İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan saat 21.23'te hareket eden şüphelilerden oluşan askeri birliğin, 21.52'de ulaştıkları köprüde trafiği kapattığı, vatandaşların üzerine silah ve topla ateş ettiği, 8 saat 23 dakika sonra 06.15'te de teslim olduğu anlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde 2'si polis 34 kişinin şehit edildiği olaylara ilişkin, 135'i tutuklu 143 şüpheli asker hakkında hazırlanan iddianamede, köprüde yaşananların detayları yer aldı.
TSK'da yuvalanan FETÖ mensubu şüphelilerin, darbe kalkışması esnasında İstanbul'daki stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları anlatılan iddianamede, yapılan toplantılarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü ele geçirerek İstanbul trafiğini kontrol altında tutulması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, 2. Zırhlı Komutanlığı'nın da bu birliğe takviye olması yönünde karar alındığı kaydedildi.
Olay günü mesai bitimine doğru 2. Zırhlı Komutanlığı'ndan 4 askeri Unimog aracın şoförleriyle darbe girişiminde kullanılmak üzere Kuleli Askeri Lisesi'ne sevk edildiği aktarılan iddianamede, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü Anadolu'dan Avrupa'ya geçiş istikametini kapatma ve köprüyü kontrol altına alma görevinin de Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı 2.Tabur Komutanı şüpheli eski Yarbay Turgay Ödemiş'e verildiği belirtildi.
İddianamede, Ödemiş'in emir ve komutasındaki şüpheliler Binbaşı Ahmet Taştan ve Astsubay İbrahim Gül ile 46 askeri personelin Kuleli Askeri Lisesi'nden saat 21.23'te çıktığı anlatılarak, askerlerin köprünün Anadolu'dan Avrupa'ya geçişini kapattıkları aktarıldı.
Şüpheli eski Yüzbaşı Sabri Gür'ün emir ve komutasında, şüpheli Astsubay İsmail Bay ve 8 asker olmak üzere toplam 10 kişinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na tahsisli itfaiye aracıyla saat 21.27'de hareket ederek Beylerbeyi Sarayı önüne geldikleri belirtilen iddianamede, burada bir müddet yolu kapatarak araçları yönlendirdikleri, köprüye katılım yolunun bulunduğu ışıklarda araçları durdurarak, katılımı engelledikleri, bir süre sonra da köprüye geçerek buradaki askeri birliğe katıldıkları kaydedildi.
Polislerin silahları zorla alındı
İddianamede, Beylerbeyi Sarayı önünde kalan şüpheli Ahmet Taştan'ın buradaki kolluk görevlilerine "Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edildiğini, sokağa çıkma yasağı olduğunu ve yönetime el konulduğunu" söyleyerek, müşteki polisler Mustafa Demir ve Mehmet Kutlu'nun beylik tabancalarını silah zoruyla aldığı kaydedildi.
Taştan'ın, Köprü Koruma Büro Amirliği kadrosunda görev yapan müşteki Murat Karabel ve Levent Korkmaz'ın içinde bulundukları ekip aracını havaya ateş açarak durdurduğu, ordunun yönetime el koyduğunu söyleyerek araca ve silahlarına el koyduğu ifade edilen iddianamede, müşteki Karabel'in kullandığı aynı araçla Boğaziçi Köprüsü istikametine ilerlediği, kendisini de Unimog askeri aracın takip ettiği belirtildi.
İddianamede, Turgay Ödemiş'in 21.52 sıralarında köprüye ulaşarak, araçtaki şüphelilerle köprünün Anadolu-Avrupa istikameti Anadolu ayağında bulunan gişeler kısmından trafiği kapattığı, şüpheli Ahmet Taştan'ın da saat 21.56 sıralarında, emir komutasındaki şüphelilerle trafik yoğunluğu nedeniyle Unimog araçtan inerek yaya olarak yolu kapatan askeri birliğe katıldığı anlatıldı.
Bu saatten itibaren Turgay Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın emir ve komutasındaki askerlerin ilk etapta gişeler kısmında, devam eden saatlerde köprü girişi Beylerbeyi köprü ayağında konuşlandıkları, gişeler kısmındakilerin de trafiği yönlendirdikleri, vatandaşlara sıkıyönetim ilan edildiğini söyleyerek evlerine göndermeye çalıştıkları belirtilen iddianamede, saat 22.32 sıralarında haber merkezinin "yolun kapatıldığı" yönünde anonsu üzerine bölgeye intikal eden polis memurları Musa Kar ve Ömer İnci'nin silahlarının, Ahmet Taştan ve İbrahim Gül tarafından zorla alındığı kaydedildi.
Vali korumaları birbirlerine kelepçelendi
İddianamede, saat 23.20 sıralarında köprü üzerindeki bulunduğu yöne doğru ters yönden gelen vali korumaları müştekiler Şafak Kurul ve Ferit Bozkurt'un tabancalarının ve telsizleri alınarak silahlarına el koyulduğu ve birbirlerine kelepçelendikleri, yine köprülerden sorumlu şube müdürlüğündeki polis memurlarının silahlarına el koyulmaya çalışıldığı anlatılarak, "Bu durumu öğrenen İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın telsizle tüm birimlere kesinlikle silahlarını vermemeleri gerektiğini anons ettiği ve emniyetten çıkarak duruma el koymak üzere 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne doğru hareket ettiği anlaşılmıştır." denildi.
