerken açılan ateş sonucu vurularak yaralandığını anlatan Karslıoğlu, ''Fotoğraf makinemi çıkartıp görüntü çekmeye başladım. Görüntülerde vurulan ve yaralanan insanlar var. Çok acı. Hala izlerken tüylerim diken diken olur. Genelkurmay'a inen helikopterleri gördük. Bir ara görüntü çekerken vurulduğumu fark ettim. Genelkurmay binasından açılan ateş ile vurularak yaralandım. Kamerayı elime sarmıştım o nedenle bir müddet daha kayıtta kaldım. Sonrası ise hastaneye kaldırıldım. Ben sıyrık zannediyordum ama öyle olmadığı hastanede fark edildi. Hastaneden merminin karın bölgemi delerek yan taraftan çıktığını fark edildi. 3-5 santim aşağı gelseymiş bugün hayatta değildim.'' ifadelerini kullandı.
"Hastaneden taburcu olduktan sonra kontrol için tekrar gittiğimde böbreğimde ur olduğu tespit edildi. Hemen ameliyat edilerek ur alındı. Meğerse böbreğimde kanserli bir ur varmış. Sinsi bir urmuş çünkü daha 8 ay öncesinde doktora gitmiştim yapılan kontrollerde hiçbir şey çıkmamıştı. Eğer vücuda dağılmış olsaydı o zaman belki de sağlığım, belki de hayatım risk altında olacaktı. Allah rızası için, ülkem için 15 Temmuz gecesi dışarı çıkmam, vurulmam, hastaneye düşmem, daha sonra böbreğimde kanserli ur tespit edilmesi ve bundan kurtulmam adeta Allah bana ikinci bir hayat bahşetti. O nedenle her işte bir hayır vardır. Allah o gece ülkemizi, milletimizi savunmanın yüzü suyu hürmetine bu rahatsızlığımdan beni kurtardı."
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine tepki amacıyla sokağa çıkan ve açılan ateş sonucu yaralanan Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalkışmayı duyar duymaz hainlere karşı durmak için sokağa çıktığını anlattı.
Çektiği görüntüleri Berlin'e dönünce bilgisayara aktararak izlediğini ve bir kez daha tüylerinin diken diken olduğunu anlatan Karslıoğlu, "Abdestimi aldım ve yeğenimle birlikte sokağa çıktık. Evden çıkarken abdest almamın sebebi şehit olabiliriz düşüncesiydi." dedi."Büyükelçi değil vatandaş olarak gittim"
Darbe girişiminin yaşandığı gece halkın birlik ve beraberlik içinde demokrasiye sahip çıktığını vurgulayan Karslıoğlu, şöyle devam etti:''O lanet gecede darbe girişimini duyunca kendimi halkın ve demokrasinin yanında olmam gerektiğini düşündüm. Büyükelçi olarak gitmedim, gitme nedenim bir vatandaş, bir fert olarak demokrasiye inandığım için gittim. Darbeye silahla başkasına hükmetme arzusunu ceberruta direnişin olması gerektiğine inandığım için halkın bir ferdi olarak o gün gittim. Alternatifini düşünemiyordum. Biz Türkiye için gidiyoruz demokrasiyi ve demokratik değerlerleri geleceğimiz, nesillerimiz için, çoluk çocuğumuz için gidiyoruz. Bir kere daha askeri yönetim gelirse kolay kolay bırakmaz, çok uzun bir süre demokratik değerlerden uzak kalırdık düşüncesi de vardı. Orada büyükelçi değilsin, bir genç, yaşlı değilsin, orada bir bütünün parçasısın, benim için şerefti. Babam da gelmek istedi ama çok yaşlıyım size engel olurum düşüncesiyle gelemedi. Başımıza ne gelirse eyvallah Allah'tan geliyor."
"Genelkurmay binasından açılan ateşle vuruldum"
Kalkışmacılara, hainlere karşı mücadele etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) önüne gitmek istediğini vurgulayan Karslıoğlu, ''Aslında TBMM'ye gitmeyi amaçlıyorduk. Ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasındaki caddeden asker kimseyi o bölgeye geçirmemek amacıyla ateş ediyordu. Geçmek isteyenlerden birkaç kişi vuruldu ve hastaneye kaldırıldı.'' dedi.Genelkurmay karargahının hemen karşısında vatandaşlarla beklerken açılan ateş sonucu vurularak yaralandığını anlatan Karslıoğlu, ''Fotoğraf makinemi çıkartıp görüntü çekmeye başladım. Görüntülerde vurulan ve yaralanan insanlar var. Çok acı. Hala izlerken tüylerim diken diken olur. Genelkurmay'a inen helikopterleri gördük. Bir ara görüntü çekerken vurulduğumu fark ettim. Genelkurmay binasından açılan ateş ile vurularak yaralandım. Kamerayı elime sarmıştım o nedenle bir müddet daha kayıtta kaldım. Sonrası ise hastaneye kaldırıldım. Ben sıyrık zannediyordum ama öyle olmadığı hastanede fark edildi. Hastaneden merminin karın bölgemi delerek yan taraftan çıktığını fark edildi. 3-5 santim aşağı gelseymiş bugün hayatta değildim.'' ifadelerini kullandı.
"Kontrollerde böbreğimde ur tespit edildi"
Karslıoğlu yaşadıklarında ilginç bir boyutun daha olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:"Hastaneden taburcu olduktan sonra kontrol için tekrar gittiğimde böbreğimde ur olduğu tespit edildi. Hemen ameliyat edilerek ur alındı. Meğerse böbreğimde kanserli bir ur varmış. Sinsi bir urmuş çünkü daha 8 ay öncesinde doktora gitmiştim yapılan kontrollerde hiçbir şey çıkmamıştı. Eğer vücuda dağılmış olsaydı o zaman belki de sağlığım, belki de hayatım risk altında olacaktı. Allah rızası için, ülkem için 15 Temmuz gecesi dışarı çıkmam, vurulmam, hastaneye düşmem, daha sonra böbreğimde kanserli ur tespit edilmesi ve bundan kurtulmam adeta Allah bana ikinci bir hayat bahşetti. O nedenle her işte bir hayır vardır. Allah o gece ülkemizi, milletimizi savunmanın yüzü suyu hürmetine bu rahatsızlığımdan beni kurtardı."