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü binasına ve gişelere doğru tertibat alan ve olay yerine ilk gelen 2 askeri araçtaki şüphelilerin, Turgay Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın emriyle atış pozisyonu alarak saat 23.49'da ateş etmeye başladığı belirtilen iddianamede, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan takviye amaçlı çıkan askerlerin de E-5 Karayolu'nun 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne katılım yoluna gelmeden o bölgede bulunan kolluk görevlilerinin yanında durarak teslim oldukları aktarıldı.
İddianamede, tank komutanı Üsteğmen Vedat Yıldız tarafından telsizle kolluk kuvvetlerinin araçlarının ezilmesi talimatı verildiği, kışladan çıkış yapan diğer tanklar ve zırhlı araçların intikale devam ederek Boğaziçi Köprüsü'ne saat 00.36 sıralarında ve sonrasında peyderpey ulaştıkları, Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın emir komutasına girerek köprü üzerinde değişik noktalara konuşlandıkları vurgulandı.
Vatandaşlar saat 00.40'tan sonra köprüye geldi
İddianamede, darbe girişimine karşı tepki göstermek amacıyla saat 00.40 ve sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne gelen çok sayıda vatandaşın, kolluk görevlileriyle tank ve zırhlı araçların bulunduğu yere ulaştıkları, saat 01.05 sıralarında darbeye tepki göstermek üzere hem Avrupa ve Anadolu ayağında toplanan halktan bir kısmının da tank ve zırhlı araçların bulundukları yere doğru ilerledikleri ifade edildi.
Ödemiş ve Ahmet Taştan'ın "ateş edilmesi" yönündeki emirlerine uyarak havaya, yere ve vatandaşların üzerine doğru ateş edildiği anlatılan iddianamede, Emniyet Müdürü Çalışkan'ın gişeler civarında toplanan vatandaşların arasına karışıp, resmi aracın üzerine çıkarak galeyana gelen vatandaşlara yönelik konuşma yapıp sükunete davet ettiği belirtildi.
Mustafa Çalışkan ve vatandaşlar üzerilerine yürüdü
İddianamede, saat 01.27 sıralarında Çalışkan ve vatandaşların şüphelilere doğru yürümeye başladıkları, şüphelilerin yoğun şekilde ateş etmesi sonucu birçok vatandaşın şehit olduğu ve yaralandığı aktarılarak, bu sırada Çalışkan'ın yakın koruması Münür Alkan'ın şehit edildiği, koruma amiri olan Mehmet Omay'ın ve Özel Kalem Müdürü Özgür Taşdemir'ın yaralandığı kaydedildi.
Yaralılara yardım etmeye çalışan vatandaşlara da şüphelilerin ateş ettiği anlatılan iddianamede, bu sırada da sivillerin şehit olduğu ifade edildi.
Turgay Ödemiş, Binbaşı Ahmet Taştan ve tank komutanı Üsteğmen Vedat Yıldız'ın emirleri doğrultusunda, saat 02.42 sıralarında başka bir tanktan Karayolları Hizmet Binası'nın sol tarafında bulunun tepelik alana top atışı yapıldığı belirtilen iddianamede, tankın üzerinden de vatandaşlara ateş açıldığı anlatıldı.
İkinci top atışının saat 04.15 sıralarında da Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü binasının sol tarafında bulunan alana, üçüncü top atışının saat 04.36 sıralarında Karayolları Hizmet Binası'na, dördüncü top atışının saat 05.31 sıralarında Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü polis memurları Mustafa Taşkın ve Fatih Mızrak'ın idaresindeki TOMA'ya doğru yapıldığı belirtildi.
318 müşteki kasten öldürülmek istendi
İddianamede saat 06.15 sıralarında askeri birliği sevk ve komuta eden Ödemiş'in, diğer rütbeli şüpheliler Ahmet Taştan, Astsubay Başçavuş İbrahim Gül ve Astsubay Sait Özkahya ile konuştuktan sonra teslim olmaya karar verdiği belirtilerek, şüphelilerin tüm teçhizatlarını bıraktıktan sonra ellerini kaldırarak teslim olduğu aktarıldı.
Kolluk görevlilerinin bazı şüphelileri yakalayarak gözaltına aldığı, olay yerindeki silah, mühimmat ve askeri araçlara el konulduğu anlatılan iddianamede, köprüde yaşanan bu olaylar nedeniyle 32 sivil, 2 polis memurunun şehit olduğu, birçok vatandaşın yaralandığı, 318 müştekinin kasten öldürmeye teşebbüs suçuna maruz kaldığı, çok sayıda sivil şahsa ait ev ve araç ile kamu araç ve binalarına zarar verildiği vurgulandı.
Muhabir: Hanife Sevinç,Muhammed Enes Can